Hemşirelik bölümü son sınıf öğrencisi olan 22 yaşındaki Ayşe Tokyaz’ın cansız bedeni, 13 Temmuz'da Eyüpsultan’da yol kenarına bırakılmış bir valizin içinde bulundu. Tokyaz bir süre ilişki yaşadığı eski polis memuru C.K. tarafından alıkonuldu ve işkenceye maruz bırakıldı. Günlerdir kendisinden haber alınamayan genç kadının, öldürüldükten sonra parçalanarak valize konduğu ortaya çıktı.
Kadınların Hayatı Erkek Şiddetiyle Son Buluyor
Ayşe Tokyaz cinayeti, Türkiye’de kadınların nasıl sistematik şekilde erkek şiddetine maruz bırakıldığını bir kez daha gözler önüne serdi. Genç kadının ikiz kardeşi Esra Tokyaz, olaydan önce yaşananları şöyle anlattı:
“Eve gittim, C.K. kapıyı tutuyordu. Ayşe nerede? diye sordum. ‘Onu AVM’ye bıraktım’ dedi ama ayakkabıları içerideydi. Çarşamba günü gözleri mosmor bir şekilde gördüm onu. Yanında biri vardı, onunla birlikte çıkamadı. Cuma günü karakola gidip ifade verdim. Kardeşimi ancak adli tıpta gördüm, kimseye göstermedim. Annemi bile yaklaştırmadım. Tanınmaz haldeydi.”
“Kadınlar Parçalanarak Öldürülüyor, Ne Bekliyorsunuz?”
Cinayet sonrası siyaset cephesinden de tepkiler geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Tokyaz’ın ölümüne ilişkin Küçükçekmece Adliyesi önünde açıklama yaptı. Ailesinin avukatlarıyla birlikte açıklama yapan Nazlıaka, kadın cinayetlerinin geldiği boyuta dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’de artık kadınlar parçalanarak öldürülüyor. Bu bir cinskırımdır. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a sesleniyorum: Siz hâlâ neyi bekliyorsunuz?”
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Osmaniye Milletvekili Dr. Asu Kaya da TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Bakan Götaş'a seslenerek, “Tarihe kadınların çığlığını duymayan bir bakan olarak geçeceksiniz!” sözleriyle iktidarın sessizliğine tepki gösterdi.
Ayşe Tokyaz Cinayeti Tek Değil
Türkiye’de kadınlar evde, sokakta, okulda, çalıştıkları işyerlerinde erkek şiddetine uğruyor. Resmi ve sivil toplum verileri, her geçen gün artan kadın cinayetlerinin önlenemez bir noktaya geldiğini gösteriyor. Ayşe Tokyaz, bu sistematik şiddetin ve cezasızlık kültürünün son kurbanlarından biri oldu.
Kadın hakları savunucuları, bu tür olayların sadece birer ‘bireysel şiddet’ değil, yapısal bir sorun olduğunu vurgulayarak önleyici politikaların hayata geçirilmesini talep ediyor. İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi, koruma kararlarının etkin uygulanması ve faillere ağır cezalar verilmesi en temel beklentiler arasında yer alıyor.
Fotoğraf: İHA
Yorumlar
Kalan Karakter: