Olymposlular Çıplak Değirmen - Kelebek Şelalesi parkurunda
TURGUTLU Olympos Dağcılık Ve Doğa Sporları Kulübü, geçen pazar günü Ahmetli Çıplak Değirmen - Kelebek Deresi Şelalesi parkurunu yürüdü.
Olympos Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü'nden yapılan açıklamada: "Güneşli bir günün sabahında Çakıcı Cami karşısındaki Lazın Kahvesinde çaylarımızı içtikten sonra bizi bekleyen araçlarımıza bindik. Ahmetli istikametinde yol almaya başladık. Bugünkü yürüyüşümüze kardeş kulüp Kuşadası Olympos Kulübü de misafir olacak. Ahmetli'de buluştuğumuz kardeş kulüple Dereköy yakınlarına kadar araçlarımızla gittik. Yürüyüş parkurunun başladığı yerde arkadaşımız Haydar Atilla yürüyüş parkuru ve yürüyüş kurallarını anlatıp hatırlattıktan sonra yaklaşık kalabalık bir ekiple yürüyüşümüz başladı. Bir gün önceden yağan yağmurun etkisiyle parkur zemini ıslak ve çamurlu Kısa bir süre köy yolunda yürüdükten sonra patikalara daldık zeminin ıslak ve çamurlu olması yürüyüşün zorlaştırıyordu ancak ekibin mutluluğundan bir şey eksik değildi. Çamurlu yollar patikalar ekibe vız geliyordu, tarlalar arasında zorlu bir yamaç tırmandıktan sonra meşe, çam ve zeytinlerle kaplı alandan yürüyerek terkedilmiş su değirmenin olduğu yere yani nam-ı değer 'Çıplak Değirmen'e varıyoruz. Burada 20 dakikalık bir mola veriyoruz. Değirmenin hemen yakınlarında değirmenden daha eski Çakıcı Köprüsü'nü görüyoruz, Kelebek Çayı üstünde tüm ihtişamıyla zamana meydan okuyor. Üzerinden geçerken Çakırcalı Mehmet aklımıza geliyor, bu köprü de Çakırcalı Mehmet Efe döneminde yapılmış olsa gerek.
Çıplak Değirmen, Kelebek Çayı, Çakırca Köprüsü alıp insanı tarihin içine bırakıveriyor. Efsaneye göre Çakırcalının 11 yaşındayken babası zaptiye çavuşu Hasan Çavuş tarafından öldürülür, daha sonra değişik olaylardan ötürü Çakırcalı eşkıyalığa başlar. Çakırcalı varlıklı kişilerden aldığı paraları köprü çeşme gibi Yararlı işler yaparak halkın gözünde yücelir. Hasan Çavuş ile Mülazım Hüsnü Efendi'yi bir pusuda öldüren Çakırcalı halka karşı acımasızlık yapan ve yönetmeye çalışan bir takım Türk ve Rum çetelerine karşı da büyük mücadeleler verir. Bu köprünün de bu dönemde yapıldığı tahmin edilmektedir. Tarihin bilinmezliğinden sıyrılıp yine doğayla Baş başa kalıyoruz. Sık ağaçlar ve sazlıklar arasından geçerek Kelebek Şelalesi'ne geliyoruz, manzara harika, sık ağaçlar arasına saklanmış şelalenin akışı insana ilham kaynağı oluyor. Herkes bir sessizlik içinde şelalenin akışını seyre dalıyor, daha sonra objektifler çalışmaya başlıyor. Manzara güzel, doğa güzel, hava desen çok şu güzellik karşısında ısınıvermiş gibi…
Ve ayrılık zamanı geliyor geldiğimiz patikadan geri dönerek öğle yemeği için mola veriliyor, ateşler yakılıp sucuklar kızartılıyor. Herkesin birbirine ikram ettiği çaylar ve ikramların ardından 1 saatlik mola bitiyor. Yaklaşık 12 kilometrelik bir yürüyüşün ardından tekrar Ahmetli Dereköy'e geliyoruz. Ahmetli'de içilen çay ve kahvelerle yorgunluğumuzu hafifleterek kardeş kulüp Kuşadası Olympos Kulübü ile vedalaşıyoruz. Bu etkinlikte rehberimiz Bayram Ali Çelikten'e, artçımız Kamber Topludal'a ve bizlerle beraber yürüyerek kardeşlik ve dostluğa zirve yaptıran Kuşadası Olympos Dağcılık Ve Doğa Sporları Kulübüne, katılımcı tüm arkadaşlara teşekkür ediyoruz. Olympos ailesi olarak doğayı seven herkesi aramızda görmek onlarla bu paylaşımları yaşamak isteriz." ifadelerine yer verildi.
Haber Merkezi
Yorumlar
Kalan Karakter: