Kasaba’nın çınarları ve gölgeleri
Kasaba’ya giderseniz hepsi de lezzetli köftecilerden birinde köfte yiyip yanında bir ayran isteyin. Tadında mutlaka Kasaba lezzeti vardır. Günlerden Pazartesi ise Kasaba pazarına uğrayın, Çal Dağı’nın tepelerinden toplanan doğal mantarları satın alın. Ardından İstasyon Caddesi’nde dutların altında yürüyün, İstasyonda çınarların gölgesinde çay - kahve için. Orada tarihi İstasyon Binası’nda fotoğraf çektirin. Oradan hafif bir kavisle doğu tarafa yönelin. Yaşlı çınarların gölgesinden geçip tren yolu boyunca yürüyün. Rayların arasında zamana karşı direnen eski su pompasını seyredin. Eğer mevsim güz ise bir kaçamak yapın aşağılarda saklanan üzüm bağlarına dalın bir bağ kütüğünden sultaniye üzümü yürütüp tadına bakın. Geriye dönüp Tatar Camisi’ne doğru yürüyün. Yolda sizi sıra sıra selviler karşılayacaktır. Bu selvilerin birinin altında yatan Kasabalıların veli olarak kabul ettiği Dede’yi ziyaret edin. Başucuna ovadan kopardığınız güllerden bir tanesine koyun.
Devam edip yolunuza Limoncu Camii yönüne sapın. Eski Leylek Çayı boyunca yürüyün. Bu yol sizi Kasaba’nın geçmişe uzanan gölgelerini hatırlatacaktır. Yol boyunda dallarında yüzlerce kuşların cıvıldadığı çınar ağaçları gölgesinde soluk vermeniz için sizi davet edecektir. Davete kanıp oturmayın, önünde traktörü bulunan bir eve dalın. Sultaniyeden olma, güneşte kavrulmuş bir tabak pekmez isteyin. Çıkarken traktörün kasasından bir Kasaba kavunu yürütün. Ve gidip eski bayram yerinde nefes alıp bir çay için.
Derseniz ki ya akşam! Gidin Ali Diyar’ın meyhanesinde taze etle beraber birkaç duble rakı için.
Ali Şentürk
Yorumlar
Kalan Karakter: