TURGUTLU İlçesinde hizmet veren Rönesans Psikolojik Danışmanlık Merkezi – Psikolog Tuğçe Şirin, panik bozukluk hakkında gazetemize bilgilendirici açıklamalarda bulundu.
Şirin yaptığı açıklamada: “Herkese merhaba, bu haftanın yazısı Panik Bozukluk. Panik Bozukluk nedir? Belirtileri nelerdir? Nasıl davranışlar sergileriz? Hepsinin cevabı aşağıda. O halde hep birlikte aşağıda yazılanları okuyalım.
Çarpıntı, kalp hızının artması, terleme, titreme, nefes kesilmesi, soluğun daralması, boğulma hissi, göğüs ağrısı, göğüste sıkışma, bulantı-kusma, uyuşma, karıncalanma durumları, baş dönmesi, baygınlık hissi, gerçek dışılık, kontrolü kaybetme ya da çıldırma korkusu, ölüm korkusu, üşüme, yüzde kızarma gibi.
Ataklardan sonra başka panik atakların olacağı ve sonuçlarından kaygı duyma, uyum bozukluğuyla giden davranış değişikleri gösterme örneğin spor yapmaktan kaçınma davranışı. Panik atak vakaları aniden ve herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir. Genellikle 10. Dakika da zirve olmakta ama geride bıraktığı etkilerin geçmesi çok daha fazla zaman almaktadır.
Klinik belirtiler: Vücut karıncalanmaya başlıyor, sersem gibi hissediyorsunuz. Damarlarınızdan sanki buz parçası geçiyor. Duvarların üzerimize gelmesi, görüş alanının kaybolması ve ortamın bulanıklaşması. Tünel efekti etkisi gibi gittikçe küçük, dar bir noktaya sürüklenme. Boğazınız tıkanıyor sanki sıkılıyor gibi. Kollar uyuşmaya başlıyor çünkü oksijen alamıyorsunuz. Hızla koşarak kaçmak zorunda hissetmek, eğer bunu yapmazsa, ölebileceğini sanmak. İlk seferinde sanki bir felç anı gibi kafaya iğne ya da çivilerin batması hissi.
Ataklar tekrarlandıkça kişide huzursuz bir bekleyiş başlıyor. ‘bir sonraki atak ne zaman gelecek’ duygusunun yarattığı endişeye ‘beklenti anksiyetesi’ adı veriliyor.

Hastaların aldığı bazı önlemler; evden çıkmama, işe gitmeme, ataklara neden olduğuna inandıkları şeyleri yiyip içmeme, atak sırasında yardım alabilmek için bütün günü hastane bahçesinde geçirme, güzergahını acil servis eczane bulunan yerlerden seçmek. Psikososyal sonuçlar; başkalarına bağımlı yaşam döngüsü, sosyal izolasyon, iş gücü kaybı, ekonomik güçlükler, alkol madde kullanımı, evlilik sorunları, sosyal güvenlik kurumlarına yük v.b.
Tedaviyi zorlaştıran etkenler; tekrarlayan yanlış yardım arayışları, acil servis kısır döngüsü, self medikasyon.. alkol-madde kullanımı gibi. Yukarıda yazılan ile ilgili siz veya çevrenizde böyle bir durum var ise lütfen bir uzmana başvurunuz.” İfadelerine yer verdi. Haber Merkezi
Yorumlar
Kalan Karakter: