Çan ve ezan sesleri ve de Hilal İlkokulu
Ali Şentürk’ün kaleminden Kasaba
SÖZ Hilal İlkokulu’ndan açıldı, birçoğumuz da benim okulum deyip yorumlar yaptık. Oysa anılarınızı paylaştığınız o okulların öyküleri oldukça uzunca. Gelin bu gün ilk Hilal İlkokulu’ndan biraz söz edelim. Hani Rahibeler Okuluymuş dediğiniz o taş binadan.
Bu taş ve tuğla karışımı binanın öyküsü oldukça fazladır. Hilal Mektebi öğrencilerinin 10 yıl kadar bir süre şenlendirdiği bu okulun merdivenlerini daha önceleri Ortodoks rahiplerinin himayesinde Rum kızlarının renklendirdiğini görüyoruz. Binasının yapılış tarihini bilmiyoruz. Okul, 1878 tarihinde Kuşadası’na bağlı Tevabii Metropolitliği olarak Rüştiye düzeyinde Rum kızlarını kapılarını açar. Yüz civarında öğrencisi vardır. Okul uzun süre ruhsat alamaz. Ta ki 1892’ye kadar. Oysa bu tarihlerde bir Protestan okulunun açılabilmesi için Padişahlık makamının fermanı gerekmektedir. O dönemin Maarif Nazırı olan Zühtü Paşa bunun gerekçesini şöyle açıklar: “Bu okullar yerel hükümet memurlarının vurdumduymazlığından ve hoş görüsünden açılabilmiştir”
Ah Kasabalılar ah !!!
1892’den sonra Kasaba’nın sokaklarında rahipler, Rum öğrenciler, piskoposlar alabildiğine dolaşırlar. Ta ki 1922 kadar. Bu tarihe kadar eski belediye binasının etrafında çan sesleri ile ezan sesleri birbirine karışır. Bir tarafta Rum ve Ermeni kiliselerinin çan sesleri, diğer tarafta Pazar Camii, Hacı Muharrem Cami ve Çakıcı Cami’nin ezan sesleri birbirine karışır.
Bir dönem Hilal Mektebi olarak kullandığımız şimdilerde Halk Eğitim Merkezi olarak hizmet veren binanın hikâyesi, nice nice kitaplara konu olacak kadar çoktur. Bu taş binanın kapısından birçok misyonerler, başpiskoposlar girip çokça girip çıkmışlardır. Şimdilerde bu okulun kapısından Kasaba’nın hanımları ve beyleri girip çıkmaktadır.
Acaba kime borçluyuz…?
Ali Şentürk
Yorumlar
Kalan Karakter: