Bıkmaz Orhan'dan belgeyi istedi

ÇALDAĞ’INDA YAPILMAK İSTENENLER VE BAŞKAN’IN TUTUMU!

GEÇTİĞİMİZ Salı gecesi Turgutlu Belediye Meclis toplantısı dilek ve temenniler bölünde Turgutlu Belediye Başkanı Serhat Orhan ile CHP’li Meclis üyesi Lütfü Bıkmaz arasında yaşanan maden tartışmasında   Başkan Serhat Orhan’ın “ Lütfi Hoca ben sana sülfürik asitle nikel madeni çıkartan ülkenin belgesini alnına çakacağım “ sözünün yankıları devam ediyor. Meclis üyesi Bıkmaz, Orhan’dan belgeyi istedi. Eğer vermezse o sözü aynen iade edeceğini söyledi.

Bıkmaz açıklamasında özetle şunları belirtti:

“Gediz Vadisi toprağı, havası, suyu, tarihi ile bir doğa harikasıdır. Verimli toprakları ve bitki çeşitliliği açısından emsalsiz bir değere sahiptir. Burada yapılacak olan “açık ortamda sülfürik asit liç yöntemiyle nikel ayrıştırma “ işlemi onarılması zor bir katliama yol açacaktır.

Bağımsız ve bağlantısız bilim insanlarımızın yapmış olduğu inceleme ve araştırmalara göre bu yöntemin toprağa, suya, havaya ve canlıya zarar vereceği noktasında hem fikir olduklarını raporlarıyla belgelendirmişlerdir.

5 Haziran 2012 Salı günü yapılan Belediye Meclis Toplantısın da Belediye Başkanı Serhat Orhan’la aramız da geçen bir diyalog, bazı gerçeklerin su yüzüne çıkmasını da beraberin de getirmiştir.

Öncelikle bilinmesi gereken, Turgutlu Belediye Başkanı Serhat Orhan’ın en başından beri Çaldağ da “Açık ortamda sülfürik asit liç yöntemi ile nikel ayrıştırma işlemini gerçekleştirecek olan European Nickel şirketinin yanında yer almasıdır.” Bugün de aynı tutumu devam etmektedir.

Maden şirketinin genel müdürü yaptığı basın açıklamasında Turgutlu Belediyesi ile ilişkilerinin sürdüğünü, Turgutlu’nun arıtma tesisi için 5 milyon dolar ayırdıklarını ifade etmiştir. Başkana bu durum hatırlatıldığın da açıkça “ne yapalım kabul etmeyelim mi?” diyerek, ilişkilerin maddi boyutuyla da sürdürüldüğünü onaylamıştır. Bu ilişki kirli bir ilişkidir. Doğayı tahrip etmenin ve zehirlemenin değerini milyon dolarlarla ölçmemek gerekir. Belediye Başkanı’nın görevi ve sorumluluğu maden şirketinden nemalanmak değil, madenin vereceği zararlara karşı durmaktır.

Madenin işletme hakkını devraldığı bilinen Çaldağ Nikel Madencilik şirketinin, eski şirketin gerçekleştiremediği ve devretmek zorunda kaldığı madenin çok kısa bir sürede ormanı kesmeye başlayarak işe koyulmasını nasıl anlamak gerekiyor! Bir yerlerden bu güveni ve cesareti aldıkları açıkça ortadadır.

Benim Belediye Başkanı’na sorduğum soru gayet açık ve net. Soru şu: “Turgutlu Çaldağ’ın da uygulanmak istenen, sülfürik asit liç yöntemi ile açık nikel işletmeciliğinin dünya da ilk kez denenmek istenen bir teknoloji ve proje olup olmadığıdır.

2007 yılına kadar dünyanın hiçbir ülkesinde bu yöntemle hiçbir maden şirketi “ açık ortamda sülfürik asit liç yöntemiyle nikel ayrıştırma işini yapmamıştır.

Europen Nickel şirketi kurucularından, bu projenin mucidi de sayılan Simon Purkiss , 2007 yılı Şubat ayında YASED tarafından düzenlenen “ Fırsatlar Ülkesi Türkiye” adlı konferans dolayısıyla görüştüğü Başbakan Tayyip Erdoğan’a Turgutlu Çaldağ’ın da uygulayacakları teknolojiyi anlatırken “ Dünyada ilk defa Turgutlu’da uygulayacağımız bir teknoloji “ diyerek bu konudaki soru işaretlerini açıkça ortadan kaldırmıştır.

Daha sonra ise çeşitli girişimler yapılmasına rağmen hiçbir yerde izin alınamamıştır.

Ayrıca şirketin ÇED raporunda uzun uzun Türkiye’de uygulanabilmesi için neden izin verildiği ve bu projenin Dünya’da ilk defa yapılacak olması açıkça belirtiliyor.

Şirketin kendisi bile, bu projenin Dünya’da ilk defa uygulanacak olduğunu itiraf ederken, Belediye Başkanı’nın hala başka ülkelerde yapılıyor demesini ve savunmasını anlamak zor.

Milletvekilimiz Hasan Ören’in TBMM’de verdiği soru önergesine Su ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu bile ülke ismi ve şirket ismi belirtememiştir.

Bura da Serhat Orhan’ın belge göstereceğini iddia etmesi nasıl yorumlanmalıdır. Kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

İşin en ilginç yanlarından birisi de, bu şirket ilk kez bir teknoloji üretiyoruz diye AR-GE kapsamında TUBİTAK’ dan 1 milyon dolar hibe almasıdır.

Belediye Başkanı Serhat Orhan sorulan soruya cevap vermek yerine işi oldubitti ye getirerek şov yapma yolunu seçmiştir.

ÇÜNKÜ;  Dünyanın hiçbir yerinde “sülfürik asit liç usulüyle açık nikel maden işletmesi yok”

ÇÜNKÜ;  Bu projeye bu güne kadar dünyanın hiçbir ülkesinde izin verilmedi.

ÇÜNKÜ;  Bu proje dünyada ilk defa Türkiye’de Turgutlu Çaldağ’ın da uygulanmak isteniyor.

Buradan çıkarılacak sonuç;

“Sülfürik asit liç usulüyle açık nikel maden işletmesi sadece İngiliz European Nickel Şirketi Projesidir.

Neden hala bu yöntem için proje deyimi kullanılıyor? Çünkü; böyle bir nikel işletmesi dünyanın başka yerinde yok! Bu nedenle de proje olarak tanımlanabiliyor ancak.

European Nickel Şirketi, Turgutlu Çaldağ’ını projenin “amiral gemisi” olarak ilan etmesinden de anlaşılacağı gibi, ilk defa uygulanacak bir proje olduğunun açık kanıtıdır.

Belediye Başkanı Serhat Orhan’ın meclis toplantısın da başka ülkelerde de aynı yöntemle üretim yapıldığını ısrarla iddia etmiştir. Belge göstereceğini, o belgeyi de alnıma çakacağına vurgu yapması karşısın da, belge gösteremediği takdir de bu seviyesiz davranışını kendisine aynen iade edeceğimi, meclis toplantısında da ifade ettiğim gibi, bir kez daha tekrar ediyorum.” (Haber Merkezi)