Kamp Günlükleri 2 – Kızlarsivrisi (3070 m)
TURGUTLU Zirve Dağcılık Kulübü sporcusu Semih Çolak, 28-29 Ocak tarihlerinde yapılan Kızlarsivrisi Kış Tırmanışını gazetemize anlattı.
Uzun zamandır ara vermiştim yüksek dağ tırmanışlarına.İzmir Zirve Dağcılık’ın Kızlarsivrisi kış tırmanışı faaliyetini görünce tekrar bir yerden başlamak gerektiği geldi aklıma ; hemen takvime baktım.Faaliyetin yapılacağı 28-29 Ocak benim için uygun bir tarihti.Sarıldım telefona ve faaliyetin hem sorumlusu hem rehberi Cemalettin Aygüneş’i aradım.Şartları öğrendim ve kaydımı yaptırdım.On beş gün önceden heyecan başladı.Ekip arkadaşlarının birbirlerini tanıması ve performanslarının görülmesi açısından faaliyetten bir hafta önce Bozdağ’da yaptığımız antrenman tırmanışı oldukça faydalı oldu.
Beklenen haftaya girdiğimizde Çarşamba gününden sonra vücudumda başlayan kırgınlık ve halsizliğe Perşembe günü boğaz ağrısı da eklenince son akşam faaliyete katılıp katılmama konusunda oldukça tereddüt yaşadım.Evde üç kişiyi yatağa düşüren mikrobun faaliyete katılmama engel olmasına izin vermedim ve hazırlıkları hızlandırdım.Her zamanki gibi önce malzeme listesini çıkardım.Sonrasında sırasıyla ekipman ve kıyafetleri çantaya yerleştirdim.Ancak hastalık mı desem keyifsizlik mi desem ; çanta yerleştirme düzenimi bile etkiledi doğrusu.Normalde ilaç kullanmasam da faaliyetin akışını bozmamak ve zor durumda kalmamak adına yanıma yeterli miktarda ilaç da aldım.Zirve çantasını da çantama yerleştirdikten sonra yol üzerinden beni alacakları saati beklemeye başladım.Ev halkıyla vedalaşıp klasik apartman fotoğrafını çektikten sonra Bekir Ağabey ile ekibin beni alacağı noktaya gittik.Tam vaktinde geldiler Turgutlu’ya.Tabi benimle aynı boydaki çantamı görünce tatlı tatlı espriler yapmaktan da kendilerini alamadılar.Yorgunluk,halsizlik ve ilaçların da etkisiyle Elmalı’ya kadar güzel bir şekilde uyudum dolmuşta.
Planlandığı gibi 28.Ocak saat 07:00 de Elmalı’daydık.Güne sıcak bir çorba ile başladık.Yeni demlenmiş sabah çaylarıyla da yol yorgunluğunu üzerimizden attık.Son alışverişimizi de yaptıktan sonra Elazığ, Ankara ve İstanbul’dan katılacak dostlarımızın da gelmesiyle Küçüksöyle Köyü’ne doğru yola çıktık.18 kişilik ekibimizi burada muhtar karşıladı.Kamp alanımız olan dağ evine ulaşmak için traktörle epey yol aldık.Ancak yine de ulaşamadık.Kamp yüklerimizi sırtlandık ve dize kadar karda yaklaşık 2 saat yürüyerek dağ evine ulaştık.Bu yürüyüş benim için zor ve yıpratıcı oldu.Tam dengeli yerleştiremediğim ve gereğinden fazla ağır olan çantam beni baya zorladı.Nihayet saat 15:00 te dağ evine ulaştık.Antalyalı dağcıların yaptırmış olduğu bu evde kalacak olmak hepimizi mutlu etti.Hemen ranzalara yerleştik , matları tulumları çıkardık ve ıslanan kıyafetleri değiştirdik.İçilen çaylar ve çorbalar iyi geldi.Vakit ilerledikçe hava soğumaya başladı.Neyse ki sobamız yakılmaya hazırdı.Bir güzel yaktık ve ateşbaşında koyu bir sohbete daldık.Ardından zirve öncesi bilgilendirme toplantısı yapıldı. Deneyimli dağcılar rota ve tırmanış hakkında bizleri bilgilendirdiler.Kesin sessizlik vakti geldi.Son hazırlıklar yapıldı; soba sönmek üzereyken birçok arkadaşım uykuya daldı.Ancak geniz akıntısı ve boğaz ağrısı sanki beni uyutmamaya programlanmış gibi ben tuluma girince arttı.Yine başucuma aldığım ilaçlara sarıldım ama nafile. Bir şey yiyemediğim için boş mideye içtiğim ilaçlar etki etmediği gibi aksine beni daha da yıprattı.Saat 00:30 du en son saatae baktığımda. 02:05 te alarmın çalmasıyla kalkıp ağır hareketlerle hazırlandım.Zirve çantamın son kontrollerini yaptımve saat 03:00 te ben de herkes gibi tırmanışa hazırdım.
Yavaş bir tempoyla kontrollü bir şekilde başladı tırmanışımız.Sert zeminde krampon takıp takmamakta tereddütlerimiz oldu.Derken bu esnada bir arkadaşımız kaydı ve ayağı burkuldu, eşiyle beraber dağ evine geri döndüler. Bizler de bir kazaya uğramamak adına kramponlarımızı hemen taktık.İz açıcılarımız İskender Abi ve Murat Abi ile artçımız Melik oldukça deneyimli dağcılar. Rehberimiz Cemalettin Abi de deneyimli ve sakin. Yavaş bir tempoda kimseyi üzmeden ilerlemeye devam ettik.Sanki birden iyileştim.Zirve heyecanı hastalığı unutturdu sanırım.Tabi molalarda pastile devam.Gün yavaş yavaş ağarmaya başladı.Hepimiz heyecanlıyız.İlk kış zirvesi yapcak olan arkadaşlarda başka bir heyecan var tabi.Allahtan herkesin malzemesi iyi çünkü yan geçişlerde oldukça sert rüzgara maruz kalıyoruz.Yine de kısa molalarla nefeslenip birer yudum su içiyoruz.Zirve altında ilk uzun molamızı verip hemen harekete geçiyoruz.Saat 10:15 te 3070 metrelik Kızlarsivrisi zirvesinde hatıra fotoğrafları çektirmeye başlıyoruz. Bu zirvede ablamın bana hediyeleri olan yol arkadaşlarım İbiş ve Tenzig de beni yalnız bırakmayarak fotoğraf karelerime giriyorlar. Bu aynı zamanda yeni kurulan Turgutlu Zirve Dağcılık Spor Kulübümüzün ilk 3000 metre üzeri yüksekdağ zirvesi olarak kayıtlarıma geçiyor.Benim için ayrı bir mutluluk, ayrı bir gurur.Zirvede yarım saat kadar oyalandıktan sonra 11:00 gibi inişe geçiyoruz.
Çıkışta olduğu gibi yine kontrollü ve ekip ruhuyla hareket ediyoruz.Yüksek dağ çıkışlarında bu çok önemli.Zirve yapmış olmanın rehavetine kapılarak adeta koşarcasına inmek hiç beklenmeyen kötü sonuçlar doğurabiliyor.O yüzden biz sakin sakin ; dinlene dinlene iniyoruz. Grubun arkasında Melik ile sohbet oldukça keyifli.Sonunda dağ evi göründü, ancak daha nereden baksak 2 saat yol var.Çantam gittikçe ağırlaşmaya , vücudum direncini yitirmeye başladı. Kamp yüküyle yapacağımız yorucu dönüş yürüyüşü aklıma geldikçe moralim bozuluyor.En sonunda saat 14:30’da dağ evine ulaştık.Benim için faaliyet adeta yeniden başlıyor gibi.Çantaları hazırla, yüklen derken unuttuklarımı da Melik topluyor sağolsun.Dönüş yolu zirve tırmanışından benim için daha zor ve yorucu.Buz tutmuş bir yan geçişten geçerken nihayet düşüyorum ve termosumu metrelerce aşağıya uğurluyorum.İnip alacak gücü kendimde bulamadığım için vedalaşıyorum ve onu karların üstünde bırakarak bir an önce traktörlere ulaşmak için grubu yakalamaya çalışıyorum.Bitkin bir halde, Melik’in destekleri ve yardımlarıyla traktörlerimize kavuşuyorum.Yaklaşık bir saatlik sarsıcı bir yolculuktan sonra Küçüksöyle köyüne ulaşmak oldukça keyifli.Orada bizi bekleyen aracımıza binip Elmalı’ya gidiyoruz.Burada güzel bir akşam yemeğinden sonra katılım belgelerimizi alarak memleketin yolunu tutuyoruz...
Bu noksansız faaliyette emeği geçen rehber ve iz açıcılarımıza teşekkür ederken Artçı Dostum Melik’e de ayrıca teşekkürlerimi iletiyorum.Tüm katılımcı dostlarımı da kutluyorum.
Bir dahaki kamp günlüğünde buluşmak üzere;
Hoşçakalın, zirvede kalın...
Yorumlar 1
Kalan Karakter: