Çaldağı’nın eteklerindeki İzzettin, Çampınar ve Musulcalı Köylerinde su baskınları!
Cuma ve cumartesi günleri yağan şiddetli yağışlardan sonra Çaldağı’nın eteklerindeki İzzettin, Çampınar ve Musulcalı köylerini sel bastı. Köylerdeki bazı evler ve bahçeleri su baskınına uğradı. Çampınar Köyünde bir vatandaşın arı kovanları selden sürüklendi.
NAMAK; “Herkes elindeki yetkiyi, gücü, imkanı kullansın.”
Sel baskınlarını yerinde inceleyen Gediz Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma Çevre ve Kalkınma Vakfı (GEMA) Turgutlu temsilcisi Hasan Namak’ın görüşlerine başvurduk. Namak; “Benzer manzaralar geçen yıl da yaşanmıştı. DSİ uzmanlarının yerinde yaptıkları incelemelerden sonra, maden pasalarının (atıkları) depolandığı yığınların, dere yataklarını kapattığı ve bu nedenle köylerde su baskınları yaşandığını tespit etmişti. Bu rapor üzerine maden şirketinden dere yataklarının temizlenmesi istenmişti. Gereğinin tam olarak yapılıp yapılmadığını bilemiyoruz. Şimdi yaşanan selin nedeninin yine madenden kaynaklanmış olabileceğini düşünüyoruz. Resmi makamların yerinde yeniden inceleme yapması gerekir. Ancak, burada şuna özellikle dikkat çekmek istiyoruz. Maden daha pilot tesis çalışmalarında, orman yok edilmemişken, bu erozyon ve sellere neden oluyor. Bir de yüzbinlerce ağacın kesilerek, ormanın tıraşlanmasından sonra yaşanması muhtemel felaketleri düşünmek bile istemiyoruz. Kütahya’daki siyanür havuzlarında meydana gelen kaza, bu sel baskınları, Gediz’de günlerdir süren depremler bize hep uyarıdır. Bu kadar açık uyarıları görmezden gelirsek, sonrasında başımıza felaketler gelirse, bunu kendi ellerimizle kendi başımıza getirmiş olmayacak mıyız? Tarih boyunca, dünya üzerinde, yeraltı zenginliğini hammadde olarak yurtdışına satarak zenginlik kazanmış bir ülke yok. Tam tersine yoksulluk ve iç çatışmalara sebebiyet vermiştir. Ülkeye yok denecek kadar az katma değeri olan hammadde madenciliğinin sonunda ne olacak? Birincisi, o yer altı zenginliği sonsuza kadar yok olacak. İkincisi çok büyük çevre felaketleri yaşanabilecek. Bunun da anlamı, binlerce yıldır insanlarını doyuran bu güzelim topraklar tarım yapılamaz hale gelebilecek. Bütün yetkililerin, siyasilerin, bürokratların, memurların ve vatandaşlarımızın vicdanlarına sesleniyoruz. Ne olur duyarsız kalmayın! Herkes elindeki yetkiyi, gücü, imkanı kullansın. Hiçbir kişisel kazanç, menfaat, mevkii, makam, ikbal hesabı veya korkusu bunu kullanmamaya mazeret olamaz. Çocuklarınızın, torunlarınızın ve tarihin karşısında bunun hesabını veremezsiniz.” Sözleri ile herkesi göreve çağırdığını beyan etti.
Turgutlu Kaymakamı Nazmi Günlü’den aldığımız bilgiye göre; su baskınlarının maden ile bir ilgisi yoktur. Tamamen köy içerisinde bulunan 2 derenin dolması ve daha önce buralarda yapılan çalışmalardan dolayı derelerin taşmasıyla olan bir durum. Ben kendim giderek inceledim. Şu an için hiçbir sıkıntı yok, her şey yolunda” dedi. (Haber Merkezi)
Yorumlar
Kalan Karakter: