İçer, “Bütün avcılık türleri, tamamı bir cinayettir!.

Çocuk Edebiyatı’nda Ekolojik Macera

İçer, “Bütün avcılık türleri, tamamı bir cinayettir!...”

Gül Sati Yerli

İZMİR (Ege Ajans) -  İzmir Kitap Fuarı etkinlikler kapsamında konuşan Çocuk Edebiyatı Yazarı Özlem İçer, hayvan sirklerinin aslında hayvanlar için ne kadar büyük bir ıstırap olduğunu, havai fişeklerin canlılara ve kuşlara aşırı derecede zarar verdiğini söyledi.

“Yaşama Hakkı” konulu söyleşiye katılan Özlem İçer, “Lalingo” adlı kitabı tanıtarak ekolojik sistem ve canlılar hakkında konuştu.

YAZMAK BİR TUTKU OLARAK BAŞLIYOR

İçer, “Çocukluğumdan itibaren kitapları hep çok sevdim, beni en çok etkileyen ilk okuduğum kitap ve çok etkilenmiştim. İlk hikayemi ilkokul da yazmıştım ve şöyle düşünmüştüm. Heidi ve Clara İsviçre Alplerinde maceralar yaşayabiliyorlarsa benim de bahar ve mehtap adını verdiğim kahramanlarım Bursa’da bir macera yaşayabilirler diye düşünmüştüm” diye konuştu.

Bursa da doğup büyüdüm, bursa hikayeleri yazmaya başladım. Doğayla ilgilendiğim için biyoloji okudum ama kitap tutkum hep devam etti ve yazdım. 6 kitaptan oluşan Lalingo serisini yazmam 5 yıl sürdü, serinin ilk kitabı Mart ayında yayınlandı. İngiltere ve İtalya’da da satışa sunuldu. Çok güzel olumlu tepkiler aldığını söyleyen yazar kitabın konusuyla ilgili bilgiler de verdi.

İçer, “Lalingo, ilkokul çağlarında çevreye duyarlılığı çok fazla olan bir çocuk. Hiçbir şekilde canlılara zarar vermiyor aksine korumak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Lalingo, büyükannesi ve en yakın arkadaşı ateş ile birlikte karne hediyesi olan bir define haritasının peşine düşüyor.. Yolculuk esnasında böceklerle karşılaşıyorlar, böcekler lalingo’yu böceklerin prensesi ilan ediyorlar ve hikaye böyle gelişiyor” dedi.

“YAŞAMA HAKKI”

Kitabın ana kahramanlarının yanında yoğun olarak yer alan kahramanların böcekler olduğunu belirten İçer, “Hiç hoşlanmadığımız ve kurtulmaya çalıştığımız canlılar, ancak canlılarında  yüzde 90’ı oluşturan çok büyük topluluk. Ekolojik sistemin devamlılığı açısından böcekler çok önemli bir yere sahip ama insanlar bunu göz ardı ediyor ve fazlalıklarmış gibi davranılıyor. Kitap aracılığıyla farkındalık yaratmak istedim. Hem ekolojik sistemin devamlılığı açısından hem de bu böceklerin aslında çok çok önemli varlıklar olduğunun altını çizmeye çalıştım. Yaptığımız sunumlarda söyleşilerde çocuklara duyarlılık konusunda bilgiler veriyoruz” diye konuştu.

İçer, “Hayvan sirklerinin aslında hayvanlar için ne kadar büyük bir ıstırap olduğunu, havai fişeklerin canlılara, kuşlara aşırı derecede zarar verdiğini, kaz tüyü ürünlerin kullanılmamasına değiniyoruz. Bilinçsizce bir yılanı öldürüyoruz ama aslında orada sisteme bir darbe vurmuş oluyoruz. Avcılık bir spor olarak değerlendiriliyor, kesinlikle bir spor olamaz. Spor olabilmesi için her iki tarafın da kuralları bilmesi gerekir. Bütün avcılık türleri tamamı ile bir cinayettir. Sunumlar ve kitap da çocukları bu konuda çok etkiliyor. Biz bütün bu emeği çocuklarımıza sunarken, yazdıklarımız, çizdiklerimiz, anlatacaklarımız, çok ciddi bir çocuk psikiyatri danışma gurubumuzun kontrolünden geçiyor” dedi.

TÜRKİYE’DE ÇOCUK EDEBİYATI EKSİK

İzleyicilerden neden Türkiye’de çocuk edebiyatı çok az şeklinde gelen soruyu, Dinozor Yayın Evi’nden Çizer İlker Marangoz yanıtladı. Marangoz, “Her sektörde olduğu gibi kitap sektöründe de ticaret ön planda. Yayınevleri kitap dan para kazanmaya çalışıyor. Okumayı pek fazla sevmeyen bir ülkeyiz. Kitap satış rakamları çok sınırlı, halihazırda başka ülkelerin yapmış olduğu ve satmaya çalıştığı yayınları hiç emek sarf etmeden alıp çeviriyle, editörle okuyucuya ulaştırmak hem daha az maliyetli hem de zaten satacağı garanti olan kitaplar alındığında risk de almamış olunuyor. O yüzden bence çocuk edebiyatı çok fazla gelişemiyor ülkemizde” diye konuştu. (GY/OK)