Pankreas hastalıkları
Egeumut Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Kemal Emre TELCİLER, Pankreas hakkında gazetemize bilgilendirici açıklamalarda bulundu.
Telciler yaptığı açıklamada: “Pankreas karın bölgemizde midenin arka bölümünde yer alan yumuşak yapılı ve yassı uzun bir organımızdır. Başlıca görevi sindirim enzimlerini (lipaz, amilaz, tripsin, kimotripsin vb.) ve özellikle vücuttaki şeker metabolizmasını düzenleyen insülin ve glukagon gibi bazı hormonları salgılamaktır ve yaşam için elzem bir organdır.
Normalde vücuttaki hücreler düzenli bir şekilde bölünerek çoğalır ve zamanı gelince de ölürler. Eğer hücreler kontrolsüz bir biçimde bölünmeye devam eder ve ihtiyaç duyulmayan dokular oluşursa bu dokuların oluşturduğu kitlelere tümör denir. Vücutta oluşan tümörler habis (malign) veya selim (benign) karakterde olabilirler. Kanser terimi habis tümörler için kullanılır. Habis tümörler bulundukları bölgedeki yakın organlara ve kan ve lenf yoluyla da uzak organlara sıçrayabilirler ve bu durum metastaz olarak adlandırılır. Pankreas kanserinde de pankreas içindeki kanalları döşeyen hücrelerden kaynaklanan bir tümör gelişimi söz konusudur. Bu tür tümörler pankreasın eksokrin tümörleri olarak adlandırılırlar. Bunlar arasında en sık görülenler pankreasın adenokanserleridir. Pankreasın daha nadir görülen tümör cinsleri pankreastaki hormon salgılayan hücrelerden kaynaklanan tümörler ve pankreasdaki kistik yapılardan kaynaklanan tümörledir. Bu guruptaki tümörler nöroendokrin tümörler ve kistadenokarsinomlar olarak adlandırılırlar ve nisbeten daha iyi bir gidiş gösterirler. Pankreas kanseri ölümcül kanserler arasında 4. Sırada yer alır.
Pankreas kanserine ne neden olur?
Pankreas kanserinin nedeni kesin olarak bilinmekle birlikte hastalığın oluşmasına yol açtığı düşünülen bazı risk faktörleri belirlenmiştir ;
- 40 veya üzerinde olmak
- Erkek cinsiyet
- Sigara kullanmak
- Şeker hastalığı
- Kronik pankreatit (genellikle alkole bağlıdır) , herediter pankreatit,
- Ailenin veya kişinin geçmişinde bazı kolon polip tiplerin veya kolon kanserin bulunması (FAP- Ailevi kalın barsak polipozisi, ailevi nonpolipöz kolon kanser sendromu vb.).
- Aile geçmişinde pankreas kanserin bulunması
- Yağ oranı yüksek gıdalarla beslenme (?)
Hastalığın belirtileri nelerdir?
Pankreas kanserinin erken evrelerinde genellikle hiçbir belirti görülmez. Hastalığa ait bulgular (semptomlar) ortaya çıktığında çoğunlukla tümör ileri bir evreye ulaşmış ve pankreas çevresindeki dokulara ulaşmıştır. Semptomlar, tümörün yerine ve büyüklüğüne bağlı olarak değişir ;
- İştahsızlık
- Nedeni açıklanamayan kilo kaybı
- Üst karında hissedilen ve bazen sırta vurabilen ağrı
- Bulantı
- Depresyon,halsizlik, çabuk yorulma
- Sarılık (Tümörün safra yollarını tıkaması sonucunda ortaya çıkar, bu taktirde göz aklarında sararma, idrarda koyulaşma ve dışkı renginde açılma olur)
Hastalıkta görülebilecek belirtiler pankreas kanseri dışında başka hastalıklarda da görülebilirler. Bu nedenle bu tür yakınmaları olan kişiler bir doktora görünmelidirler.
Pankreas kanserinin nedenleri kesin olarak bilinmediğinden ve hastalık erken evrede herhangi bir belirti vermediğinden önlem almak zordur. Ailevi ya da genetik yatkınlıktan dolayı pankreas kanseri yönünden artmış bir riske sahipseniz doktorunuzun yardımıyla düzenli aralarla yapılacak tetkiklerle erken teşhis koymak mümkündür.
TEŞHİS
Pankreas kanserinin teşhisinde doktorun bu hastalığın varlığından şüphelenmesi ve gerekli tetkikleri istemesi önemlidir. Bu amaçla aşağıdaki incelemeler yapılabilir;
Batın ultrasonografisi: İyi yapılmış bir ultrasonografi pankreas kanserinin erken teşhisinde yardımcıdır ve daha ileri düzeydeki incelemelerin yapılması konusunda karar verilmesine yardımcı olur. Ultrasonografinin iyi bir yanı radyasyon içermemesidir.
Bilgisayarlı tomografi (BT):
Karın içerisindeki yapıların ve özellikle pankreasın daha ayrıntılı bir şekilde ve ince kesitler halinde incelenmesini sağlar. Radyasyon içermesi ve nisbeten pahalı oluşu dezavantaj oluşturmakla birlikte pankreas tümörü varlığından şüphelenildiğinde mutlaka yapılması gereken bir inceleme yöntemidir. .
Manyetik rezonan görüntüleme (MRI):
Manyetik dalgalar yardımı ile karın içindeki yapılar BT dekine benzer bir şekilde incelenir. Radyasyon içememesi önemli bir üstünlüğüdür.
ERCP (Endoscopic retrograde cholangiopancreatography):
Endoskopik yöntemle pankreas kanalına kontrast madde verilerek pankreas kanalı görüntülenir. ERCP teşhisten çok pankreastaki tümörün safra yollarına bası yaparak tıkaması sonrasında oluşan sarılığın tedavi edilmesi amacıyla kullanılan bir yöntemdir (Bkz. Endoskopi- ERCP).
Tümör dokusundan örnek alınması (Biyopsi):
Pankreasta bir kitle tespit edildiğinde kesin tanı ve tümör cinsinin anlaşılması amacıyla doku örneği alınması gerekir. Bu aynı zamanda daha sonra uygulanacak olan ilaç tedavisinin seçiminde de yardımcı olur.
Kan testleri:
Pankreas kanserinde de diğer bazı kanser çeşitlerinde olduğu gibi kanda tümör belirteçleri (tumor marker) olarak adlandırılan birtakım maddelerin arttığı saptanabilir. Bu maddeler genellikle tümörün kendisi tarafından oluşturulabildiği gibi bazen vücut tarafından da oluşturulabilir.
Pankreas kanserinde yükselen tümör belirteçleri CEA (carcino embrionic antigen) ve CA 19-9 (Carcinom antigen 19-9) dur. Bu maddeler pankreas kanseri için spesifik olmayıp sindirim sisteminin diğer kanserlerinde, safra yolları hastalıklarında ve pankreasın bazı selim hastalıklarında da yüksek bulunabilir. Tümör belirteçleri tanıdan çok tedaviye alınan cevabın değerlendirilmesi ve hastanın tedavi sonrasında izlenmesi amacıyla kullanılırlar.
TEDAVİ
Cerrahi tedavi:
Kanserli tümör, tümöre komşu dokular ve yakındaki lenf düğümleri çıkarılır. Whipple ameliyatı olarak adlandırılan cerrahi yöntemde pankreas, midenin bir kısmı, onikiparmak barsağı ve etrafındaki dokular alınır. Bazen asıl tümör kitlesi çıkarılamasa da kanserin yol açtığı kusma, sarılık vb. durumların ortadan kaldırılması için cerrahi tedavi uygulanması gerekebilir.
Radyoterapi:
Radyasyon ile tümör hücrelerinin öldürülmesine ve tümörün küçültülmesine çalışılır. Cerrahi girişim öncesinde veya sonrasında uygulanabilir. Vücut dışından uygulanabileceği gibi bazen tümör yakınına koyulan radyoaktif çekirdeklerle vücut içinden de yapılabilir.
Kemoterapi :
Burada ilaçlar ile kanser hücrelerinin öldürülmesi veya çoğalımlarının durdurulmasına çalışılır. Cerrahi tedavi şansı olan hastalarda kemoterapi cerrahi tedavi öncesinde veya sonrasında verilebilir. Cerrahi tedavi şansı olmayan hastalarda günümüzde tek geçerli tedavi şansı kemoterapidir. Kemoterapi ve radyoterapi birlikte uygulandığında daha iyi sonuç alınabilir.” Şeklinde konuştu. Haber Merkezi
Yorumlar
Kalan Karakter: