*Prof. Dr. Akçiçek, “Bugün böbrek yetmezliğine yol açan en önemli iki hastalık olarak diyabet ve hipertansiyonu söyleyebiliriz. Kronik böbrek yetmezliği yaşlılarda da sık görülen bir durum. Yaşlılar, gençlere göre daha sık böbrek yetmezliği gördüğümüz bir hasta gurubu. Hastalıkta erken teşhis ve tedavi çok önemlidir” *Doç. Dr. Yasemin Yıldırım, “Yetişkin bir kişinin sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürmesi için günde en az 3.8 gr tuz tüketmesi gerekiyor. Türkiye’ de tuz kullanımı erkeklerde kadınlara oranla daha fazla ve yerleşim yeri olarak ele aldığımızda ise kırsal kesim kente göre tuzu daha fazla kullanıyor. Tuzu özellikle olması gerektiğinden çok daha fazlasını ekmekten alıyoruz. Fazla tuz alımının birçok zararlı etkisi var. İlk olarak kan basıncının yükselmesinde oldukça etkili. Kan basıncı da böbrek riskini arttırıyor. Böbrek rahatsızlığı ilerleyebiliyor. Hipertansiyonu etkiliyor. Tuz normal sınırlarda alındığında ölümler azaltılabilir. Bireysel olarak tuz tüketiminde tedbirlerin alınması gerekiyor” dedi. EGE Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi’nde Dünya Böbrek Günü nedeniyle; Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kamil Kumanlıoğlu, Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayfer Karadakovan, Hemşirelik Fakültesi İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aynur Esen ve İç Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim Üyesi Prof. Dr. Fehmi Ayçiçek’in katıldığı panel gerçekleştirildi. Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayfer Karadakovan, etkinliğin açılış konuşmasını yaparak katılımcılara ve emeği geçenlere teşekkürlerini etti. “Kronik Böbrek Yetmezliği ve Yaşlılık” adlı sunumda ise Prof. Dr. Fehmi Akçiçek, “Bugün böbrek yetmezliğine yol açan en önemli iki hastalık olarak diyabet ve hipertansiyonu söyleyebiliriz. Önümüzdeki yıllarda da birinciliklerini en önde gelen iki neden olma özelliklerini koruyacaklarmış gibi duruyor. Kronik böbrek yetmezliği yaşlılarda da sık görülen bir durum. Yaşlılar, gençlere göre daha sık böbrek yetmezliği gördüğümüz bir hasta gurubu. Kliniklerde böbrek yetmezliği olan hastalarda bu böbrek yetmezliğini geriye çevirmek mümkün olmadığı için bulunduğu yerde muhafaza etmeye çalışıyoruz. Daha fazla ilerlemesini engellemeye çalışıyoruz. Bunun için de iki önemli unsur var. Birinci kan basıncını iyi kontrol etmek ikicisi de Albüminüri’yi azaltarak böbrek yetmezliğinin ilerlemesini yavaşlatmak. Yaşlı hastalarda son dönem böbrek yetmezliğine bağlı ölümler diğer ölüm sebepleri arasında daha düşüktür. Oysa genç hastalarda son dönem böbrek yetmezliğinden ölüm daha sık görülür. Kronik böbrek yetmezliği yaşlılarda genellikle diyabet dışı bir nedene bağlı, proteinleri olmuyor ve yavaş bir şekilde gelişiyor. Diyalizi alırken dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü diyalizle birlikte yaşlı hastaların bağımlılık düzeyleri artıyor ve bu da kırılganlığa yol açıyor. Bu nedenle erken teşhis ve tedavi çok önemlidir” diye konuştu Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yasemin Yıldırım, “ Kronik Böbrek Rahatsızlığı ve Tuz” adlı sunumunu yaptı. Doç. Dr. Yıldırım, “ Tuzun içeriğine baktığımızda sodyum ve klorürden oluşuyor. yüzde 40’ı sodyum, yüzde 60’ı klorür ve 1 gr sodyum 2,5 tuza eşit. Sodyum vücudumuz için ve kişinin yaşamı için oldukça gerekli. Su dengesini sağlıyor. Kan basıncının düzenlenmesinde oldukça önemli görevleri var. Kasların gevşemesinde de etkili. Yetişkin bir kişinin sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürmesi için günde en az 3.8 gr tuz tüketmesi gerekiyor. Türkiye’ de tuz kullanımı erkeklerde kadınlara oranla daha fazla ve yerleşim yeri olarak ele aldığımızda ise kırsal kesim kente göre tuzu daha fazla kullanıyor. Tuzu özellikle olması gerektiğinden çok daha fazlasını ekmekten alıyoruz. Fazla tuz alımının birçok zararlı etkisi var. İlk olarak kan basıncının yükselmesinde oldukça etkili. Kan basıncı da böbrek riskini arttırıyor. Böbrek rahatsızlığı ilerleyebiliyor. Hipertansiyonu etkiliyor. Tuz normal sınırlarda alındığında ölümler azaltılabilir. Bireysel olarak tuz tüketiminde tedbirlerin alınması gerekiyor. Tuzsuz ekmek yenilmeli, yemek hazırlanırken tuz atılmamalı. Taze meyve ve sebze seçilmeli, satın alınan ürünün etiketinin okunması gerekir. Son olarak çok tuz, böbrek ve kalp sağlığına çok tuzluya mal oluyor” dedi. Ege Ajans.
SAĞLIK
15 Mart 2014 - 13:58
Güncelleme: 15 Mart 2014 - 14:14
Çok tuz, böbrek ve kalp de çok tuzluya mal oluyor
Tuzsuz ekmek yenilmeli, yemeğe tuz atılmamalı
SAĞLIK
15 Mart 2014 - 13:58
Güncelleme: 15 Mart 2014 - 14:14
İlginizi Çekebilir