Başevirgen, Pakdemirli'ye sordu: "Devlet olarak çiftçinin yanında olmanız gerekmiyor mu?"
2 Temmuz 1941 tarihinde kabul edilmiş olan “Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanun” ile ilgili çiftçilerin yaşadıkları sorunlar meclis gündeminde kendine yer buldu. Kanun kapsamında çiftçilerden belli bir miktar aidat alınarak tarla ve hayvanlarının güvenliği sağlanması amaçlanmaktaydı. Son yıllarda çiftçilerin bu Kanunla ilgili yaşadıkları mağduriyet CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen tarafından gündeme taşındı.
“Hizmet Almak İstemeyen Çiftçi ‘Çiftçi Koruma Sisteminden’ Çıkamıyor”
Kanunda öngörülen aidat miktarına ve çiftçilerin aidat ödemesine karşın herhangi bir hizmet alamadığını belirten Başevirgen açıklamasında şunları söyledi: “Burada 1941 yılında kabul edilmiş bir kanundan bahsediyoruz. Kanunun amacı çiftçilerin belli bir miktar aidat ödemesi ve bunun karşılığında mallarının bekçiler tarafından korunmasıydı. O yıllarda yerel yönetimlere düşen yüzölçümü ve nüfus oranı günümüzdeki kadar çok olmadığı için bu kanun, öngörülen usule göre yürütülmeye devam etti. 2008, 2011 ve 2018 yılında Kanun üzerinde birkaç düzenleme yapıldı. Ancak bu düzenlemeler çiftçilerin sorunlarını çözmekten çok uzak kaldı. Çiftçilerimiz aidat ödemesine karşı almaları gereken koruma hizmetini alamıyor. Bunun da en büyük sebeplerinden biri Büyükşehir Kanunu’dur. Büyükşehir Kanunu ile köylerin de yerel yönetimlere bağlanması sonucu kırsalda faaliyet gösteren kurumlar da ilçe yönetimlerine bağlandı. Kurumların etkin olması gereken yüzölçümü ve nüfus miktarı arttı. 4081 sayılı Kanun kapsamında çiftçiden aidat alınmasına karşı personel yetersizliği ve ilgilenilmesi gereken alanın büyüklüğü nedeniyle gereken koruma hizmeti sağlanamıyor. Çiftçi de haklı olarak sistemden çıkmak istiyor. Ancak yerel yönetimler, çiftçinin gerekli güvenlik önlemlerini almadan sistemden çıkmasına izin vermiyor. Sayın Pakdemirli başta olmak üzere hükümetin bu sorunu bir an önce çözmesi gerekiyor. Ya personel sayısını arttıralım ya da çiftçiden haksız bir şekilde aidat almayalım, sistemden çıkışlarına izin verelim.”
Açıklamasının devamında çiftçilerin bu konudan dolayı icralık olduklarına da dikkat çeken Başevirgen: “Çiftçilerin son yıllarda yaşadığı maliyet artışı ortada. Kredi çekerek, borçlanarak hayatını sürdürmeye çalışan çiftçiden bir de karşılığını alamadığı bir aidat alınıyor. Sadece bu sisteme olan borcundan dolayı icralık olan çiftçiler var. Sayın Pakdemirli’ye de buradan tekrar soruyorum. Kaç çiftçimize devlete olan borcundan dolayı icra takibi başlattınız? Kaç tanesine haciz işlemi uyguladınız? Devlet olarak çiftçinin yanında olmanız gerekmiyor mu?” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: