NTV'de yer alan habere göre Ekonomiye ilişkin mesajlar veren Bakan Şimşek, kredi kartı, konut kredisi ve KKM uygulamasına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
OVP’de birinci önceliğin enflasyonu yeniden tek haneye indirmek olduğunu söyleyen Bakan Şimşek, “Bu zor bir süreç ama mümkün. Geçmişte başardık, yine başaracağız.” dedi.
“Yüzde 140 büyüyen krediyle enflasyonla mücadele olmaz.” diyen Şimşek, birinci konutu kredilendirme noktasında bir değişiklik yapmayacaklarını ancak ikinci ve sonraki konutlar için artık kredi desteği vermeyeceklerini söyledi.
Şimşek, “Taşıt kredilerinde biz, çok net bir şekilde sınırlayıcı bir perspektife sahibiz.” diye konuştu.
Şimşek, Kur Korumalı Mevduat uygulamasının geleceğine ilişkin de konuştu. KKM’den çıkış programları olduğunu söyleyen Şimşek, “Kademeli olacak.” dedi.
En düşük emekli maaşlarına yapılması gündeme gelen iyileştirmeye de değinen Şimşek, “Cumhurbaşkanımızın talimatı oldu o çalışmaları yapıyoruz. O konuda çok netiz.” ifadelerini kullandı.
KÜRESEL EKONOMİDE GÖRÜNÜM
Küresel ekonomiye baktığımız zaman; büyümenin düşük seyrettiği dönemdeyiz. Ortalama büyüme yüzde 3 civarında olacak. Bu tabii düşük sayılır. Bunun birçok sebebi var ama kısa vadeli baktığınız zaman pandemi sonrası enflasyon yükselişe geçti. Şu anda küresel finansal koşulların oldukça sıkışık olduğu bir dönemdeyiz.
OVP'DE BİRİNCİ ÖNCELİK ENFLASYONU DÜŞÜRMEK
OVP’nin üç temel bileşeni var. Bunlardan bir tanesi ülkemizin karşı karşıya olduğu, en önemli makroekonomik sorunlardan biriyle mücadele konusu. Enflasyonu tekrar makul düzeye, tek haneye getirecek bir program.
Dezenflasyon programı orta vadeli programımızın en önemli hedefi. Birincil önceliğimiz fiyat istikrarıdır.
Enflasyonu tekrar, 3 yılın sonunda hedefimiz tek haneye düşürebilmek. Bu zor bir süreç ama mümkün. Geçmişte başardık, yine başaracağız.
İKİNCİ BİLEŞEN: MALİ DİSİPLİN
Programın ikinci bileşeni mali disiplin. Geçmişte, AK Parti hükümetlerinin en güçlü tarafı maliye politikasının bir çıpa görevi yapmış olması. Bütçe açıklarını düşük tutuyoruz, bunun sayesinde milletimize eser ve yatırım odaklı bütçeler sunduk.
Önümüzdeki 3 seneye baktığımız zaman, gerek depremin gerekse geçmişte aldığımız bir takım kararların etkisiyle; EYT gibi, bütçede bir miktar bozulma var. Hedefimiz, bütçe açığını deprem hariç yüzde 3’e çekmek.
ÜÇÜNCÜ ÖNEMLİ BİLEŞEN: YAPISAL REFORMLAR
Üçüncü önemli bileşen; yapısal reformlar. Şunu net şekilde söyleyebilirim; Türkiye rekabet gücünü artıracaksa, verimlilik üzerinden büyüyecekse; bir taraftan üretken alanlara yatırım yaparken, bir taraftan da mevcut kaynakların verimli kullanımına yönelik çok ciddi yapısal dönüşüm çabası olacak. Bunu da geçmişte olduğu gibi sadece bir metin olarak sunmadık, takvimlendirdik. Hangi reformu, hangi çeyreklerde yapacağımızı ortaya koyduk.
KREDİ KARTI VE KREDİLERE DÜZENLEME
1 Eylül itibariyle, yıllık kredi kartı üzerinden kredi hacmi yüzde 140 civarında artmıştı. Enflasyonun iki katından fazla. Bu kadar yüksek seyreden bir kredi hacmiyle siz enflasyonu ve cari açığı kontrol altına alamazsınız.
Miktarsal sıkılaştırma denilen bir konsept var. Orada ilk adımı attık. KKM’de karşılık yoktu, karşılık getirdik.
Daha önemli konular var.
Taşıt kredilerinde biz, çok net bir şekilde sınırlayıcı bir perspektife sahibiz.
Birinci konutu kredilendirme konusunda değişikliğe gitmeyeceğiz ancak ikinci, üçüncü konut veya tatil yerlerindeki yerlere ilişkin vatandaşın imkanı varsa alır ama krediyle desteklemeyeceğız.
Krediyi bu alanda ciddi bir şekilde sınırlayacağız.