Bülent Arınç’tan o AKP’lilere zehir zemberek açıklama

Bülent Arınç’tan o AKP’lilere zehir zemberek açıklama

Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cemaat’in darbe girişiminin ardından kendisini “Cemaatçi” olarak işaret eden AKP’lilere ve AKP’ye yakın gazetecilere ilişkin açıklama yaptı.

“Bugüne kadar yaptığım tüm açıklamalarımı, konu ve gündem ayırımı yapmaksızın yorumlama ve cevap verme yarışına giren, belki de adımı geçirdikleri her tweet kadar prim ve maaş alan bir kaç ekran trolü, ismimi yine dillerine doladılar.

Darbe teşebbüsünün olduğu 15 Temmuz gecesi işin rengi ve kazananı ortaya çıkana kadar kendileri ortaya çıkamayan bu tipler, beni yine hedeflerine almışlar. Beni hedef gösterip, hedef şaşırtmak istedikleri çok açık.

“Darbe savar” görünüp, “darbe sever” hallerini örtmeye çalışıyorlar.

Yıllar yılı durdukları yerdeki samimiyetlerine hep kuşkuyla baktığım, ve hatta zaman zaman haklarındaki kuşkularımı dostlarımla da paylaştığım bu medya ve siyaset bukalemunları yine arazide görülüyorlar.

Darbe girişiminin daha ilk saatlerinde ve evimin pencereleri f16ların alçak irtifa uçuşlarıyla kırılıp, evimin hemen 200 metre ilerisine bombalar düşerken yaptığım darbe karşıtı ve darbeyi lanetleyici açıklamalarım bu beyleri, bayanları neden rahatsız etmiş olabilir ?

Gerçekten soruyorum, bunun mantıklı bir izahı var mıdır ?

Aslında bunların rahatsızlıkları, ben ve açıklamalarım değil de, açığa çıkmasından korktukları kendi kirli ilişkileri olabilir mi ?

Bu medya trolleri, küçük dillerini göstere göstere, avaz avaz bağıra çağıra, yırtına yırtına, höyküre höyküre, midelerini ağızlarından kusarcasına şahsımı hedef göstermek isterken, acelecilikle acemilik yapıp, iyot gibi açığa çıktılar.

Bakınız, elbette şahsımı sevmek, görüşlerimi beğenmek zorunda değilsiniz. Peki ama darbeyi lanetleyen açıklamalarımdan bile şahsıma saldırma yolları aramanıza sebep olan motivasyonunuz ya da suçunuz nedir ?

Beni yerli yersiz eleştirmek, kendileri için kronik ve belki de kazançlı bir hal almış bu güruh, bu tutumları üzerinden misyonlarını da açık ediyorlar.

Düşünün, Sn. Cumhurbaşkanımız'ın, Sn. Genelkurmay Başkanımız'ın en yakınına kadar sızıp "yıllarca" kendilerini “dostça” gizleyebilen bir yapı, medyayı boş bırakmış olabilir mi ? Asla !

15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olacağının anlaşıldığı saatlerde, darbeye kalkışan diğer birliklere operasyon yapmak suretiyle kendilerini kamufle etmek isteyen asıl darbecileri hep birlikte gördük. Acaba siyasette, yargıda ve tsk’da olduğu gibi medyada da aynı kamufle refleksini sergileyenler yok mudur? Olmamış mıdır? Mutlaka olmuştur! İşte açıklamalarımda özellikle anlatmak istediğim nokta tam da budur.

Bir kısım kripto ve darbe sever medya trolü, belki de yıllardır bekledikleri o darbe hevesi içlerinde kalmış olacak ki, şahsım ve ailem üzerinden güya "darbe savar" görünüp, "darbe sever" olduklarını gizlemeye çalışıyorlar.

Ankara’da Çukurambar’da veya İstanbul’un boğaza nazır kafelerinde nargile fokurtadırken, aldıkları talimat üzerine, Sn. Abdullah Gül’e, Sn. Ahmet Davutoğlu’na, Sn. Hüseyin Çelik’e, Sn. Sadullah Ergin’e, Sn. Ali Babacan’a, isimleri kamuoyunca bilinen diğer bazı arkadaşlarımıza ve şahsıma sosyal medya ve medya üzerinden vurmayı görev edinmiş bu medya trolleri, ekranlarda gazeteciymiş gibi görünüp, tetikçilik, trollük yapıyorlar.

Belediyelerdeki akarlarının, il başkanlıklarındaki gelirlerinin, yönetim kurulu üyeliklerinin, kovaladıkları ihalelerin ve hediye edilen evlerinin diyetlerini ödemek için kendi şahsiyetlerini bozdurup bozdurup harcıyorlar.

Çok değil, bundan 8 ay once, Aydın Doğan ve medyasının hain ilan edildiği, Doğan medyasına çıkan herkesin ihanet içerisinde olduğu söylenerek linç edildiği bir atmosferde, CNN Türk’te Sn. Taha Akyol’un programına katılmış ve açıklamalarda bulunmuştum.

O gün, CNN Türk yayınına katıldığım için bana ve Doğan medyasına olmadık laflar eden bu ekran trolleri, 15 Temmuz darbe gecesinde, Sn. Cumhurbaşkanımız’ın darbeyi püskürten ve milletimize ümit veren o ilk açıklamasını CNN Türk canlı yayınında yapmasından sonra biraz olsun, evet biraz olsun utanmışlar mıdır ?

8 ay önce bu trol kafaların hain ilan ettikleri, 8 ay sonra bir darbe girişiminin püskürtülmesinde baş vurulabilecek ilk vesile oluyorsa, bu medya trollerinin dost görünmeleri, esasen düşmanlıklarının eseridir.

Zira düşmanın en büyük hilesi, dost görünmesidir!

Bu medya trolleri tarafından, haberleri sürekli referans gösterilen bazı yayın organlarındaki şu haberler, yaşanılan son olaydan sonra çok anlamlı hale geldi.

Ve bunlar gibi onlarca haberi, başta Anadolu Ajansı olmak üzere diğer medya kuruluşlarının haberlerinde de okuduk, izledik.

Gerek Sn. Cumhurbaşkanımızın, gerek Sn. Başbakanımızın, gerekse diğer hükümet yetkililerinin beyanlarından da bu haberlerin doğru ve isabetli olduğunu teyid ettik, inandık.

Yani bu haberlerden anlaşılan neymiş ?

FETÖ mensupları deşifre olmamak için her kılığa girebiliyorlar.

İçki içebiliyorlar.

Oruç tutmayabiliyorlar.

Gülen’e küfredebiliyorlar.

Yani, her FETÖcü deşifre olmamak için kendi sosyal konumuna ve mesleğine göre uygun olan yöntemi seçiyor. O haberler bize bunu söylüyor.

Mesela TSK ya da yargı mensubu bir FETÖcü için gizlenmenin yolu içki içmek veya oruç tutmamaksa, göz önünde olup, muhafazakar görünen medya mensubu bir FETÖcü için gizlenmenin yolu da Gülen’e hakaret etmek olduğu anlaşılıyor.

Şimdi, bu haberlere göre, kripto FETÖcülerin kendilerini saklamak için Gülen’e küfredecekleri açık ve net ortadayken, şu aşağıdaki tweetleri milletimizle paylaşıyorum;

Bakın o haberleri teyit edercesine Ersoy Dede ne diyor 30 Temmuz 2016’daki tweetinde:

Ersoy Dede’ye göre “EN SADIK FETÖCÜLER BİLE” ağız dolusu küfrediyorlarmış Fethullah Gülen’e.

Çok haklı.

Fakat Ersoy Dede 15 Temmuz’un telaşıyla kendisini de ele veriyor.

Bakın, 30 Temmuz’da “EN SADIK FETÖCÜLER BİLE AĞIZ DOLUSU KÜFREDİYORLAR FETHULLAH’A diyen Ersoy Dede, 25 Temmuz’da ne demiş:

Yani görülen o ki, Ersoy Dede 25 Temmuz’da Gülen’e ağız dolusu küfür ediyor, ettiriyor ve sonra 30 Temmuz’da Gülen’e ağız dolusu küfredenlerin EN SADIK FETÖCÜLER olduğunu kendi ağzıyla söylüyor, itiraf ediyor.

Belli ki 15 Temmuz’un başarısız olmasının paniği ve telaşıyla ağzından kaçırıyor.

İşte Ersoy Dede ve benzerlerinin 15 Temmuz sonrasında düştükleri bu hazin, acınası ve ibretlik halin adı KENDİ KAZDIĞI KUYUYA DÜŞMEKTİR, bunun adı KENDİNİ ELE VERMEKTİR, bunu adı SİRKATİN SÖYLERKEN ŞECAAT ARZ ETMEKTİR ve sebebi TELAŞTIR, TELAŞ !

Daha bitmedi; FETÖ’nün, “KENDİNİZİ GİZLEMEK İÇİN GÜLEN’E KÜFREDİN” talimatlarına başka kimler uymuş, birine daha bakalım.

Güya FETÖ savar, özde FETÖ sever Mehtap Yılmaz.

KENDİNİZİ GİZLEMEK İÇİN GÜLEN’E KÜFREDİN TALİMATINDAN ÖNCE MEHTAP YILMAZ:

1)2)

KENDİNİZİ GİZLEMEK İÇİN GÜLEN’E KÜFREDİN TALİMATINDAN SONRA MEHTAP YILMAZ:

Görülüyor ki, şimdilerde kocasını Gaziantep Üniversitesi’ne rektör olarak atatabilmek için her kılığa girebilen Mehtap Yılmaz, FETÖ’nün “GÜLEN’E KÜFREDİN” talimatın önce Gülen’e böyle övgüler dizmiş.

Ve yine Ersoy Dede ve Mehtap Yılmaz gibi şu günlerde Gülen’e küfürler savuran Turgay Güler bakın talimat öncesi ve sonrası nasıl bir değişime uğramış.

1) Numaracılara karşı cemaati savunan Turgay Güler:

2) Hizmetin dersanelerini savunan Turgay Güler:

3) STV’ye toz kondurmayan Turgay Güler:

Ve şimdi de,

KENDİNİZİ GİZLEMEK İÇİN GÜLEN’E KÜFREDİN TALİMATINDAN SONRA TURGAY GÜLER :

İŞTE EN ÖNEMLİ NOKTA !

Turgay Güler’in 27 Haziran 2016’da, yani 15 Temmuz darbe girişiminden sadece 18 gün once attığı tweetler çok ilginç !

Aynen diğer paralelcilerin “ÇOK GÜZEL ŞEYLER OLACAK” tweetleri gibi.

Bakın ne demiş Turgay darbe girişiminden sadece 18 gün önce;

Turgay, milletimizin ve 15 Temmuz şehitlerimizin aziz ruhları huzurunda, gayet açık ve net soruyorum:

”15 Temmuz’da darbe girişimi olacağından haberin var mıydı ?”

Bundan 10 sene önce yazdığın MEHDİX isimli kitabını bana da imzalayarak vermiştin.

Aynen 27 Haziran’daki tweetlerinde işaretini verdiğin gibi, bugünlerde yaşadıklarımızın işaretleri o kitapta da vardı sanki, ne dersin ?

Turgay Güler’in 15 Temmuz darbe girişiminden 18 gün önce attığı o “darbe bilir” tweetleri ve 15 Temmuz darbe girişimini 10 yıl önce anlattığı kitabı ortadayken, şahsım hakkında attığı şu tweetlerine artık şimdi cevap vereyim.

CEVABIM: TIPKI PARALELCİLER GİBİ GELECEKTEN İŞARETLER VERİYORDUN TURGAY GÜLER, ADETA DARBEYİ MÜJDELER GİBİ “GÜZEL GELİŞMELER OLACAK” FALAN DİYORDUN. ŞİMDİ HAKİM KARŞISINDA HESAP VERİRSİN.

CEVABIM: EY TURGAY GÜLER. HİÇ DÜŞÜNDÜN MÜ? DİLİNİ TUTAMAYIP, DARBE TEŞEBBÜSÜNDEN 18 GÜN ÖNCE ADETA DARBE MÜJDESİ VEREN SEN, DARBE PLANINI ÖNCEDEN BİLİYORSAN VE O İĞRENÇ TEŞEBBÜSÜN İÇİNDEYSEN(MESELA) SENİ HANGİ TOPRAK KABUL EDER? YATACAK YERİN YOK!

Ve Turgay Güler’in, şahsımla ilgili atmış olduğu şu tweetine de cevap verip, şahsım adına Turgay faslını sonsuza dek kapatmak istiyorum.

CEVABIM: SAKİN OLMA YENİK TURGAY GÜLER, 27 HAZİRAN TWEETLERİNDEN SONRA TEDİRGİN OLMAKTA ÇOK HAKLISIN!

Ve son olarak;

Trollük yapmaktan, asıl işi olan belediye başkanlığını yapmaya fırsat bulamayan Melih Gökçek, yine ismimi ağzına almış ve şahsım hakkında, “Ak Parti’deki bütün operasyonların neticesi Bülent Arınç’ı başa getirmekti” demiş.

Fesübhanallah.

Cinlerin etkisiyle söylediği bu sözleri ciddiye almak tabiki mümkün değil, ama bu vesile ile küçük bir anektod aktarayım.

Aziz milletimiz bilsin, bilenler de hatırlasın.

Melih Gökçek, biz Ak Parti’yi kurduktan sonra Ak Parti’ye katılmayı kazançlı görmeyip, satın aldığı parti ve TV kanalları ile, o zamanki genel başkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’a ve partimize her türlü hakaret ve iftirayı reva görmüştü. Ak Parti’ye katılmamış, Ak Parti’ye karşı parti bile satın almıştı.

Şimdi sormak isterim,

Cinlerin etkisiyle cinlik yapıp, benim hakkımda “Ak Parti’deki bütün operasyonların neticesi Bülent Arınç’ı başa getirmekti” diyen Melih Gökçek, Ak Parti kurulduktan 2 yıl sonra kimlerin operasyonu ile Ak Parti’ye katılmıştır?

Rica minnetle ve kapı kapı dolaşıp yüz suyu dökmesiyle partiye girdiğini herkes bilir. Ricacıları ve aracıları kimdir Allah bilir !

Belediye başkanı olduğu Ankara’da 10dk yağmur yağsa insanlar caddelerde, alt geçitlerde boğulma tehlikesi yaşıyorken ve yine Ankara’nın ana caddelerinde bile asvaltlar cin çarpmış gibi çukurlarla doluyken, dilindeki zifti bana değil, Ankara’nın bozuk alfaltlarına dökmesini tavsiye ederim.

Öyle tahmin ediyorum ki, Ankara’da yaşayan sevgili vatandaşlarımızın da Melih Gökçek’ten beklentisi budur. Çünkü epeydir başkansızlar…Açıklamalarımın devamı gelecek… Bülent Arınç 22.Dönem TBMM Başkanı HABER MERKEZİ