Maruzatımız var !
Dün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü idi. Bizim, sahada bu
Maruzatımızı aslında dünkü sayımızda yayınlamaya karar vermiştik. Ancak dünü (10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günümüzü) yaşamadan, önyargılı davranmayalım diye, bu maruzatı ertelemiştik. Dünü görelim demiştik. Belki yanılırız, belki haksızlık ederiz, belki Sayın Başkanımız ve Cemiyetimiz; Saygın meslektaşlarımızı 32 yıl sonra en azından dün bir araya toplar, sohbet eder, maruzatlarımızı dinler ümidine kapılmıştık. Yazık ki devran değişmedi.
Sayın Başkan 3 ayda bir kilidini açtığı Cemiyetimizde, Protokol’ün ziyaretlerini yönetim kurulu ve birkaç meslektaşımız ile birlikte kabul etti. Bu ziyaretlerde; Cemiyetimizin hiçliğinden habersiz iyi niyetli Protokol’ümüz, Sayın Başkanımızın ne kadar vasıflı bir yönetici olduğu (?) ve üyeleri ile kurmayı başardığı (?) mükemmel diyaloglar konulu konuşmalarını dinlediler. Öte yandan Cemiyetimize yapılan bu ziyaretlerden, saatlerinden çoğunluk üyenin haberi dahi olmadı. Bir gün öncesinden gazetelere maillenen bir paragraf geçiştirilmiş kutlama yazısı ile, günümüz kutlandı. Durum bundan ibarettir.
Oysa biz sahada aktif çalışan gazeteciler, bu yılda gazeteci lehine hiçbir gelişme olmayacağından emin olduğumuzdan, günümüze dikkat çekmek üzere bir etkinlik gerçekleştirmeye niyetlenmiştik. Ancak Manisa da biz çalışan Gazeteciler den sorumlu Cemiyet Başkanımız ve Yönetim kurulumuz; yine topu taca atmayı, Sayın Belediye Başkanımızın biz Gazetecilerin onuruna vereceği yemeğin, Cemiyetimizin sorumluluğunu hafifletebileceğini düşünmüşlerdi.
Sayın Belediye Başkan’ımıza müteşekkiriz. Zira her yıl bizi hatırlamakta, memnun kılmaktadır. Cemiyetimizin sahiplenmediği gazetecileri sahiplenmektedir. Hatta teknik Cihaz eksikliklerimizin giderilmesinde de katkıda bulunmaktadır. Sayın Başkanımızın bu katkıları asla yatsınamaz. Gönlü ve gücü ile hep gazetecinin yanında yer almıştır.
Dedik ya; Çalışan Gazeteciler olarak Cemiyet Yönetimine ilk defa, hakkımız olduğuna inanarak bir etkinlik önerisi sunmuştuk. Ancak Sayın Başkanımız 32 yıl yaptığı Başkanlık görevi süresi boyunca hiç değiştirmediği umarsız tavrını, bu yılda uygulamayı yeğlemiştir. Etkinlik önerimiz Başkanımız ve yönetimimiz tarafından reddedilmiştir. Hatta ret kararı dahi; bizzat bir iletişim aracı kullanılarak, bizlere bildirilmek ihtiyacı dahi görülmemiştir . Böyle bir önerimiz olduğu diğer meslektaşlarımıza da bildirilmemiştir. Demokrasiye inandığını savunan Başkanımız ve yönetimi biz çalışan gazetecilerin demokratik haklarını kullanmalarına engel olmuştur. Kısacası; ”Yönetim olarak biz ne dersek O olur. Sizlerin fikirleri ve istekleri dikkate alınmaz. Demokrasi Manisa Gazeteciler Cemiyetinde işlemez.” Demeye getirilmiştir.
Oysa önerimiz ret edilmese idi;
Biz Sahada aktif çalışan emekçi Gazeteciler; hep birlikte Cumhuriyet Meydanına toplanacak, Protokol’e son derece şık bir kompozisyon ile 20 dakikalığına makinelerimizi teslim edecek, onlardan bizleri fotoğraflamalarını isteyecek, sesiz-sedasız basın bültenimizi okuyarak mesleğimizi icra ederken yaşadığımız sıkıntıları dillendirecektik. Vasıtayla da; Türkiye Tarihinde yaşanmamış bir ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ etkinliği ile Manisa’nın adını bir kez daha ulusal mecralara taşıyacaktık. Eylem yapmayacaktık. Boykot etmeyecektik. Demokratik bir istemdi. Ancak ileri demokrasi işlemedi.
VE DİYECEKTİK Kİ;
*Budanan 212 haklarımız iade edilsin.
*Cemiyetimiz ve Başkanımız meslektaşlarına sahip çıksın. Haklarını korusun ve arasın. İşsiz kaldıklarında ‘ARKALARINDA BİR CEMİYET GÜCÜ VAR’ izlenimi yaratsın.
*Fikir işçisi olarak emek veren ve toplumu bilgilendirmekle yükümlü bizleri, komik maaşlara çalıştırılmasının önüne geçilsin.
*Sigortalarımız, yıpranmalarımızda göz önünde bulundurularak tabandan değil, tavandan yatırılsın. Sigortasız Fikir işçisi çalıştıran kurumlara gerekli cezalar kesilsin, tekrarı halinde de kat-i kararlar alınsın.
*Gazeteci haber yapmak için gittiği yerlerin ulaşım ücretlerini %80 kendi cebinden ödemektedir. Buda zaten düşük olana maaşlarımızı korkunç derecede etkilemektedir. Gazetecilerin ulaşım ihtiyaçlarında indirime gidilsin.
*Gazeteciler Cemiyetine Türk Telekom’un sponsorluğunda sınırsız internet bağlansın.
*Gazeteciler Cemiyeti binası bir sponsor yardımı ile değiştirilerek, genişletilsin. Gazetecilerin çalışabileceği, vakit geçirebileceği, toplanabileceği ve hatta sosyal aktivitelerini yapabilecekleri, bilgi paylaşımlarını gerçekleştirebilecekleri, günün muhasebesini yapabilecekleri, kendi döner sermayesini kazanabileceği bir hizmet binası haline getirilsin.
*Cemiyetimizin biz gazetecilere hiçbir katkısı bulunmaması gerekçesi ile, çoğu meslektaşımız aidatlarını ödememektedir. Akan suyun yönünü değiştirmek çok kolaydır. Cemiyet asli işini yaparsa, üyelerde aidatlarını fazlasıyla ödeyecektir.
* Haber yapılan kesimlerin; (Bürokrat, siyaset, sendika, sivil toplum örgütleri…vs. ) haberin yapıldığı mekan, zaman, oturma konumu, gazeteciye yaklaşım, gazetecinin haber muhataplarına yaklaşımı, teknik beklentiler yeniden gözden geçirilsin. Bu konularda gazetecilik mesleğinin saygınlığını ekarte edecek davranışlardan vazgeçilmesi için gerekli çalışmalar yapılsın.
*Meslek içi eğitimler verilsin.
*En azından ayda bir tüm yetkili kurumlarla basın konseyi toplantıları yaparak, aylık değerlendirmeler ve brifingler alınsın.
Ancak; yazık tır ki yine diyemedik… 30 küsür yıldır diyemiyoruz. Toplumu bilgilendirmekle yükümlü biz Gazeteciler, yazık ki kendi sıkıntılarımızı duyurmakta imtina ediyoruz. Zira Gazeteci hep; sızlanmasının şık olmayacağını, saygı ve protokol sınırlarını korumayı düşünür. Ancak Manisalı Gazetecilerin böyle kaderlerine terk edilmesi, bıçağı kemiğe dayatmış, bu açıklamayı buradan yayınlamak zorunluluğu doğurmuştur. Biz de Manisa da aktif olarak çalışan 40 Küsür emekçi, fikir işçisi meslektaşım adına, meydanda söyleyemediklerimizi, söyletilmeyenleri burada dillendirmek istedik… Bazılarımızın hoşuna gitmiştir. Bazılarımızın gitmemiştir. Bu durumdan rahatsız olanlar ivedilikle işgal ettikleri makamları doldurmalıdırlar. Sayın Başkanımız Boş Evliya Çelebi’likten bir müddet olsun uzak durarak, aldığı yükümlülükleri sırtlanmalıdır.
Bize, emeklerimize, haklarımıza sahip çıkılsın. Bizde ancak o zaman makam işgalcilerine sahip çıkarız…Maruzatımız dır…
Saygıyla… Nurgül YILMAZ
Yorumlar
Kalan Karakter: