Bizleri ikiye bölmek istiyorlar
“Mevcut düzeni şöyle tanımlamak mümkündür bunlar için alt tarafa din iman üst tarafa han hamam . yaptıkları budur. Yani bir din istismarı üzerinden varlıklarını yeniden tesis ediyorlar.”
O din hepimizin dini zenginleşmenin bir aracı olarak elbette kullanılamaz . “
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın,CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören Turgutlu Esnaf Odaları Başkanlarıyla kahvaltılı toplantında bir araya geldi.
Turgutlu’ya bağlı Derbent Kasabası’ndaki ASF tesislerinde düzenlenen kahvaltılı toplantıya Turgutlu Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Altan, Turgutlu Ticaret Borsası Başkanı Yılmaz Orcan ,Borsa Meclis Başkanı Cengiz Çıkıkçı, Manisa Esnaf Odaları Başkan Vekili ve Turgutlu Esnaf Odaları Başkanı Sabri Toker, Tema Turgutlu Temsilcisi Ayla Yönet
TURÇEP temsilcisi İsmail Özdemir Turgutlu Meslek Oda Başkanları katıldı.Açılış konuşmasını yapan Sabri Toker, geçen ay sayın AK Parti Manisa Milletvekili Muzaffer Yurttaş’ı burada ağırladık.Burada her görüşten arkadaşım var. Maden ve orman konusunda endişelerimiz var onları sizlerle paylaşmak istedik dedi.
CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören’in kısa konuşmasın ardından söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Gökhan Günaydın. Kendisinin makro ekonomisi konusunda Doçent ve öğretim üyeliği yaptığını belirterek Türkiye ekonomisinin iyiye gitmediğini öne sürdü.”Günaydın yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“ Osmanlının son dönemi 19,cu dönem kötü bir dönemdir.Gerilen her alanda savaşların kaybedildiği imtiyazların verildiği bir dönemdir. Burada altın çıkarmak isteyen yabancı şirketlerin çıkardıkları altının yüzde yetmişinin yurt dışına çıkarma hakkı tanınmıştır 19 yüzyılda. Bizde bunları derslerimizde şöyle anlatıyoruz , bir ülke düşünün ki o kadar gerilemiş ve iktisaden kendi madenini sahip çıkamıyor
ve yüzde 75 şini çıkartan yabancılara veriyor diye anlatıyorduk biz bunu.
Altının yüzde 98.ini yurt dışına gönderiyoruz.
Bugün arkadaşlar sıkı durun Türkiye de altın madenini çıkartanlar altının yüzde 98.ini yurt dışına gönderiyoruz. Yani ben huzurlarınızda itiraf ediyorum ki Osmanlının 19.cı yüzyılına haksızlık etmişim ben. Peki bir yabancı firma bunlar İngiliz olabilir , alman olabiliyor Türkiye ye geliyor , köylüne diyor ki , Toroslar da arkadaşlar bunlarla karşılaştık , Çankırı da bunlarla karşılaştık. Köylüyle ben yıllarca omuz omuza mücadele veren bir arkadaşınızım. Bunlar sosyoloji yi bilmiyorlar iktisadi politik ortamı bilmiyorlar. Geliyorlar ve bir tepkiyle karşılaşıyorlar başlıyorlar tırnak içinde yerli ortak aramaya bunlara ortaklık eden firma sayısı 5 i geçmez kimler olduğunu da hepimiz biliyoruz.
Köylüyü ikiye ayırıyorlar
Bu yerli dediğimiz adamlar ne yapıyorlar onları , Kaz Dağları’na sokuyorlar , Çal Dağları’na sokuyorlar ve köylüyü ikiye ayırıyorlar. Sana madende iş vericem , çoluk çocugun iş bulucak en fazla verebildikleri iş 30 -40 kişidir arkadaşlar. Ama altından bütün o doğayı tahrip edip bizim madenlerimizi götürüyorlar bize ne bırakıyorlar 50 yıl boyunca devam edicek bir kirlilik bırakıyorlar . şimdi ben soruyorum bu topraklar mı bunu hak ediyor bu ülkemi bu insanlar mı bunu hak ediyor.
Burada iki tane soru sormamız lazım . 1,cisi Türkiye de madencilik kanunları nasıl oluyor da bu kadar kendi madenimizi koruyamayan kendi doğal parçalarımızı zenginliklerimizi yabancılara gönderen bir zihniyet içersinde meclisten çıkartıla biliyor. Bende bir meclis üyesiyim bunda maalesef benimde payım var . …Mecliste oylamada hayır diyoruz. Elimiz kaldırıyoruz ama AKP’nin oylarıyla yasa öğle geçiyor…
Alt tarafa din iman üst tarafa han hamam
Geldiğimiz nokta kimi kime şikayet ediyorsun noktası. Bunu çok üzülerek söylüyorum ama geldiğimiz nokta budur bunu tespit etmeliyiz. Dolayısıyla geriye bi tek şey kalıyor Türkiye de hak kaybına uğradığı halde , hayatı iyiye gitmediği halde işçisi , köylüsü , memuru , esnafı , iş adamı bütün bu çerçeveyi bütün bu halkımızı yaşananlar konusunda bıkmadan usanmadan anlatarak onlara beraber davranarak ama samimiyetimizi de hissettirerek yalnızca siyasal bir davranış içersinde değil gerçekten samimi bir yurt sever faaliyeti içersinde olduğumuzu onlara göstererek bu düzeni değiştirmek . Çünkü inanın şu sözü söyliycem mevcut düzeni şöyle tanımlamak mümkündür bunlar için alt tarafa din iman üst tarafa han hamam . yaptıkları budur. Yani bir din istismarı üzerinden varlıklarını yeniden tesis ediyorlar.
O din hepimizin dini zenginleşmenin bir aracı olarak elbette kullanılamaz . “
Doğan ÇİZMECİ/TURGUTLU
Yorumlar
Kalan Karakter: