EGEUMUT Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Kemal Emre Telciler, Karaciğer Kist Hidatiği hakkında gazetemize bilgilendirici açıklamalarda bulundu. Op.Dr. Kemal Emre Telciler yaptığı açıklamada: “Halk arasında köpek kisti olarak bilinen karaciğer kist hidatiği, hayvandan insana geçen ve ölüme kadar götürebilen ciddi bir hastalık. Karaciğer kist hidatiği insandan insana bulaşmıyor ancak, sarılıktan ölümcül alerjik reaksiyonlara kadar bir çok sorunu da beraberinde getiriyor. Hastalığın tedavisi ile yalnız ameliyatla mümkün. Ülkemiz kist hidatik hastalığı görülme sıklığı bakımından dünya genelinde ilk sıralarda bulunmaktadır.
Bir tür parazitin oluşturduğu bir hastalıktır. Halk arasında “köpek kisti” diye de bilinir. Olgun parazit; kurt, çakal, köpek gibi hayvanların bağırsaklarında yaşar. Parazitin yumurtası kurt, çakal, köpek gibi hayvanların dışkısı ile dışarıya atılır. Bu hayvanların dışkısı ile atılan yumurtaları ,çiğ tüketilen ve iyi yıkanmamış meyve ve sebzelerden ayrıca kirli içme sularından alırlar. İnsandan başka koyun, keçi, sığır ve manda gibi otla beslenen hayvanlarda yumurtaları alarak hastalanırlar. Parazitin evriminde ara konak olarak rol oynayan küçükbaş ve büyükbaş hayvanlar bu parazit yumurtası bulaşık gıdaları (ot, su) yiyince yumurta onların bağırsaklarına geçer ve bağırsakta kurtçuk açığa çıkarak, kan dolaşımına karışır ve vücudun değişik yerlerinde, en sık da karaciğerde yerleşerek giderek büyüyen kistler meydana getirir. Buna hidatik hastalık diyoruz.
Bu kistlerin içinde binlerce parazit oluşturacak kurtçuklar mevcuttur. Daha sonra hastalıklı (bu kistlerden içeren) organların kurt, çakal ve köpek gibi hayvanlar tarafından yenmesi ile parazit tekrar bunların bağırsağına ulaşır ve burada gelişerek erişkin parazit haline gelir. Başka bir deyişle parazitin üremesi için böylesine bir döngüye ihtiyacı vardır. İnsan da bu tabloda zaman zaman bir ara konak vazifesi görebilmektedir. Eğer, parazitin yumurtasının bulaştığı maddeler (gıda, su) ağız yolu ile alınırsa, yumurtalar bağırsakta açılır ve içinden çıkan parazit aynı şekilde sıklıkla karaciğerde yerleşmek üzere insanda da kistler oluşturur. Karaciğer kist hidatiği insandan insana bulaşmaz. İnsan dışkısında bulunmaz. Ancak bir şekilde parazit yumurtası bulaşmış kirli gıdalar herkes tarafından alınabilir ve dolayısıyla hastalık ailenin değişik fertlerinde de ortaya çıkabilir. Etken insanlara sindirin yoluyla bulaştığı için aldığımız gıdaların temiz olmasına dikkat etmemiz gerekir. Kirli gıdaları aldığımız taktirde veya temizlik kurallarına yeterince uymadığımızda köpek ile temasımız olmasa da kist hidatik’e yakalanmak mümkündür. Kontrolsüz sebzecilik bu konuda önemli bir risk faktörü oluşturabilir. Eğer bir lokantada veya evde et kesilen bıçaklar ile sebze meyvede doğranıyorsa ve önce kesilen etler kistle bulaşmış ise daha sonra doğranan sebze ve meyvaların insanlar tarafından yenmesi ile de kist hidatiği alabilirsiniz. Parazit yumurtası ile bulaşık dışkılar, yağmur suları veya rüzgâr vasıtası ile su kanallarına ve derelere ulaşmakta, bu sularda yüzen insanlara bulaşabilmektedir. Özellikle; kırsal kesimde üstü açık su kaynaklarından su temini, kanalizasyon sularına yakın yerlerde sebze tarımı yapılması, halkımızın maydanoz, nane, roka gibi çiğ yenilen bazı sebzeleri sofralarından eksik etmemeleri, özellikle bu tip yiyecekleri ev dışındaki lokanta vb. yerlerde yemeleri, kist hidatiğin alınmasında en az köpeklerin neden olduğu kadar etkilidir. Elverişsiz sosyo-ekonomik koşullar nedeniyle güvenli olmayan içme ve kullanma sularının kullanılması ile de bu kistlerin yumurtaları kolayca alınabilir.
Hastalık, %75-80 karaciğerde yerleşir. Daha az sıklıkla akciğer, karın içi diğer organlar ve beyinde bile görülebilir. Olay nerede olursa olsun , parazitin yerleştiği yerde giderek büyüyen içi basınçlı bir sıvı ile dolu kist oluşur. Karaciğerde hasar oluşturmaz. Genellikle karaciğer dokusunu iterek kendine yer açtığından karaciğer hücreleri fonksiyonlarına devam ederler.
Karaciğer kist hidatiği hastalığının özgün bir şikayeti yoktur. Kist karaciğerde bir ya da birden fazla olabilir. Küçük kistler genellikle şikayet nedeni olmaz. Hastalık genellikle başka nedenlerle yapılan görüntülemelerde ortaya çıkar. Daha büyük kistler ise sağ tarafta ağrı dolgunluk hissi gibi şikayetler ile ortaya çıkarır.
Tedavi edilmezse genellikle giderek büyür ve istenmeyen olaylara neden olur. Bunlar kistin içinde bakterilerin üremesi, sarılık ile delinme ve yırtılmadır. Bunların ortaya çıkması, hastalıkla mücadeleyi güçleştiren riskleri artırır. Kistin kendi kendine patlaması ve delinmesi nadiren görülebilir. Daha ziyade büyük kistlere gelen ani ve şiddetli darbeler (kaza, yumruk…) böyle bir yırtılmaya neden olabilir, böyle bir durumda iki tablo çok önemlidir. Birincisi, kist içeriği antijenik özellik taşır, yani şiddetli, hayatı tehdit edebilecek alerjik reaksiyonlar uyandırabilir. İkincisi ise, kist içeriği bütün karın boşluğu içerisine yayılarak yaygın hastalık halini alabilir. O zaman hastalıkla mücadele güçleşir.
İlaçla tedavi yoktur ama parazite etkili olduğu bilinen ve diğer tedavi yöntemlerine yardımcı bir ilaç mevcuttur. Hastalığın standart tedavisi cerrahidir. Cerrahi yöntem ise, kistin büyüklüğü, karaciğerdeki yeri, sayısı, komplikasyon olup olmaması gibi değişkenlere göre belirlenir. Uygun vakalarda iğne ile aspirasyon, laparoskopi gibi teknikler denenebilir.” ifadelerini kullandı. Haber Merkezi
Yorumlar
Kalan Karakter: