MANİSA Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu, kadınların şiddet gördüklerine ilişkin şikayet ve başvuruların yeterince ciddiye alınmadığını belirtti. Komisyon, toplantı salonunda yaptığı açıklamada: "Kadına Yönelik Şiddet vakalarında en önemli şey mağdurun adalete erişiminin kolay ve ucuz olması, adaletten alınan sonucun ise hızlı ve etkili olmasıdır." dedi.
Basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi: "Fethiye Gökçen, boşanmak istediği kocası Ali Gökçen tarafından şiddete uğradığı için defalarca polise ve savcılığa gidip korunmak istemiş, korunamadığı için de öldürülmüştür.
Yine geçtiğimiz günlerde İstanbul’da Tarlabaşı Bulvarı’nda Beyaz Bal isimli kadın polis merkezine çok yakın mesafede bıçaklanarak öldürülmüştür.
Kadınların şiddet gördüklerine ilişkin şikayet ve başvuruları yeterince ciddiye alınmamaktadır. Adaletin gecikmesi ölümlere yol açmaktadır. Kadına Yönelik Şiddet vakalarında en önemli şey mağdurun adalete erişiminin kolay ve ucuz olması, adaletten alınan sonucun ise hızlı ve etkili olmasıdır. Hiç kimse etkisiz olduğu bir yere başvurmak istemeyeceği gibi, pahalı bir yola başvurabilmesi ise maddi olanağınca mümkün olacaktır
Her ne kadar 6284 sayılı yasaya dayanan tedbir talepleri herhangi bir harca tabi olmasa dahi bu taleplere bağlı olarak istenen boşanma ve velayet gibi davalar harca tabidir. Değişen Hukuk Muhakemeleri Kanunu ‘na göre tüm yargılama giderlerinin peşin yatırılması istenmekte en basit boşanma davası dahi yüzlerce liraya mal olmaktadır. Yasalarda var olan "Adli Yardım" taleplerinin büyük çoğunluğu Mahkemelerce standart gerekçelerle red edilmekte, bu rakamları temin edemeyen insanların ise davaları sırf bu yüzden görülmemektedir.Hak arama özgürlüğü ile adalete erişimin önündeki bu büyük engel kaldırılmalı bu duruma son verilmelidir. Bu engeller nedeniyle şiddet gören ve boşanmak isteyen bir çok mağdur kadın içinde bulunduğu ağır koşullara katlanmak zorunda kalmaktadır.
Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadele için 7/24, tek kapı,tek çatı ilkesi ile kurulması planlanan , Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM)’nin şuan 15 ilde pilot uygulamalarına başlanmıştır. Bu merkezlerin derhal her ilde kurulması, kadrolarının artırılması, kendine özgü bütçesinin oluşturulması, herkesin eşit derecede hukuki yardımdan yararlanmasının koşullarının oluşturulması gereklidir.
Toplumda şiddet konusunda farkındalık ve duyarlılık yaratmak için okul öncesinden başlayarak okulda, ailede, kamu kurum ve kuruluşlarında, askerlikte, özel sektörde kadın hakları ve aile içi şiddet ve şiddeti önleme konusunda bilgilendirici, eğitici toplantılar yapılmalıdır.
Türkiyede çok sayıda kadın,eşleri, sevgilileri ya da aile bireylerince öldürülmüştür.
Bu cinayetler karşısında Manisa Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu olarak kamusal otoritenin sorumluluğuna, yaptıklarına, yapmadıklarına kamuoyunun dikkatini çekmek istediğimizi ve bu davanın sonuna kadar takipçisi olduğumuzu bildiririz. 14/08/2013" (Haber Merkezi)
Yorumlar
Kalan Karakter: