CHP'li Özel'den, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'Suriyeliler'e vatandaşlık' tepkisi CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Suriyeli sığınmacılara vatandaşlık hakkı verilebeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a tepki gösterdi. Özel, Erdoğan ve AK Parti'nin mülteci sorununu insan hakları sorunu olarak değil, siyasi bir rant, ilerideki seçimlere yönelik siyasi bir adım olarak gördüğünü savundu.CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Kilis'te katıldığı iftarda Suriyeli sığınmacılara vatandaşlık hakkı verilebileceğine ilişkin sözlerini değerlendirdi. Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sözlerinin Türkiye'nin ne kadar kötü yönetildiğine işaret ettiğini belirtip, eleştirdi.Milletvekili Özel, "Bir kere konu Cumhurbaşkanı değil, hükümetin konusudur. İçişleri Bakanlığı'nın konusudur. Bu konuda karar mercii ise tüm vatandaşlarımız adına TBMM'dir. Dünyadaki bütün ülkelere bakılsın, ne şartlarda vatandaşlığa kabul ediyorlar. Türkiye'nin vatandaşlıkla ilgili ne şartları var. Bir anda, bir gecede böyle ağızdan çıkmayla böyle bir şeyi öneriyor olması tek adam tarafından yönetilmeye çalışılan Türkiye'nin ne kadar kötü idare edildiğini ve ne hale geldiğini gösteriyor" dedi.'TEHLİKE İLE KARŞI KARŞIYAYIZ'Suriye'de barış umudunu sürekli diri tutmak ve bunun için bir şeyler yapmak gerektiğine dikkati çeken Özel, "Eğer Suriye'de barış için bir şeyler yapmazsanız, bu soruna kalıcı bir çözüm bulmazsınız başka bir tehlike ile karşı karşıya kalınabilir. Türkiye'nin Avrupa Birliği ve dünyadan beklentileri var. Türkiye'nin ulusal bir tezi var. Bu yükü hep birlikte kaldırmalıyız. Siz, biz hepimiz, 'Vatandaş yapabilir' derseniz Avrupa Birliği ve dünyadaki ülkeler ile Türkiye'ye en büyük göç dalgasını en büyük mülteci sorununu birlikte aşmamızla ilgili Türkiye tezini bir anda çöpe atmış olursunuz. Bu vakitten sonra kimse sizin tezinizi de, sizin savunmanızı da ciddiye almaz. Zaten kendinizi de savunamazsınız" diye konuştu.'YAKLAŞIMLARI DOĞRU DEĞİL'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'nin mülteci sorununu bir insan hakları sorunu olarak görmediğini savunan Özel, şöyle devam etti:"Bu konuyu, içeride ve dışarı da bir siyasi rant kapısı, siyasi koz olarak gördü. Terminolojisinde bile onlara hitap ederken, Türkiye'de 'ensarlar' ve 'muhacirler' diyor. Ensar ve muhacir üzerinden bir yaklaşım doğru değil. İnsan hakları üzerinden hak temelli bir yaklaşım doğrudur. Korunmaya muhtaç olanlar, onu koruyanlar İslam tarihiden referans yaparak bu yaklaşımlarda bulunulması doğru değildir. AKP ve Cumhurbaşkanının mülteci meselesine yaklaşımı din eksenli, mezhep eksenli, ayrıştırıcı ve çatıştırıcı. Suriye'deki çatışmaları körükleyenler Türkiye'nin içine de bundan sonraki süreçte benzer bir çatışmayı da dayatıyorlar."'ÜLKELERİNE GİTMELERİ TEŞVİK EDİLMELİ'Kendilyerinin sosyal demokrat bir parti olarak Suriyeliler'e en iyi şekilde evsahipliğini yapılması gerektiğini düşündüklerinin altını çizen Özel, şunları söyledi:"Yine Türkiye'de ve dünyada barışı savunan bir parti olarak Suriye'de barışın sağlanmasını, Suriyeliler'in evlerine gitme şanslarını yakalamalarını savunuyoruz. Barıştan sonra Suriyeliler'in evleine dönmelerine yönelik teşvik edilmelerini savunuyoruz. Hatta eğer giderlerse Türkiye ile bir bağ kurabilmeleri için ayrıcalıklar verilerek bunun teşvik edilmesini istiyoruz. Örneğin ileride çocuklarını Türkiye'de okutmalarını, burada tatil yapmalarını, Türkiye ile bir gönül bağı, bir ticari bağ, bir sosyolojik bağ kurmalarını da temin edillmesi gerektiğine inanışyoruz. Bunların sonunda gelinen noktada eğer Türkiye'den gidemeyecek durumda olan varsa Türkiye'nin şartlarını, güvenliğini, ekonomisini düşünülerek elbette bir şey yapılacaktır. Neyi nasıl yapılacağını bilim adamları, sosyologlar araştırarak onların yönlendirmesi ile TBMM uzun uzun düşünerek karar verecektir. Bunun için entegrasyon projeleri son derece önemli. Entegrasyonu düşünmeden bu insanların Türkiye ile kültürel, sosyolojik, tarihi bağlarını ve bundan sonraki süreçte bir çatışmanın bir suçun parçası olmak yerine Türkiye'nin bir parçası olacaklar ise bunu da enine boyuna planladıktan sonra gerekli adımları atmak gerekiyor."'GELECEĞE YÖNELİK SİYASİ BİR ADIM'Suriyeliler'e vatandaşlık hakkı verilmek istenmesini Cumhurbaşkanının kendi siyasi geleceğini düşünerek attığı uyanıkça ama felakete sürükleyen adımlar olduğunu savunan Özel, "Kamplardaki güvenlik, taciz, insan kaçakçılığı haberleri ortada iken, kamplarda pek azı kalırken, bugün sokakta sürünen, otoyollarda kırmızı ışıklarda dilenen, denizlerde boğulan Suriyeliler için hiçbir şey yapmayan hükümet, bir sihirli değnek gibi kimlik kartı vererek sorunu çözeceğini mi sanıyor? Denizde boğulan çocuğun, otoyolda dilenen çocuğun, parklarda ağlayan Suriyeli anaların ceplerine kimlik kartı konulduğunda sorun çözülüyor mu? Onun cebine parayı, çocuğuna işi, eğitimi verebilecek misiniz? Bu gücünüz varsa zaten yapalım. Savaş bitince gidecekler. Bugünkü şartlarda bu acıya karşı duyarsız olanların bugün attıkları adım siyasi bir adımdır. İlerideki seçimlere yönelik bir adımdır. Türkiye'nin sosyolojisini bozmaya, vatandaşlar arasındaki barışı bozmaya yönelik bir adımdır. Bu doğru bir adım değil. Biz Türkiye'nin yapması gerekenin alabildiğine evsahipliği dünya ile birlikte bu yükü kaldırma, barışı tesis ve isteyenlerin ülkelerine dönmesi ve kalmak isteyenlerin de doğru şekilde entegrasyonu savunan bir partiyiz" dedi.'ACİZ DURUMDA KALDIK' Türkiye'nin İsrail ile Rusya ile yaşadığı son gelişmeledi de ğerlendiren Özel, şöyle devam etti:"Türkiye üzerine düşenleri ciddi bir şekilde enine boyuna tasarlayarak yapmak yerine bir kişinin anlık psikolojilerine göre karar verdiği için her gün bir başka zorlukla karşı karşıya kalıyor. Rus uçağı düşürüldüğünde 10 dakika sonra saraydan, 'Rus uçağını düşürdük' diye açıklama gelmişti. Cumhurbaşkanı ile Başbakan uçağı düşürme talimatını kimin verdiği konusunda yarışıyorlardı. Bunun sonucunda Başbakan gitti. Cumhurbaşkanının çıkışları sonucunda Rusya Türkiye'ye ekonomik anlamda çok ciddi anlamda zararlar verdi. Turizm çöktü, tarım çöktü. Efelendimiz Rusya'ya özür mektubu yazdı. Putin, bütün dünyaya Türkiye üzerinden ne kadar güçlü olduğunu kendi ülkesinin menfaatlerinin zedelendiğinde neler yapabileceğini gösterirken biz Rusya'nın bu hak bildirmesi karşılığında aciz bir durumda kaldık. Özür dilemek, Cumhurbaşkanının yazdığı mektuba düştü. İlişkileri düzeltmek için Rusya'dan özür dilemek zorunda kaldık. Madem özür dileyecektiniz, 'O uçağı biz vurdurduk' neden dediniz? O gün Rusya'ya efelenip vatandaşlarımıza bu kadar zorluğu çektirdikten sonra Rusya'ya yalvar yakar olmuş durumda."Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aynı gün İsrail ile ilişkileri düzeltmek adına bambaşka bir şey yaptığı kaydeden Özel, şöyle devam etti:"Mavi Marmara giderken, o gemiden son dakika AKP milletvekillerinin indiğini biliyoruz. O gemi gitti. O gemide çok insan öldü. 'Şehitler ölmez' diye bağırıldı. 'Mavi Marmara şehitleri' diye söylendi. Cumhurbaşkanı, 'Onları biz gönderdik' dedi. Bugün geldiği noktada, 'Giderken bana mı sordunuz?' dedi. İsrail ile Mavi Marmara arasındaki çatışmada, Türkiye Mavi Marmara tarafını bıraktı. İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı'nın (İHH) tarafını bıraktı. İsrail tarafına geçti. İHH'ye fırça atıyor. İHH, bir sivil toplum kuruluşu olarak kendisini AKP'den ve Cumhurbaşkanından bağımsızlaştırmamış olmasının cezasını çekiyor. Cumhurbaşkanı, 'İyi günlerde yanındayım, kötü günlerinde ise seni satarım' diyor. Eğer Mavi Marmara'daki kişiler şehit ise, o şehitler o gece İsrail kurşunları ile ölmediler. O şehitler mezarlarına gömüldüklerinde de ölmediler. O şehitler öldüyse Cumhurbaşkanı, 'Bize mi sordunuz gittiniz?' diyerek israil'e güleryüz, Mavi Marmara'da ölenlere ya da oradan canını zor kurtaranlara da dirsek gösterdiğinde yaşandı. Artık, şunu görüyoruz, hepimizin inancı 'Her fani birgün ölümü tadacaktır' ama siyasetteki herkes bilsin her fani siyasette bir gün Recep Tayyip Erdoğan'ın dirseğini tadacaktır. Recep Tayyip Erdoğan en son dirseği İHH'ye ve Mavi Marmara şehitlerine ve Gazze ablukasını yarmaya gidenlere koymuştur. İşte Tayyip Erdoğan ile aydınların arasındaki fark bu. 1970 beri Filistin davasını çıkarsızca ve gerekirse kendi canı pahasına savunan Türk aydınları ve solcuları durdukları yerde yine Filistin'in arkasında dururken Cumhurbaşkanı çıkar ilişkileri yüzünden dün 'Siyonist' diyerek kavga ettiği ve halkını dahi hedef göstererek hata yaptığı İsrail'e karşı bugünde barışmak için o gün Gazze'ye insani yardım götürmek üzere binmiş insanları suçlamaktadır." dha
SİYASET
04 Temmuz 2016 - 07:50
CHP'li Özel'den, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'Suriyeliler'e vatandaşlık' tepkisi
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Suriyeli sığınmacılara vatandaşlık hakkı verilebeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a tepki gösterdi. Özel, Erdoğan ve AK Parti'nin mülteci sorununu insan hakları sorunu olarak değil, siyasi bir rant, ilerideki seçimlere yönelik siyasi bir adım olarak gördüğünü savundu.
SİYASET
04 Temmuz 2016 - 07:50
İlginizi Çekebilir