Atatürk Turgutlu’da - Sayı:63

 

“Kasaba” (Anılar, Fotoğraflar, Belgeler) - Ali Şentürk Atatürk Turgutlu’da - Sayı:63     MUSTAFA Kemal Atatürk’ün dikkate değer özelliklerinden birisi, Milli Mücadele döneminde ve Cumhuriyetin ilanından sonra Türk halkıyla olan yakın diyaloğudur. Bilindiği üzere Atatürk, yurt gezilerinin birçoğunu “Beyaz Tren” adı verilen özel trenle yapmıştır. O, yurt gezilerini çıkarken, gideceği yörenin sorunları ile ilgili bürokrat ve uzmanları yanına almıştır. Ülke birliği ve bütünlüğü konusunda vermiş olduğu mesajları, halk üzerinde büyük ölçüde etkili olmuş ve millet bilincini kuvvetlendirmiştir. Atatürk, önemli her olaydan ve inkılâptan önce veya sonra çıktığı yurt gezilerinde kamuoyunu aydınlatmayı prensip haline getirmiştir. Bu, halkın desteğini kazanmak olduğu kadar halkı bilgilendirmek bakımından da önemli olmuştur. Kendisine gösterilen sevgi ve bağlılığı şahsına mal etmeden, milletinin bir temsilcisi olarak yine milletine bağışlamıştır. Her geziye çıkışında uğrayacağı illere karşılama töreni yapılmamasını duyurduğu halde, öğretmeni, öğrencisi, memuru, esnafı, işçisi, köylüsü, kadını ve erkeği top yekûn herkes Atatürk’ün geçeceği yollara dökülmüş, Onun peşini bırakmamışlardır.  Atatürk, ilk defa 7 Eylül 1922'de Kurtuluş Savaşı nedeniyle Turgutlu’ya gelir. Mustafa Kemal Paşa, beraber oldukları İsmet İnönü, Kazım Karabekir ve diğer komutanlarla birlikte, Turgutlu’da bulunurlar. Geliş nedenleri Kasabaya ziyaret değildir. Bu tarihte İzmir’e doğru yol almakta olan Mustafa Kemal, Bodos isimli bir Rum’un bahçesi olan, Karpuz Kaldıran Parkı’na gelip kurulan çadırlarda kalırlar.* Burada kurulan, on çadırdan birisinde bir gece kalan Atatürk ve arkadaşları, 8 Eylül 1922 günü öğleye doğru buradan ayrılıp Kemalpaşa’ya (Nif) geçerler. Bu tarihten 22 Haziran 1934 yılına kadar, Turgutlu’nun, İzmir demiryolu hattı üzerinde bulunması nedeniyle Kasaba halkı, Mustafa Kemal’i daha sık görme şansına sahip olmuştur. Mustafa Kemal, Turgutlu’dan İzmir yönüne her gidiş gelişte, bazen trenden bizzat inerek halkla sohbet etmiş, bazen de halkı yalnızca trenden selamlayarak geçmiştir.   İzmir Düşman işgalinden kurtulmuştur. Atatürk İzmir’dedir. İzmir’de bir süre kalan Atatürk 29 Eylül 1922 günü Turgutlu’dan geçerler. İstasyonda Turgutlu halkı toplanmıştır. Toplanan Kasaba halkını vagonun penceresinden selamlarlar. Kısa süre sonra “sizin kahvenizi içmek için geleceğim” sözünü verirler.  Mustafa Kemal Paşa'nın yaptığı yurt içi gezileri arasında, 14 Ocak 1923'te başlayıp, 17 Şubat 1923'te İzmir İktisat Kongresi'ndeki konuşması ile sona eren "Batı Anadolu Gezisi" oldukça önemli bir yere sahiptir. Mustafa Kemal Paşa'nın bu seyahati aynı zamanda bir seçim gezisidir.  Mustafa Kemal 14 Ocak 1923 tarihinde Ankara’dan ayrılıp Bursa ve çevresinde incelemeler yapar. 25 Ocak günü Alaşehir’e gelir. Kemal Paşanın bu gezisinde Manisa ve ilçelerine de uğrayacağı öğrenilince Turgutlu’da hazırlıklar başlar. Atatürk, 26 Ocak tarihinde Salihli’den Turgutlu’ya ulaşır. Onun gelişi nedeniyle Kasaba’da her taraf bayraklarla süslenir. Kasaba İstasyonu yakınına görkemli bir tak kurulur. İstasyon binası defne dalları ve çiçeklerle donatılır. Görebileceği yerlere hoş geldin yazıları asılır.          Aslında yapılan program gereği Turgutlu’da mola verilmeyecektir. Turgutlu’da tren yavaşlar. Coşkulu kalabalık olanca büyüklüğü ile istasyondadır. Atatürk coşkulu kalabalığı görünce neşelenir, toplanan halkı kıramaz. Trenden iner, istasyon garında belli bir süre kalır. Kendisine ikram edilen kahvesini içer. Bu arada halkın sorunlarını dinler, notlar alır. İstasyon garında bir çocuk Paşa’ya bir demet çiçek verir.2 Bu tarihlerde belediye başkanı Cemal Bey’dir. Reis, bütün halkın Paşa Hazretleri ve muhterem arkadaşları ile beraber olduklarını beyan eden bir konuşma yapar. Atatürk, bu konuşmanın ardından şunları söyler: “Hakkımda gösterdiğiniz sevgi ve içtenlik gösterilerine teşekkür ederim. Belediye Reisi Beyefendi’nin bütün memleket halkı namına söyledikleri sözlerden fevkalade duygulandım. Halkın, memleketi gerçek kurtuluşa ulaştırmak için çalışanlarla beraber olduğu hakkındaki güvencesi son derece değerlidir. Memleket ve milletin kurtuluşu için çalışanlar, milletin yardım ve itimadından emin bulunmazlarsa elbette kalp kuvveti ile çalışamazlar. Gerek ben ve gerekse saygıdeğer arkadaşlarım bu emniyet ve itimadı iyi kullanmaya çalışacak ve inşallah başarılı da olacağız. Biliyoruz ki, büyük yokluklar ve felaketler geçirdiniz.  Evleriniz yıkıldı, hemşerilerinizden birçoğu şehit edildi. Fakat bütün bu savaş sizin için, heyetimiz için bir uyanma dersi olmuştur. Biz bu uyanıklıkla çalışacak olursak artık o kara günlerin geri gelmesine imkân kalmaz. Milletimiz bu ziyanı az zamanda telafi edecektir. Ve hatta gidermiş gibidir. (Mektep çocuklarına işaretle) Kalbimize ümitler veren şu karşımızdaki hanımlar ve binlerden daha fazla halkımız, ordularımızı bunlar sağlamlaştıracaklardır.”3                   Ali Şentürk Cep: 0537 714 25 35 - (Devam edecek)