Halktan - Emekten yana bütçe mücadelesini sürdüreceklerini dile getiren KESK Dönem Sözcüsü BES Başkanı Doruk; “En büyük şerefsizlik işçinin alın terini çalmaktır. Açlığa, covid’e mahkum olmayacağız. Sermayedar varlık vergisi ödesin. Sözleşmeli köle olmayacağız. Savaşa değil halka bütçe”
HÜKÜMETİN yeni asgari ücret rakamlarını açıklamamakta direndiği günlerde KESK’e bağlı şube platformları Manisa’daki Vergi Dairesi önünde Asgari ücret eyleminde bulunarak seslerini Asgari ücret komisyonuna duyurmaya çalıştılar. Halktan- Emekten Yana Bütçe Mücadelesini sürdüreceklerini dile getiren KESK dönem sözcüsü BES Başkanı Doruk; “En büyük şerefsizlik işçinin alın terini çalmaktır. Açlığa, covid’e mahkum olmayacağız. Sermayedar varlık vergisi ödesin. Sözleşmeli köle olmayacağız. Savaşa değil halka bütçe” şeklinde ifade etti.
Öğle saatlerinde Manisa Vergi Dairesi önünde bir araya gelen KESK platformunun Şube temsilcileri adına söz alan KESK Şubeler Platformu dönem sözcüsü Ufuk Doruk; “Bu ülkenin alın teri ile geçim mücadelesi veren, hayatı emeği ile var eden tüm emekçi kesimleri, yoksulları olarak çok zor bir süreçten geçiyoruz. Tüm dünyayı saran pandemi her gün aramızdan yüzlerce can koparıyor. Vaka sayılarına her gün on binlerce vatandaşımız ekleniyor. Emekçilerin açlıkla ölüm arasında bir tercihle karşı karşıya kaldıkları dramatik bir süreci hep birlikte yaşamaya devam ediyoruz.
İşsizler, asgari ücretle açlık sınırı altında bir ücretle çalışanlar, kısa çalışma ödeneği adı altında evde açlığa mahkûm edilenler, evde erkek şiddetinin her biçimiyle daha çok yüz yüze kalan, yoksulluğu eşitsizliği çok daha derinleşen kadınlar, emeklilikte yaşa takılanlar, kapısına kilit vurmak zorunda kalan küçük esnaf, mahsulü para etmeyen çiftçiler, önümüzdeki yılı %3 zamla karşılamaya hazırlanan kamu emekçileri kısacası ülkenin tüm yoksulları pandemi ve pandemi ile gittikçe derinleşen kriz koşullarında hem sağlıklarını hem de işlerini ve gelirlerini kaybediyor.”
“AÇLIĞA, COVİD’E MAHKUM OLMAYACAĞIZ”
Dönem sözcüsü Doruk, “Bir taraftan ‘Maske, Mesafe, Hijyen’ nakaratları, ’evde kalın’ çağrıları, “evde hayat var” kampanyaları tam gaz sürdürülüyor. Diğer taraftan binlerce kişinin çalıştığı fabrikalarda, iş yerlerinde ter döken işçilere, emekçilere ‘Siz evde değil, işte kalın. Fiziksel mesafeyi korumanız imkansız da olsa otobüsle, minibüsle, metroyla her koşulda işe gidin. Çalışmasanız size hayat yok’ deniliyor.
Yayınlanan Genelgelere rağmen Kamu alacaklarına ilişkin yapılandırma süreci bahane edilerek sosyal güvenlik, İş-Kur, maliye ve adliye olmak üzere işyerlerimizde esnek ve dönüşümlü çalışmaya son verilirken 60 yaş üstü çalışanlar idari izinli oldukları halde işyerlerine çağrılıyor. SGK işi daha da ilerleterek hafta sonları sokağa çıkma yasağı olduğu halde hafta sonu çalışma için İç İşleri Bakanlığı’na başvurabiliyor.”
“SÖZLEŞMELİ KÖLE OLMAYACAĞIZ”
Ufuk Doruk, hükümetin insanca asgari ücret vermemek için direndiğine işaret ederek; “Bugün asgari ücret belirleme görüşmelerinin 3.sü yapılacak. Biz insanca yaşayabileceğimiz, emeğimizin karşılığını alabileceğimiz bir ücret istiyoruz. Asgari ücret halkın sırtına adeta kambura dönüştürülen tüm vergilerden muaf tutulmalıdır. Sizin bize reva gördüğünüz kuru ekmeğe mahkûm olmayı kabul etmiyoruz. Haftalardır adeta bir tiyatro oyunu izler gibi mecliste kabul edilen 2021 bütçe görüşmelerini izledik. 83 milyondan toplanan vergilerin, 83 milyon için kullanılmadığını, kullanılmayacağını biliyoruz. İşçilerin, emekçilerin, dar gelirlilerin ya salgından yada açlıktan ölme tercihiyle karşı karşıya bırakılmasından biliyoruz. Ülkeyi yönetenlerin pandemi koşullarında bile sermayenin çıkarlarını halkın sağlığının, emekçilerin haklarının önüne koymasından biliyoruz. Bütçe görüşmelerinde iktidar kanadından sarf edilen kimi sözler bile tek başına bu durumu ispatlamaya yetmektedir.”
“SERMAYEDAR VARLIK VERGİSİ ÖDESİN”
Doruk, Ülke çalışan asgari ücretliden vergi alınıyor ise Sermayederlerden alınmaması için bir neden görmediğini dile getirerek;
“Ülkede yoksulluk, işsizlik, çaresizlik hat safhada. Milyonlar işsizlikten, hayat pahalılığından intiharın eşiğine sürükleniyor. Her altı çalışandan biri asgari ücretin bile altında bir ücrete mahkûmken, her iki çalışandan biri asgari ücret ile geçim savaşı veriyor.
Milyonlarca çalışana ‘ücretsiz izin desteği’ adı altında günlük 39 aylık 1.167 TL’nin reva görülüyor. Kişi başına gelir on yıl önceki rakamların altına düşmüş, açlık sınırı 3 bin, yoksulluk sınırı 8 bin TL’ye dayanmış bulunuyor.
Tüm bunlara rağmen bu ülkenin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Türkiye'de yoksulluğun sorun olmaktan çıktığını söyleyebiliyor. Hızını alamayan bir başka iktidar milletvekili ise “Millet kuru ekmek yiyorsa demek ki aç değil” diyebiliyor.
“ACI REÇETENİZ, KURU EKMEĞİNİZ VIZ GELİR VIZ. YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ”
Dönem sözcüsü Ufuk Doruk “Aklımızla dalga geçen bu sözler ülkeyi yönetenlerin halkın, emekçilerin sorunlarına ne kadar yabancılaştığını tüm açıklığı ile ortaya koymaktadır. Maaşlarımızdan, ücretlerimizden kesilen, attığımız her adımda ödediğimiz vergilerin nereye, kime harcanacağına dair bize hiçbir söz hakkı tanımıyorlar. Her yıl olduğu gibi bu yıl da bütçe kamuoyuna ‘eğitime, sağlığa, sosyal yardımlara en çok pay ayrılan bütçe’ olarak sunulmuştur. Oysa 2021 yılı bütçesi emekçi kesimler ve dar gelirliler için bir acı reçete, kuru ekmek bütçesidir. Bütçenin tüm yükü her 100 TL’nin 65 TL’si dolaylı vergilerden karşılanacak olan adaletsiz vergi sistemiyle yine ücretli kesimlere yıkılmıştır.”
“VERGİDEN MUAF ASGARİ ÜCRET İSTİYORUZ”
Dönem sözcüsü Ufuk Doruk,“Salgın ve ekonomik kriz ile sağlık, beslenme, barınma, eğitim gibi temel acil ihtiyaçlara ulaşmakta çok daha zorlanan dar gelirliler, yoksullar bir kez daha görmezden gelinmiştir. Ülkenin kaynaklarını yağmalayan yerli ve yabancı sermayeye, rantiyecilere, güvenlik adı altında savaş harcamalarına öncelik verilmiştir.
Salgına karşı canı pahasına mücadele edenlerin bu haklı talebi ‘maliyet’ olarak görülürken Milli Piyango'nun ve At Yarışlarının KDV'si sıfıra indirilmektedir. Böylece buraları devralanlara halkın cebinden 65 Milyar TL servet transfer edilmektedir. 83 milyonun sağlığı için bütçeden ayrılan tutar, 77 Milyar lirada kalırken, savunma ve güvenlik harcamaları adı altında savaş bütçesine bu tutarın yaklaşık iki katı, 148 milyar TL, ayrılmaktadır.”
“SAVAŞA DEĞİL HALKA BÜTÇE”
KESK Platformları dönem sözcüsü Doruk sözlerine son verirken; “Üstelik bu rakamın içinde Cumhurbaşkanlığına bağlı tüm örtülü ve yedek ödenekler, Savunma Sanayii Destekleme Fonu kaynakları, iç ve dış güvenliğe ilişkin bazı kalemler ve kayıtlara geçmeyen tüm gizli harcamalar yoktur. Son açıklanan esnaf paketi ile 1 milyon 200 bin esnafa sadece 5 Milyar TL verilmesi hedeflenirken, 2021’de Cumhurbaşkanı tarafından kimseye hesap vermeden kullanılacak örtülü ödenek 16 milyar TL’ye ulaşmıştır. Geçsek de geçmesek de, hizmet alsak da almasak da parası bizim cebimizden çıkacak olan şehir hastanelerine, otoyollara, köprü ve tünellere bütçeden 35 Milyar TL ayrılmıştır. Yoksulluğu kader olarak gören, her türlü haksızlık karşısında susan, iktidara biat eden bir toplum yaratmanın aracı haline getirilen Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi ise geçen yıla göre yüzde 23 artırılarak 13 Milyar TL’ye çıkarılmıştır. Böylece Diyanete bütçeden ayrılan pay 7 bakanlığa ayrılan payın toplamının üzerine çıkarılmıştır. 2021 bütçesi, Pandemi ile derinleşen işsizlik, hayat pahalılığı, yoksulluk cenderesinde sıkışan emekçilerin, halkın sırtında yeni bir yüktür. Bu bütçe sermaye, rant, savaş ve yağma bütçesidir, bizim bütçemiz değildir. Toplumun %99’na karşı %1’nin çıkarlarını, ihtiyaçlarını temel alan bu bütçe bizim bütçemiz değildir. Kamusal hizmetleri geliştirecek, salgın süresince iş ve gelir kaybına uğrayan kesimleri destekleyecek halktan, emekten yana bir bütçe oluşturulmalıdır. Salgın hızla devam ettiği koşullarda bütçe kaynakları halkın sağlığı ve geçimi için kullanılmalı, sosyal devlet uygulamaları için şirketler ve büyük servetler vergilendirilmeli, dolaylı vergilerin vergi gelirleri içindeki payı azaltılmalıdır. KESK olarak Halktan-Emekten Yana Bütçe insanca yaşayabileceğimiz asgari ücret mücadelemizi her şart altında sürdürmeye devam edeceğiz.”
Ahmet ÜNSAL
Yorumlar
Kalan Karakter: