BAĞIŞ: ''BU ÜLKEDE İKİ DİL DEĞİL, ÇOK DİL VAR. İSTEYEN LAZCA, İSTEYEN ÇERKEZCE, İSTEYEN KUŞ DİLİ KONUŞUYOR
BAĞIŞ:''BU ÜLKEDE İKİ DİL DEĞİL, ÇOK DİL VAR. İSTEYEN LAZCA, İSTEYEN ÇERKEZCE, İSTEYEN KUŞ DİLİ KONUŞUYOR, KİMSE KİMSEYE KARIŞMIYOR AMA BU ÜLKENİN TEK BİR RESMİ DİLİ VARDIR''


-''BU ÜLKEDE İKİ DİL DEĞİL, ÇOK DİL VAR. İSTEYEN LAZCA, İSTEYEN ÇERKEZCE, İSTEYEN KUŞ DİLİ KONUŞUYOR, KİMSE KİMSEYE KARIŞMIYOR AMA BU ÜLKENİN TEK BİR RESMİ DİLİ VARDIR''
-''RESMİ DİLİ DEĞİŞTİRMEK, HİÇBİR ÜLKENİN GÜNDEMİNDE OLMADIĞI GİBİ BİZİM GÜNDEMİMİZDE DE YOKTUR''
-''(GÜNEY KIBRIS'TAKİ MAÇTA ÇIKAN OLAYLAR) BÜTÜN DÜNYA BUNLARI DEVLET KABUL EDİYOR AMA DEVLET OLAMADIKLARINI KENDİLERİ İSPAT ETMİŞ OLDULAR''
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, iki dil tartışmalarına ilişkin olarak Türkiye'de konuşulan bir çok dil bulunduğunu ancak tek resmi dilin olduğunu, bunu değiştirmenin gündemlerinde yer almadığını söyledi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, NTV'de katıldığı programda Banu Güven'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Kendisine yönelik yumurtalı protesto gösterileriyle ilgili gösterdiği tepkiye ilişkin bir soru üzerine Bağış, daha evvel siyasi protestolara maruz kaldığını belirterek, ''Ama yumurta atma demokratik bir hak değil, o bir
saldırı. Kime olursa olsun, muhalefetteki bir siyasiye de olsa herhangi bir yöneticiye de olsa aynı tepkinin gösterilmesi gerekir'' dedi.
''(Ceketi kirlendi) diye dava açtığı'' yönünde yanlış bir intiba olduğunu söyleyen Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, kendisinin dava açmadığını, polis şikayetçi olup olmadığını sorunca, kanunlara aykırı bir iş yapıldığı için şikayetçi olduğunu ifade ettiğini anlattı.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Hiç kimsenin dünyanın hiç bir yerinde yumurta atma hakkı yoktur. Ters köşeden atarsa insanı kör edebilecek bir süreç'' dedi. Kendisinin değil bir Cumhuriyet Savcısının kendine vazife edinerek olayla ilgili bir dava açtığını dile getiren Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ''Ben de dava açtığını duyunca 'genç kardeşim hata ettiğini kabul etsin, ben şikayetten vazgeçerim' dedim ama maalesef o genç kardeşimizin
avukatı açıklama yaptı 'o özür dilesin biz hata etmedik' diye. Kusura bakmayın ama bu dünyada hiç kimsenin kimseye yumurta atma hakkı yoktur'' ifadelerini kullandı.
Banu Güven'in ''siz iktidarı temsil ediyorsunuz?'' hatırlatması üzerine Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Ben iktidarı temsil ettiğim için yumurta atılmayı hak ediyorum, onu mu demek istiyorsunuz. Böyle bir şey olabilir mi Banu Hanım'' karşılığını verdi.
Şikayetçi olduktan sonra karakola davet edildiğini ve avukatını gönderdiğini anlatan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, işin perde arkasıyla ilgili ''Oraya giden avukatım karşısında 4 tane avukatla karşılaşıyor. 21 yaşındaki bir üniversite öğrencisinin nasıl bir anda 4 tane avukatı olabiliyor? O avukatların geçmişte hangi davalara baktığına, hangi sivil toplum örgütlerinde ne tür görevler aldıklarına baktığınız zaman bu işin arkasında genç kardeşlerimizi istismar eden bir takım örgütlenmeler olduğunu görüyorsunuz'' bilgilerini paylaştı.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, şikayetinden vazgeçmeyi düşünüp düşünmeyeceğine ilişkin soruyu ''Kesinlikle düşünüyorum. Tek bir beklentim var. O genç kardeşim 'hata ettim' desin, başkalarına örnek olmasın'' şeklinde yanıt verdi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, protesto gösterileri ya da anarşist ruha nasıl baktığının sorulması üzerine, anarşist ruha saygıyla baktığını ancak bunun başkalarına saldırma noktasına gelmemesi gerektiğini ifade etti.
''Bunun bir hata olduğunu onların da kabul etmelerini bekliyorum. Yoksa Türkiye'de işi gücü bırakıp birbirimize yumurta mı atacağız?'' diye konuşan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin en büyük demokratikleşme platformu olan AB'den sorumlu Bakan olduğunu anımsatarak, gençlerin protesto haklarını artırmak için en çok çaba ortaya koyan bir iktidarın mensubu olduğunu kaydetti.
-SEVİGEN'E CEVAP VERME HATASINDA BULUNDUM-
Bu konuda CHPli Mehmet Sevigen ile yaşadıkları tartışmalara ilişkin bir soruya yönelik Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Sevigen'e Twitter üzerinden bir cevap verme hatasında bulundum, onun seviyesine indim, inmemem gerekirdi. Meclis Genel Kurulunda onun elinde işportacı gibi dolaşması, o görüntüler hakikaten beni üzdü. Ben de çok uzun bir seyahat sonrası arkadaşlarımdan o haberi alınca üzüldüm. Kendisine bir cevap verdim. Keşke muhatap kabul etmeseydim ama o konuyu kapadık'' diye konuştu.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin hak etmediği kadar basit bir meselenin bu kadar fazla gündeme alınmasının kendisini de üzdüğünü söyledi.
Birkaç hafta önce yaşanan protesto gösterilerinde polisin öğrencilere müdahalesi tartışılırken kendisinin öğrencilerin orantısız güç kullandığını söylediği anımsatılan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, şunları kaydetti:
''O da esprili bir çıkışımdı benim. Öğrencilerin protesto hakkı tabi ki var ama o öğrencilerin gidip polise vurma hakları da yok. Öyle bir şey olunca maalesef aksiyon-reaksiyon olayı oluyor. Ben ne onu tasvip ediyorum, ne onu. Bakın bu ülkede yumurta atan öğrenci görüntüsü de bu ülkenin imajına olumsuz etki yapar, polisimizin genç kardeşlerimize copla vurması da dünyaya karşı çok olumsuz bir etki yapar. Genç kız kardeşimizin bebek düşürmesi her şeyden evvel bizim
vicdanımızı çok üzer, yaralar.''
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, bir başka soru üzerine Avrupa'da da böyle gösterilerde polisin öğrencilere müdahale ettiğini, çiçek dağıtmadığını kaydetti.
-APOEL-KARŞIYAKA MAÇINDAKİ OLAYLAR-
Bir başka soru üzerine Güney Kıbrıs Rum Kesiminde oynanan Apoel-Karşıyaka basketbol maçında çıkan olaylarla ilgili olarak izlenimlerini anlatan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, o gece Başbakan Erdoğan'ın telefonu ile olaydan haberdar olduğunu, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak ile iletişime geçtiğini ve diplomasi camiası ile telefon trafiği başlattıklarını, diğer yandan Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun BM'yi devreye sokmak için harekete geçtiğini söyledi.
Neticede Karşıyakasporlu oyuncu ve yöneticileri kazasız belasız oradan kurtardıklarını belirten Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, olayda 2-3 bin kişinin sporcuların üzerine yürüdüğünü anımsattı.
Olayın Güney Kıbrıs Rum polisinin beceriksizliği olup olmadığının sorulması üzerine Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Beceriksizlik de var ama biraz da göz yummuşlar. Çünkü Türkiye'den gelen bir takımın bir şeye maruz kalma ihtimalini Rum polisinin düşünmeme ihtimalini ben varsayamıyorum. Bütün dünya bunları devlet kabul ediyor
ama devlet olamadıklarını kendileri ispat etmiş oldular'' diye konuştu.
Bu tür ırkçı grupların eylemleri karşısında yönetimlerin nasıl bir tavır içinde olması gerektiğine ilişkin bir soru karşısında Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, güvenlik güçlerinin çok kararlı olması gerektiğini dile getirdi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin Dünya Basketbol Şampiyonasına evsahipliği yaptığını, 24 ülkenin oyuncularının geldiğini, gerekli önlemlerin alındığını ve tek kişini burnu kanamadan gittiğine işaret etti.
Rum yönetimi Türkiye'den gelen bir takımın böyle bir şeye maruz kalma ihtimali olduğunu bile bile gerekli önlemleri almadığını ifade eden Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış, olay sonrası Yunanistan Dışişleri Bakanı ve AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komisyon üyesi Stephan Füle ile görüştüğünü anlattı.
Hristofyas ile şahsi dostluğu bulunan Eski KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ı aradığını, Talat'ın Hristofyas'a ulaşıp, yarım saat dil döktüğünü de bildiğini kaydeden Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, oyuncuların o akşam Kuzey Kıbrıs'a gönderilmesi konusunda ikna edemediklerini ama o telefon üzerine takımın kaldığı otelin etrafına bin polis yerleştirildiğini anlattı.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış, spordan da sorumlu olan Avrupa Komisyonu üyesi Sayın Androulla Vassiliou'ya da konuyla ilgili bir mektup gönderdiğini, AB üyesi bir ülkede böyle bir tedbirsizliğin eleştirisinin AB'den gelmesi gerektiğini dile getirdi.
-AB İLE MÜZAKERELER-
AB ile ilişkilerde gelinen durum hakkında bilgi veren Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış üyelik öncesi açılması gereken 33 faslın şu an itibariyle 13'ünün açıldığını, geri kalan 20 faslın 17'si üzerinde siyasi engel olduğunu belirtti.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, siyasi engel olmayan 3 fasıldan birinin rekabet faslı olduğunu, bunu açmak için çabaladıklarını anlattı. AB İlerleme raporunda son 1 yıl içinde 33 faslın 33'ünde de Türkiye'nin ilerleme kaydettiğinin itiraf edildiğine işaret eden Bağış, ''Burada yavaşlayan Türkiye değil, yavaşlayan AB'dir'' dedi. AB'ye
''Limanları açalım ama siz de Ercan Havalimanı'nın uluslararası trafiğe açılmasına sıcak bakın'' dediklerini anlatan Bağış, ''Ama maalesef böyle bir konsey kararı olmasına rağmen Kıbrıs Rum Kesimi bu kararı uygulatmıyor'' dedi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kıbrıslı Rumlar, AB'nin adeta şımarık çocuğu gibi bütün süreci kilitlemiş durumdalar. Ocak sonunda Cenevre'de Eroğlu ile Hristofyas bir daha bir araya gelecekler, bakalım oradan ne çıkacak? Biz her zaman Kıbrıs'ta çözümden yana olduğumuzu gösterdik. Bunu yaparken de Kıbrıs'tan tek bir askerimizi çekmedik, bir karış toprak bile vermedik ama uluslararası imajı değiştirdik. En azından artık suçlanan taraf biz değiliz.''
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, bir soru üzerine AB'nin hükümetin gündeminden düşmediğini, Türkiye'nin kendi ulusal programının uyguladığını, anayasa reformunun da bunlarından biri olduğunu kaydetti.
Muhalefet ve iktidar partilerinin grup başkanvekillerinin Borçlar ve Türk Ticaret kanunlarının Meclisten geçirilmesi konusunda uzlaştıklarını açıkladıklarını, bu kanunların geçmesinin 5 fasıl açmaktan daha önemli olduğunu söyledi.
-İKİ DİL TARTIŞMALARI-
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, iki dil tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine şöyle konuştu:
''Bu ülkede iki dil değil, çok dil var; isteyen Lazca, isteyen Çerkezce, isteyen kuş dili konuşuyor, kimse kimseye karışmıyor ama bu ülkenin tek bir resmi dili vardır. O da anayasa ile belirlenmiş bir resmi dildir. Resmi dili değiştirmek hiçbir ülkenin gündeminde olmadığı gibi bizim gündemimizde de yoktur. Artık öyle beklentisi olan bir halk da yoktur.''
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, tabelaların resmi dilde yazılmaması konusunda ise tabelanın sivil toplum kuruluşunun ya da belediyenin tabelası olup olmadığının önemli olduğunu ifade etti. Eğer devletin bir parçasıysa bunun anayasal bir altyapısı ve kanunu olması gerektiğini dile getiren Bağış, ''O kanun çıkmadan böyle bir şey yapması o
kanunu çiğnemek olur, bu da makul değil'' dedi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, köy isimlerinin değiştirilmesiyle ilgili soruya ''Bazı yerlerde köyün adını Kürtçe adına dönüştürmek istiyorlar, biz buna sıcak bakıyoruz. O köyün adıdır. Türkçe harflerle yazılır ama Kürtçe adına dönebilir ama Türkiye'de benim Kürt kardeşlerim de bir özerklik beklentisi olduğuna inanmıyorum, onların hastane, okul, havalimanı gibi çok daha gerçek beklentileri var'' yanıtını verdi.HABER MERKEZİ
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: