AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin düzenlediği AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.
Erdoğan şu ifadelere yer verdi:
“AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın sendelemesini dört gözle bekleyen şer odaklarının olduğunu çok iyi biliyoruz”
Partileri ve ittifakları ne kadar güçlüyse Türkiye'nin güçlü, emniyette, emin ellerde olduğunu kaydeden Erdoğan, "Ama biz zayıflarsak Türkiye'de zayıflıyor, kan kaybediyor, güçten düşüyor' demektir. AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın sendelemesini dört gözle bekleyen şer odaklarının olduğunu çok iyi biliyoruz. Allah'ın izniyle bunlara umdukları fırsatı vermeyeceğiz. Sizlerden milletin emanetiyle birlikte yüzünü ülkemize çevirmiş milyonların da umudunu omuzladığınızı bir an olsun unutmamanızı rica ediyorum. Parti ve ittifak olarak son bir yılda üst üste yaşanan seçimler sebebiyle gerilen siyasi atmosferi dağıtmaya, buna yönelik hüsnü niyetli adımlar atıyoruz. Sandığın ufukta görünmediği önümüzdeki 3,5 yıllık süreyi ülkemiz ve milletimiz açısından bir icraat seferberliğine dönüştürmenin çabasındayız. Bölgemiz son derece sancılı bir dönemden geçerken bir asır önce olduğu gibi haritalar yeniden kanla çizilmek istenirken İsrail'in Gazze'de yaktığı şimdi de Lübnan'a taşıdığı yangın gün be gün sınırlarımıza yaklaşırken iç cephemizi kuvvetlendirmeye çalışıyoruz.
Hiçbir ayrım yapmadan 85 milyona 'gelin, bir olalım, iri olalım, diri olalım, gül olalım' diyoruz. Hacı Bektaşi Veli'nin 'sevgi saygı üzerine kurulmuştur yapımız. Daha ezelden ebede açık durur kapımız' sözüne uygun şekilde karşılıklı saygı çerçevesinde müştereklerimizi artıralım. Türkiye ortak paydasında 85 milyon olarak bir araya gelelim, gelebilelim istiyoruz. Yıllardır meşrep köken ve ideoloji üzerinden milletimizin arasına nefret tohumları saçanların şaibeli bir kurultay süreciyle de olsa bir köşeye atılması Türkiye'nin birlik ve dirliği noktasında değerli bir kazanımdır" ifadelerini kullandı.
Yıllar yılı muhalefeti esir alan çirkin dilin sahipleriyle birlikte artık terk edilmesi, siyasette yeni ve temiz bir sayfanın açılması temennilerinin olduğunu aktaran Erdoğan, "Milletimizin siyasi aktörlerinden beklentisi de bu yöndedir. Coğrafyamızın içinde bulunduğu tehlikeli konjonktür siyasetçiler olarak hepimizi daha sorumlu ve ağırbaşlı davranmaya teşvik etmektedir. Eski Türkiye'nin kifayetsiz muhteris siyasetçilerinin bu iklimi zehirlemesine baltalamasına müsaade etmemeliyiz. Tekrar altını çizerek söylüyorum; gerilim ve sokak siyaseti sadece buna tevessül edenlere değil tüm ülkeye ve millete kaybettirecektir. Milli iradeyi temsilen siyaset yapan hiç kimsenin ülkemizin yükünü daha da ağırlaştırmaya hakkı olamaz. Türkiye'ye kaybettirecek bir denklemin veya şahsi hesabın içine girenleri bu millet asla affetmez. Bunun için iktidar-muhalefet fark etmeksizin hepimizin ülkeye faydası dokunmayan tartışmalara, çekişmelere, kayıkçı kavgalarına prim vermemesi önemlidir. Doğru bulmadığımız hususları elbette eleştireceğiz. Bize güvenen insanların hak ve hukukunu elbette savunacağız. Partimize ve hükümetimize yönelik saldırıların elbette cevabını vereceğiz. Ama bunları yaparken, dengeyi mutlaka koruyacak, oyuna gelmeyecek, vakarımızı ve soğukkanlılığımızı daima muhafaza edeceğiz. Burada şunun bilinmesini isterim; biz merhum Mehmet Akif'in o veciz ifadesiyle yumuşak başlıysak birilerinin zannettiği gibi uysal koyunda değiliz" şeklinde konuştu.
“İster baro olsun, ister avukat olsun, ister siyasetçi, ister gazeteci kılıklı terörist seviciler olsun, şiddeti övenlere, şiddeti bir hak arama yolu olarak görenlere yedeğine silahı terörü alarak siyaset yapmaya kalkanlara müsamaha ile yaklaşamayız”
Haksızlık, hukuksuzluk, küstahlık karşısında kesinlikle sessiz kalamadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mesela istiklal marşımızda sorunu olanlara ve demokrasimizin altını oyanlara eyvallah demeyiz. İster baro olsun, ister avukat olsun, ister siyasetçi, ister gazeteci kılıklı terörist seviciler olsun, şiddeti övenlere, şiddeti bir hak arama yolu olarak görenlere yedeğine silahı terörü alarak siyaset yapmaya kalkanlara müsamaha ile yaklaşamayız.
Türkiye'nin geleceğinde teröre ve terörün karanlık gölgesine yer olmadığını herkesin idrak etmesini bekliyoruz. Bu doğrultuda Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz. Siyaset kurumu, meclis, sivil toplum, basın, akademi ve topyekun millet olarak hep beraber terörün ve şiddetin olmadığı bir Türkiye'yi inşa edelim istiyoruz. Devlet millet için ve millete hizmet için vardır" diye konuştu.