“Kasaba” (Anılar, Fotoğraflar, Belgeler) - Ali Şentürk Atatürk Turgutlu’da - Sayı:65 18 Ekim 1925 tarihli Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi Atatürk’ün Turgutlu’ya gelişini şöyle aktarır: “Reisicumhur Hazretleri’nin treni, 16 Ekim 1925 tarihinde Manisa’dan hareketle saat 10.00 da Kasaba’ya geldiler. İstasyon, Kasaba halkı, çevreden gelenler ve mektepli çocuklarla doluydu. Gazi Paşa, halkın “Yaşayın” sesleri arasında trenden indi. Kendilerine hazırlanan özel yere geçti. Kasaba’nın gençleri, Gazi gelecek diye, istasyonun önünde, çok güzel bir tak kurmuşlardı. Bu takın tam karşısında “Safa geldiniz, uğurlar getirdiniz, Türk’ün gözbebeği” tabelası yer alıyordu. Gazi Paşa bir süre dinlendiler. Daha sonra Türk Ocağı başkanı Dr. Seyfettin Bey (Poyraz), Gaziye hitaben bir konuşma yaptı:2 “Muhterem Gazi, Ulu Halaskar! Kahraman Müceddid! Uzun tahassürlerden, derin acılardan sonra arzularla beklediğimiz sevgili dahi, hoş geldiniz. Turgutlu’ya gelişinizle bize uğurlar getirdiniz. Sevgili hayalinize gece rüyalarımızda, gündüz mefkûrelerimizde yaşattık. Ne zamandır senin hasretinle, senin hicranınla, müteellim idik. Sen bizim için geniş efsane mevzu olmuştun. Ufak tefek tasavvurların yardımıyla tahayyüllerimizin yarattığı bu müstesna varlığın fevkalade haşmeti seni görmeyenlerde ne derin emeller, iştiyaklar uyandırmıştı. Ebediyetler kadar sonsuz, engin gözlerin en saf sevdalara ilham veren alevi karşısında ruhlarımız en lahıti saadetleri hissetti. Sen bu güzel ülkenin bir cennetiydin. Lakin biz bu cennetten uzaktık. Bunca acılardan sonra bu cennetin karşısında bulunca Dünya saadetlerinin en yetişilmezlerine sahip olduk. Bu müddet bizim için o kadar yüksek ve bizim için o kadar kıymetlidir. Ulu Gazi, büyük dâhi, ebedi minnet ve şükranlarımızı lütfen kabul edin. Büyük Önder! Yüzyılların batıl hurafeleri içersinde püryan olan asil ve necip Türk Milleti’ne hakikati ihsan ettin. O benim yüksek milletimin kirli ve sefil ihtirazlarla karıştırılan hüviyetini sen meydana çıkardın. Sen bizim için bir Güneşsin. Karanlıklar içinde çırpınan Türk’e nurlu yollar gösterdin. Vatanın öz sahibi evvelce hakir idi, uşak idi. Ona efendiliği veren sizsiniz. Memleketin büyük müncisine karşı olan hissiyatını ifadeden acizim. Yaşa var ol, Büyük Gazi.”2 “Yapılan konuşma ve gösterilen ilgiden çok memnun olduğunu” söyleyen Mustafa Kemal Paşa, Türk Ocağı Başkanı Dr. Seyfettin Poyraz tarafından kendisine takdim edilen fotoğrafına şunları yazar; “Kasaba Türk Ocağı’na - 16 Ekim 1925”3 1934 yılı bahar aylarının ilk günleridir. Atatürk Ege’de yapılacak askeri manevraları izlemek üzere Ankara’dan hareket eder. 8 Nisan’da Salihli İstihkâm Taburu’nu gezer. Ayni gün Turgutlu’ya gelen Atatürk, Topçu Alayı’nı denetleyecektir. Bu nedenle toplar belirli aralıklarla Karpuzkaldıran Parkı’ndan istasyon binasına kadar dizilir. Mustafa Kemal’in Kasaba’ya gelişini Cevdet Öktem, Mevlüt Çelebi’ye şöyle nakletmiştir: “Kaymakam Sait Sayın’a Atatürk gelecek diye bir telgraf gelmişti. Gerekli hazırlıklar yapıldı. İstasyonun altındaki Giritli Cemal Beye ait zeytinlikte topçular yerlerini aldı. Atatürk kendilerini denetleyecek. Kaymakam, jandarma komutanı ve ben istasyonda en önde bekliyoruz. Ahali de 50 Metre kadar geride bekliyor. Birazda heyecanlıyız. Gazi’yi bir an önce görmek için sabırsızlanıyoruz. Bir ara bir taş vagonu geldi geçti. Anladık ki, Gazi’nin özel treni pek uzakta değildi. Birkaç dakika sonra özel tren göründü. Gazi trenin arka sahanlığında oturuyordu. Halkın alkışları arasında Gazi trenden indi. Turgutlu’lar Atatürk’e yaklaşmak istiyorlardı. Fakat görevliler halka engel oluyordu. Bunun üzerine Gazi görevlilere; “halkı ne sıkıştırıyorsunuz? Ben zaten onlardan biriyim” dedi. Halka da “gelin” anlamında işaret etti. Atasından bu yakınlığı gören Kasaba’lılar Gazi’ye doğru koştular. Kimimiz, elini öpüyor kimimiz ceketinden, pantolonundan öpmeğe çalışıyorduk. Daha sonra Gazi aramızdan ayrılarak askeri teftiş için zeytinliğe gitti”1 Manisa Halkevi yayını olan Yeni Doğuş Dergisi, Atatürk’ün 8 Nisan 1934 günü başlayan gezisini şöyle aktarır: “8 Nisan sabahındayız. Gazi 10.30 da Ankara’dan yola çıkmış. Bütün millet bu mesut hadiseyi öğrenmiş. Analar, nineler kucaklarında yavruları ve torunları ile istasyona dökülmüşler. Sayılan dakikalar kolay geçmiyor. Ne kadar uzun bir gün. Şimdi Salihli’ye gelmiş. Orada askerlerini gözden geçiriyor. Saat şimdi 18.30. Atatürk Turgutlu’da çok sevdiği Mehmetçiklerle halleşiyor. Vatanın büyük kurtarıcısı yurdun ebedî bekçisiyle koklaşıyor. Şimdi her asker kim bilir içinden ne tatlı göğüsler geçiriyor.. Saat 19’a 5 geçiyor. Tren Turgutlu’dan yola çıktı... Zarif ve yakışıklı boyuna yaraşan boz renk yerli malı kostüm içinde, o ne vakarlı yürüyüştü. Tarihin seyrini değiştiren bir yürüyüş, milletin menhus talihini yenen bir varlık. İnsan boyunda, fakat başı göklere değen temiz, pak bir nasiye. O yürürken, o yürümüyordu, sanki vatan canlanmış ona doğru gidiyorduk.” 2 8 Nisan 1934 Mustafa Nuri. Ali Şentürk Cep: 0537 714 25 35 - (Devam edecek)
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: