Berlin’deki üçlü görüşmenin ardından; herkes mutlu!
Turgutlulu Emekli Kurmay Albay, GAÜ Güvenlik Araştırmaları Merkezi Direktörü Dr. M. Sadık Akyar’ın köşe yazısı
Berlin’de 26 Kasım’da BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı ve GKRY Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis arasında yapılan üçlü görüşmenin yankıları devam etmektedir. Kıbrıs ağzıyla söylemek gerekirse “zirvecik”de dikkat çeken konular şu şekilde sıralanabilir. Görüşmede özetle, Crans Montana’da gelinen aşamanın muhafaza edilerek, her iki liderin iyi niyetini ortaya koyarak, müteakip dönemde görüşmelere tekrar başlanması, görüşmeler öncesinde ilkelerin belirlenmesi konusunda mutabık olunduğu belirtilmiştir. Bize göre görüşmenin bir dış etkisi, bir de iç dinamiklere yönelik etkisi vardır. Dış etkileri şu şekilde sıralanabilir. Öncelikle Guterres tarafından, her iki tarafın Berlin görüşmesi ve federal çözüm esaslı görüşmelerin başlamasını “aciliyet” ile istediği belirtilmiştir. Buradaki “aciliyet” sözü önemlidir. Niçin acil olarak bu görüşme ve görüşmelerin başlaması önemlidir? Bize göre Rum tarafı artık KKTC’nin tek başına bağımsız bir ülke olma yoluna gittiğini görmektedir. Bu nedenle, mümkün olan en fazla taviz kopararak, yine mümkün olan en kısa zamanda federal çözümde bir anlaşmaya ulaşmayı hedeflemektedir. Çünkü Crans Montana’daki görüşmeler ile kıyaslandığında Türk Tarafının elinde bulunan argümanlar artmaktadır. Ayrıca geçen her günde buna yenileri ilave edilmektedir. Crans Montana’daki görüşmeler esnasında, gaz arama faaliyetleri, Maraş’ın açılması, en son olarak gündeme gelen Türkiye ve Kıbrıs arasındaki çift taraflı doğal gaz boru hattı projesi ve Türkiye ile Libya arasında imzalanan “Deniz Yetki Alanları” anlaşması yoktu. Bunlar Türk tarafının masada elini güçlendiren konular olarak ön plana çıkmaktadır. Bunlara ambargoların kalkması, KKTC’nin BM’ye gözlemci üye olması gibi konularda ilave edilebilir. BM Genel Sekreteri Sn. Guterres’de bize göre yine aynı saiklerle ve kendi döneminde görüşmelerin olası bir kesilmesini önlemek, önümüzdeki dönemde yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerini de göz önünde bulundurarak böyle bir görüşmeyi düzenlemiş olabilir. Görüşmenin iç etkilerinin ise şu şekilde olabileceği öngörülmektedir. Berlin’de yapılan görüşmeyi yeniden okuyup anlamaya çalıştığımızda önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminin federal çözüm ve iki devletli çözüm konuları özelinde geçebileceğini söyleyebiliriz. Bize bununla ilgili doğrulamayı İngiltere’nin Ocak ayı içerisinde yapacağı seçimin Brexit yanlıları ve Brexit’ in karşıtları arasında geçeceği konusunun KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de olabileceğini söyleyebiliriz. Bu nedenle şu anda KKTC’nin iç politik dinamiklerinde yer alan her kesimin Berlin görüşmesinin başarılı veya başarısız bulduğu ile ilgili açıklamaların erken olduğunu değerlendiriyoruz. Bu görüşmede evet herhangi bir karar alınmamıştır. Dolayısıyla kısa zamanda görüşmelerin başlayamayacağı için, Berlin görüşmesi başarısız veya önemsiz gibi durmaktadır. Ancak bu görüşmenin önemi seçim zamanı hissedilecek ve BM Genel Sekreteri Guterres bu konu ile ilgili eleştiriye dahi uğrayabilecektir. Çünkü kabul etmeliyiz ki, bu görüşme Sn. Akıncı’nın elini seçimde kuvvetlendirecektir. Bu görüşmenin etkilerinin birisinin de seçimlerde aynen Türkiye’de olduğu gibi, daha ilk turdan ittifakların yapılabilme konusudur. İttifakların ilk turdan yapılmasını, Sayın Akıncı’nın anketlerde aldığı oy oranına göre şekillenecektir. Şu anda adaylar resmi olarak belli olmasa da gayri resmi olarak bellidir. Ancak önümüzdeki günlerde yarışa bazı sürpriz aday ve adayların da katılabileceği öngörülmektedir.
Kaynak: Kıbrıs Gazetesi
Yorumlar
Kalan Karakter: