Gazeteci adayları geleceklerinden endişeli…
Tuğba Öz-Büşra Bayrambaş
Gazetecilik ve enformasyonun istihdamda en düşük, işsizlikte ise en yüksek alan olduğu belirlendi.
İZMİR(Ege Ajans) Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2015 verilerine göre, Yükseköğrenim mezunların arasında işsizliğin en yüksek görüldüğü alan yüzde 29,1 ile "gazetecilik ve enformasyon" oldu. Toplam 24 binlik iş gücüne karşın, 17 bin gazetecinin istihdam edildiği sektörde, 7 bin gazeteci işsiz kaldı. Gazetecilik ve enformasyon alanından mezun olanların işsizlik oranı, yüksekokul ya da fakülte mezunlarının ortalama işsizlik oranını neredeyse 3'e katladı.
MEDYADA OHAL
OHAL ilanından sonra gerçekleştirilen ilk Bakanlar Kurulu toplantısından çok önemli kararlar çıktı. 'OHAL Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname' başlığı ile Resmi Gazete'de yayınlanan kararla 3 haber ajansı, 16 televizyon, 23 radyo, 45 gazete, 15 dergi ve 29 yayınevi ve dağıtım kanalı kapatıldı.
BAŞKAN HÜNER’DEN SEKTÖRE DAİR
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Hüner, gazeteci adaylarına sektöre ilişkin açıklamalarda bulundu Başkan Hüner, çalışma yaşamında sendikalı olan işyerlerinin daha sağlıklı üretim yaptığını ve geleceğe daha güvenle baktığını söyledi. Hüner, iyi gazetecileri kaçırdığımız iyi satış rakamlarının da yakalanamadığını söyledi. Hepsi bir zincirin halkası diyen Hüner, “İyi gazeteciyi kaçırırsan tiraja, okuyucuya ve gazete sahibine yansıyor ve gazete satamıyor Gazetede maliyet 100 liraysa bugünlerde gazeteciye ödenen ücret 3 veya 4 lira. Geri kalan yüzde 96-97 oran farklı kalemlerde maliyet unsuru biniyor ve maliyet unsuru binince bu sefer işveren sendikalı işçi istemediğini belirtiyor. Çünkü sendikalı işçi ona mali bakımdan masraflı oluyor. Gazetede başka yerlerden kısamayacağı için işçi çıkarıyor. 90’lardan sonra işçi-işveren ilişkisi medyada bozuldu. Bunun nedeni üst düzeyde, çalışanlara fazla ücret verilmesi. O yüzden 95’ten sonraki süreçte sendikacılığı bitirip kendi çıkarlarını gözettiler. 2000’li yıllardan itibaren gazete sahibi, gazeteciyi normal işçi gibi düşünüyor. 212 Sayılı yasaya göre çalışan fikir işçisi sözleşmesini çok az yer kullanıyor. Bunu yapmasının sebebi de, maliyet unsurundan dolayı. Sosyal Sigortalar Kurumu’na gazeteci olarak prim öderse 20 yılda, 25 yıl olarak emekli olunuyor gazetecilikte o 5 yıl yıpranmayı ödemesin diye 212’ye göre sözleşme yapmıyor” dedi.
Başkan Hüner son olarak , “Basın iş kolunda 4 tane sendika var, Ortalama üye sayıları yüzde 1 buçuk civarlarında. Üye sayısının az olmasının sebebi ise, 1990’lı yıllarda hükümetin matbaa çalışanlarını basından ayırması oldu. Bu yanlışlığın farkına vardılar matbaada çalışanlar da sendikalı olabilir diye. Ama parçalandığımız için bir araya gelemiyoruz. Basın için birleşmeye çalıştık ama birleşemedik.
“SENDİKALAŞIN ve ÖRGÜTLENİN”
Halil Hüner, “İşsizlik rakamları verilerini az gösteriyorlar. Çıkın sokağa genç işsizlerden geçilmiyor. Artık basın iş kolundan arkadaşlarım iş bulamadığından biz AVM’lerde çalışacağız diyorlar” şeklinde konuştu. Hüner, bunun için gazetecilerin örgütlenmesini tavsiye etti. Tek başına değil de daha fazla kişi olarak daha güçlü olacağız diyen Hüner, “Sendikalaşın ve Örgütlenin” ifadelerine yer verdi.
GAZETECİ ADAYLARI UMUTSUZ
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi, Gazetecilik bölümü öğrencileri yaşanan olaylardan ve kapanan onca gazeteden sonra gelecekleri için umutsuz olduklarını belirtti. Medya sektörünün zaten oldukça zor bir sektör olması ve birçok gazetenin kapanmasıyla genç gazeteci adayları, büyük bir endişe içinde olduklarını ifade ettiler. Gazetecilik bölümü dördüncü sınıf öğrencisi Berfin Çelik, “Hizmet sektöründe çalışan bir vatandaşı işe alıp ona para vermemeniz mümkün müdür? Hayır. Peki güvenlik güçlerinde çalışan birinden canını ortaya koymasını beklersiniz. Bunu karşılayacak bir ücret verirsiniz. Fakat gazetecilikte ücretsiz, saygı görmeden, baskı altında, üstelik can güvenliği olmadan çalışmanızı bekliyorlar. Üstelik istihdam o kadar az ki, bu şartlarda bile iş bulursak şükrediyoruz. Mezun arkadaşlarımdan yalnızca biri “gazeteci” sıfatıyla iş buldu. O da sahada çalışmadığını ve yalnızca büyük ajanslardan gelen haberleri düzenlediğini ve mutsuz olduğunu söylüyor” şeklinde konuştu. Gazetecilik bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Boran Türker, gazetecilik bölümü hakkında şunları belirtti: “Ben bu bölüme gelirken açıkçası keşke bir araştırma yapsaydım. Bu işsizlik yeni olan bir şey değil zaten bizden 10 sene öncede aynıydı. Sözel ve basınla ilgili bir bölüm olduğu için iş sıkıntısının çekildiği, en iyi olanın zirveye çıktığı bir alan. Bu bölümü seçtiğim için pişmanlığım var. Üniversiteye ilk başladığımda, okulu bitirir doktor gibi hemen işe başlarım diye düşünüyordum” (TÖ-BB/OK)
Yorumlar
Kalan Karakter: