“Oyun çocuğun hakkıdır”
Sinem Acar
İZMİR(Ege Ajans)- Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prof. Dr. Nuri Bilgin Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen "Çocuk Hakları Sözleşmesi Çerçevesinde Çocuklar" sempozyumu kapsamında Prof. Dr. Bekir Onur " Geçmişten Günümüze Oyunun Değişen Anlamı" konulu bir konuşma yaptı.
Oyunun çocuklar üzerindeki önemini anlatan Prof. Dr. Bekir Onur, "Herkes çocuk olmuştur. Hepimiz biliriz ki çocuk, neredeyse doğumundan itibaren oyun oynamaya başlar ve hatta ölünceye kadar da oynar" diyerek çocuğun gelişimi konusunda oyunun büyük bir yer kapladığını açıkladı. Oyunla asıl ilgilenenlerin psikologlar değil filozoflar olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Onur, "Oyunun evrensel bir olgu olduğunu biliyoruz. Ancak oyuna sosyokültürel açıdan bakmak daha yakın yılların bir özelliği. Geçmişte tek başına izole bir biçimde oyun inceleniyordu. Çok merkezi ve çok önemli bir konu olmasına rağmen disiplinler arası ele alınmıyordu. Ama yakın yıllarda bununda önemi anlaşıldı ve oyuna artık bu şekilde bakıyoruz. Oyunun önemini biliyoruz ama neden önemli olduğu konusunda , oyunun tanımı konusunda , oyunun özellikleri ve nitelikleri konusunda , işlevleri konusunda , yararları konusunda bir görüş birliği yok çünkü oyunun yararının çok abartıldığını iddia eden kişiler ve bilim insanları var" dedi.
OYUN ÇOCUĞUN GELİŞİMİNE KATKIDA BULUNUR MU ?
Oyuna kültürlerarası bakmanın ihmal edildiği ya da cinsiyetler arası farklılıklar açısından bakmanın ihmal edildiğini ileri süren görüşler olduğunu açıklayan Prof. Dr. Onur, "En önemlisi de oyun çocuğun gelişimine katkıda bulunur mu ? diye bir soru sorulduğunda gelişim psikologları; ‘tabii bulunur’, buna karşı halk bilimciler ve antropologlar ise; ‘yok canım o kadar da abartmayın’ diyorlar. Hollandalı filozof ve tarihçi Huizinga; ‘Oyun kültürden çıkmamıştır. Tam tersine kültür oyundan çıkmıştır’ demektedir” diye konuştu.
AİLELER ÇOCUĞUN OYUN HAKKINI ELİNDEN ALIYOR
"Oyun çocuğun hakkıdır ve bu hakkı ne kadar kullanıyor" diyerek çocuğun bu hakkının ihlal edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Onur, “Erken çocuklukta oyun ile işin birleştirilmesini kabul etmeyen ve doğru bulmayan kuramcılar var. Oyun, oyun için oynanır ileriye hazırlanmak için değil demişlerdir. Bolivya da bir araştırmaya göre kırsal kesimdeki yoksul çocukların çalışmak zorunda oldukları için yeterince oyun oynayamadıkları , bu yüzdende gelişimlerinde o yönde bir eksiklik olduğunun iddiası vardır” dedi.
“DAYAK BİR EĞİTİM ARACI DEĞİLDİR
Prof. Dr. Onur, "Toplumumuzda çocukları eğitmek için gerek evde gerek okulda gerekse toplum genelinde dayak geleneksel bir araçtır. Ta Osmanlı dan başlayarak bütün eski metinlerde dayak kullanılmıştır , önerilmiştir ve kutsanmıştır. Dayak cennetten çıkmadır diye bir laf var bu bile yeterli anlatmamız için. sadece Osmanlı döneminde değil cumhuriyet döneminde de yakın yıllara kadar okulda ve ailede dayağın devam ettiğini biliyoruz. Tarihe bakmak bu konuda önemli” diye konuştu. (SA\OK)
Yorumlar
Kalan Karakter: