Keratokonus hastalığı nedir?
EGEUMUT Hastanesi Göz Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Kemal Kaplan, Keratokonus Hastalığı ile ilgili olarak gazetemize bilgilendirici açıklamalarda bulundu.
HASTALIK KİMLERDE GÖRÜLÜR, NASIL BELİRTİ VERİR?
Hastalık genetik geçiş özelliğine sahiptir ve keratokonus hastalarının yakınlarında da yüksek astigmat veya yüksek oranda keratokonus şeklinde görülür. Hastalarda sürekli artan düzensiz astigmatizma, miyopi vardır, iki taraflı tutulum olur. Hastaların en büyük şikâyeti sık sık gözlük değişimi ama kısa süre sonra bu gözlüklerde yetersizlik ve görme bozukluğudur. Keratokonus korneanın yaralanması, bazı özel göz hastalıkları ve sistemik rahatsızlıklarla birlikte olabilir. Uygun olmayan gözlere Excimer Laser ameliyatı yapılmasından sonra gözün saydam tabakasının zayıflaması durumunda da ortaya çıkabilir.
RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
2.000 kişide bir görülen bu hastalığın tedavisine erkenden başlanmalıdır. Özellikle yakınlarında bu tür rahatsızlık olanların daha duyarlı olması gerekir. Bu nedenle ebeveynlerin çocuklarını belirli dönemlerde göz hekimine götürerek, dikkatli ve detaylı muayeneden geçirilmelerini sağlaması hastalığın tanısında büyük önem taşır. Keratokonus ön bulgusu saptanan kişilerde oluşan alerjik göz problemleri sürekli kaşıma ve ovalamaya bağlı olarak hastalığın hızlı ilerlemesine neden olur. Bu sebeple sık sık göz alerjisi problemi olan kişilerde muayene önemlidir.
HASTALIK NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Belirtileri genellikle ergenlik çağında ortaya çıkmaya başlayan hastalığın çocuk yaşta tanısı zordur, çok ayrıntılı muayenelerle belirlenebilir. Birçok hasta kendilerinde sadece "miyop astigmat" rahatsızlığı olduğunu zanneder. 20 ila 40 yaş arasında ilerleme gösterir. Bu dönemde gözlük numaraları sık sık değişmeye başlar ve hastalara her gittikleri göz uzmanı değişik numaralı gözlük reçeteleri verebilir. Gözlüğe rağmen hasta net göremeyebilir.
ERKEN TEŞHİS ÇOK ÖNEMLİ Mİ?
Teşhisi zor olan bu hastalık, durdurulmaması halinde körlükle sonuçlanabilir. Günümüzde özellikle gözlük kullanmak istemeyen Excimer Laser tedavisi düşünen hastalarda kornea incelemesi için yapılan topografik tetkik sırasında keratokonus hastaları tesadüfen yakalanabilmektedir.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Hastalığın erken dönemlerinde özel sert kontakt lensler kullanılır. Ancak kontakt lensler hastalığın ilerlemesini durduramazlar. Bu lensler kornea merkezinin bombeliğini, dolayısıyla astigmatı düzeltir ve net görüş sağlayarak görme arttırılabilir. Ancak, hastalık ilerledikçe bunlar da yetersiz kalır ve görme giderek azalır. Bir başka alternatif tedavi Intra Korneal Ring (INTACS) denilen, kornea tabakası içine bir halka yerleştirmek şeklindedir. İlerlemeyi kısmen önleyici olabilir. Başka bir alternatif tedavi kornea nakli ameliyatıdır. Kornea nakli ameliyatı, kornea bağışlarının yetersiz aynı zamanda pahalı olması ve üstelik vücudun % 15–20 oranında dokuyu reddetme olasılığı olması nedeniyle son aşamada tercih edilen bir tedavidir. Ancak son yıllarda etkinliği kabul gören bir tedavi olan; Corneal Cross Linking uygulamasıyla hastalığın ilerlemesi durdurulabilmektedir.
CORNEAL CROSS LINKING (CCL) TEDAVİSİ NEDİR?
Yaşımız ilerledikçe korneal kollajen kalınlaşır ve sertleşir. 40 lı yaşlardan sonra sağlıklı kişilerde keratokonus bulgularında ilerleme olmaması bu nedenledir. Benzer bir durum şeker hastalarında (Diabetes Mellitus’da) görülür. Genç diabetli hastalarda bu nedenle keratokonus bulgularında ilerleme olmaz. Corneal Cross Linking tedavi fikri buradan doğmuştur. Korneal kollajenin direnci arttırılırsa korneanın dayanaklılığı arttırılır ve keratokonusun ilerlemesi durdurulabilir. Ultraviyole A ve damla formunda riboflavin kullanılarak kornea kollajen lifler arasındaki bağların arttırılması ve korneanın daha dirençli hale gelmesi sağlanır. Bu tedavinin amacı ilerlemekte olan keratokonus hastalığını durdurmak, kırma kusurunu azaltarak görme kalitesini arttırmak ve kornea nakli (keratoplasti) gereksinimini ortadan kaldırmaktır.
CCL TEDAVİSİNİN BAŞARISI NASILDIR?
Yapılan tedavinin başarılı olup olmadığını 3 ay içinde öğrenebiliyoruz. Özellikle başlangıç ve orta evre keratokonus hastalarında görme kalitesi ve görme keskinliği artmakta; hastalığın ilerlemesi durmaktadır. Güvenli, ucuz ve uygulaması kolay bir yöntemdir. Yöntemin şu anda alternatifsiz olması ve yan etkilerinin olmaması en önemli avantajıdır.” ifadelerine yer verdi. Haber Merkezi
Yorumlar
Kalan Karakter: