- Manisa İdare Mahkemesinin İzzettin köyü biyogaz projesine karşı dava açılmasını reddeden kararı Danıştay tarafından bozuldu, dava süreci yeniden görülecek.
- Danıştay 6. Dairesi’nin oybirliği ile verdiği kararda, biyogaz projesine karşı dava açılması için başvuruda bulunanlara “dava açma ehliyetleri yok” diyerek dava açılmasını reddeden Manisa İdare Mahkemesi’nin kararı eleştirildi. Yurttaşların dava açmaya ehliyetli olduklarını belirten Danıştay, mahkemenin verdiği kararı da yurttaşların adil yargılama ve hukuk arayışına karşı yapılmış bir orantısız müdahale şeklinde değerlendirdi.
TURGUTLU Çevre Platformu (TURÇEP) tarafından “ÇED sürecinin başından beri hukuka uygun şekilde gelişmediği” şeklinde eleştirilen İzzettin köyündeki biyogaz projesi ile ilgili olarak ilçeden bazı yurttaşlar ve sivil toplum kuruluşu mensupları tarafından “ÇED raporunun iptali ve yürütmenin durdurulması” talebi ile dava açılması için başvuruda bulunulmuştu. Manisa 1. İdare Mahkemesi, dava başvurusunda bulunan söz konusu kişilerin işletmenin olacağı bölgede ikamet etmediği ve mülkleri bulunmadığı, kişisel menfaatlerine bir zarar gelmeyeceği, bu nedenle de dava açma ehliyetleri olmadığı görüşü ile dava açılmasını reddetmişti.
“Bir madencilik ve enerji projesi söz konusu olduğunda yüzyıllardır taşıdığımız kendi topraklarımızda yabancı muamelesi mi göreceğiz?” şeklinde mahkemenin kararını eleştiren TURÇEP, kararda kamusal durum gözardı edilip, şirket çıkarının kollandığını belirtmişti. Davacılar arasında Kent Konseyi Başkanı ve bazı belediye meclis üyeleri ile sivil toplum kuruluşu mensuplarının olduğunu belirten TURÇEP, bu konumdaki kişilerin kamusal konularda dava açma ehliyeti olamayacağı şeklinde değerlendiren mahkeme kararını hayretle karşıladıklarını belirtmiş, “Şirketlere dokunulmazlık tanınırken vatandaşa dava açma ehliyeti tanınmaması adalet değildir” şeklinde tepki göstermişti. TURÇEP, Manisa İdare Mahkemesi’nin kararını temyiz ederek bir üst mahkemede görülmesi için Danıştay’a kararın bozulması için temyiz başvurusunda bulunmuştu.
DANIŞTAY: MAHKEME KARARI, ADİL YARGI BEKLENTİSİNE KARŞI ORANTISIZ MÜDAHALE ÖZELLİĞİNDE
Danıştay, yaptığı inceleme ve değerlendirme sonucu mahkemenin verdiği kararı bozdu. Danıştay 6. Dairesi’nin oybirliği ile verdiği kararda, konunun tüm kamuoyunu ilgilendirdiği ve söz konusu kişilerin dava açma ehliyetlerinin bulunduklarını belirterek, Manisa İdare Mahkemesi’nden başvuruyu kabul edip hukuk sürecinin işletilmeye başlatılmasını istedi. Danıştay’ın kararında TURÇEP ve vatandaşların dava açma başvurusu haklı görülürken, Manisa İdare Mahkemesinin verdiği “dava açma ehliyetiniz yok” görüşüne dayandırılan kararı da “yurttaşların adil yargılama ve hukuk arayışlarına karşı orantısız müdahale yapıldığı” şeklinde eleştirildi. Danıştay 6. Dairesi, ayrıca Manisa İdare Mahkemesinden Danıştay’ın kararına itiraz etmemesini, yurttaşların dava başvurusunun kabul edilerek davanın görülmesini de istedi.
Danıştay’ın söz konusu karar yazısında şu görüşlere yer verildi: “Yapılan incelemede, verimli tarım alanları ile yer altı ve yer üstü su kaynakları yönünden zengin olan Gediz Nehri havzasında insan ve çevre sağlığının korunması, ekonomik faaliyetlerin sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla havzada kirliliğin önlenmesi ve su kalitesinin iyileştirilmesi için noktasal ve yayılı kaynaklı kirliliğin kontrol altına alınması amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2015 yılı Nisan ayında "Gediz Havzası Kirlilik Önleme Eylem Planı"nın hazırlandığı tespit edilmiştir.
Bu durumda; yukarıda yer verilen Anayasa Mahkemesi kararı da dikkate alındığında, davacıların dava konusu proje alanına 9 km mesafede bulunan Turgutlu İlçe merkezinde ikamet etmeleri nedeniyle, projenin niteliği ve proje alanının Turgutlu İlçesine, Gediz Nehrine ve Ilıcak Deresine olan mesafesi göz önüne alındığında, davacıların projeden etkilenme potansiyelinin bulunduğu gibi; proje sahasına 800 metre mesafede bulunan Gediz Nehrinin o yörede yaşayanlar bakımından önemli bir su kaynağı özelliği taşıdığı ve proje sahasına yakın verimli tarım alanlarının bulunduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, projenin davacıları etkileme potansiyeli bulunduğunun hayatın olağan akışı gereği kabulü gerektiğinden, davacıların dava açma ehliyetlerinin bulunduğu sonucuna varılmıştır.”
TURÇEP: KAMUSAL MENFAATİ KOLLAYACAK BİR HUKUK ANLAYIŞINA İHTİYAÇ VAR
Bu sonuca göre, hukuksal sürecin hala işlemekte olduğu İzzettin biyogaz projesi ile ilgili dava süreci yenden başlayacak. Danıştay’ın kararını yorumlayan TURÇEP tarafından ise şöyle bir değerlendirme yapıldı: Mahkeme kararında şirketlere dokunulmazlık getiren, vatandaşa ise
dava açma ehliyeti tanımayan bir yaklaşım var. Bunun hukuk arayışlarını toplumsal açıdan zora sokacak bir tutum olacağı Danıştay tarafından da belirtilmiş ve mahkemenin verdiği karar “adil yargılama ve hukuk arayışına karşı orantısız müdahale” şeklinde değerlendirilmiş. Danıştay’ın bu kararı, sadece şirket çıkarlarını koruyan ve kamusal menfaatleri göz ardı eden özellikte mahkeme kararları ile ülkemizde hukuk ve yargı sisteminin nasıl işlevsiz hale geldiği konusunda bir uyarı anlamı da taşımaktadır. Görüldüğü gibi; doğa için adalet, herkes için adalet, adalet için de adil yargılama ve kamusal menfaati kollayan bir hukuk anlayışına kavuşmak gerekiyor.”
Yorumlar
Kalan Karakter: