Akut Karın Ağrısı tanısında ultrasonografinin yeri
EGEUMUT Hastanesi Radyoloji Uzmanı Uzm.Dr. Volkan Tanı, Akut Karın Ağrısı Tanısında Ultrasonografinin Yeri hakkında gazetemize bilgilendirici açıklamalarda bulundu.
Uzm. Dr. Volkan Tanı yaptığı açıklamada: “Akut karın ağrısı bireyi aniden çok ciddi şekilde rahatsız eden, yaptığı işinden alıkoyan bir durum olup aslında bir hastalık olmayıp birçok hastalığın öncü bulgusu olan bir durumdur.
Akut karın ağrısında ilk yapılması gereken, branşında uzman deneyimli bir hekime danışmak olup bu hekim tarafından yapılacak iyi bir fizik muayene ile akut karın ağrısına neden olan hastalığın tanısı oldukça doğru bir şekilde yapılabilmektedir. Ancak yine de bu durumun hem uygulanacak medikal tedavi hem de uygulanması gereken cerrahi tedavi için tanının desteklenmesi gerekmektedir. Bunun için laboratuvar ve radyolojik bulgularla tanının desteklenmesi doğrulanması gerekmektedir.
Akut karın ağrısında öncelikle direkt batın grafisi ile inceleme yapılması gereklidir. Bu inceleme ile barsak obstrüksiyon ununda karın içerisinde barsak lümenlerinde hava-sıvı seviyelemesi, perforasyonda diafragma altlarında serbest hava, safra veya böbrek taşı gibi durumlarda bu organların lokalizasyonunda kalsifikasyonlar saptanabilmektedir.
Direkt batın grafisi sonrasında ise hastanın ultrasonografi ile değerlendirilmesi gerekmektedir. Ultrasonografi değerlendirmesi için rutin koşullarda inceleme öncesi bazı hazırlıkların yapılması gerekmektedir. Ancak akut karın ağrısı durumu söz konusu olduğunda bu rutinin dışına çıkılmaktadır. Ultrasonografinin hem hastaya ve hem de bu incelemeyi yapan hekime bağımlı bir tetkik olması nedeniyle bazı hastalıklarda kısıtlılıkları da söz konusudur. Ancak akut karın ağrısına sebep olan ve çok sık görülen bir çok hastalığa ultrasonografi ile kolaylıkla tanı koyulabilmektedir. Bunlardan kısaca bahsetmek isteriz.
Akut kolesistit safra kesesinin iltihabi hastalığı olup taşlı veya taşsız kolesistit şeklinde başlıca ikiye ayrılır. Ancak gangrenöz, amfizematöz kolesistit gibi değişik tipleri de olmakla birlikte klinik bulgular aynıdır. Kolesistitte ana ultrason bulguları safra kesesi duvarının iltihabi kalınlaşması, safra kesesi yatağında sıvı koleksiyonu, safra kesesi içerisinde taş veya çamur varlığı, safra kesesinde hidropsdur. Ciddi bir rahatsızlık olup gerekli tedavi uygulanmadığında perforasyon, karaciğerde abse, pankreatit gibi diğer daha da ciddi rahatsızlıklara neden olabilmektedir.
Akut pankreatit pankreasın iltihabi, hastalığı olup değişik tipleri söz konusudur. Ve karın ortasında kuşak tarzında ağrı ile ortaya çıkabilmektedir. Tanı fizik muayene, laboratuvar ve radyolojik incelemeyle konulabilir. Ultrasongrafisinde pankreasın boyutsal artış gösterdiği, pankreasta lokal veya yaygın bir ekojenite kaybı olabildiği, pankreatititi tipine göre hemorajik, gangrenöz değişikliklerin peripanreatik sıvının varlığı saptanabilmektedir. Ancak hazımsızlık şikayetlerinin yaygınlığı, obezitenin günümüzde yaygın olması nedeniyle bazı hastalarımızda pankreas optimal kalitede değerlendirilememekte olduğu durumlarda pankreasa yönelik Batın BT tetkiki ile inceleme kaçınılmaz bir mutlak şarttır. Ki Batın BT pankreatitte ultrasonografiye göre daha detaylı bulgular verebilmektedir.
Nefrolitiazis ve üreterolitiazis böbrekte ve üreterde taş bulunması durumudur ki, taşın hareket sonucu böbrek lojunda veya taşın böbrekten idrar kanalına düşmesi sonucunda üreter trasesinde ve zaman zaman kasıkta ağrı ile klinik bulgu oluşturur. Direkt üriner sistem röntgenleri ile taşın varlığı araştırılabilir ancak akut olması nedeniyle hastada gerekli barsak temizliği yapılamadığından bu durumlarda yine iş ultarsonografik incelemey kalmaktadır. Ultrason ile böbrek içerisinde, ürerin proksimal ve distal kesimlerinde taşlar görüntülenebilmekte olup üreterdeki taşların varlığında idrar kanalında yaptığı obstrüksiyon nedeniyle üretere ve böbrek içerisindeki idrar kanallarında genişleme görüntülenebilmektedir. Ancak gerekliliğinde İVP (intravenöz pyelogarfi) dediğimiz ilaçlı üriner sistem röntgeni ve/veya Batın BT üreterdeki obstrüksiyon nedenini ve seviyesini göstermede oldukça faydalı ileri tetkik yöntemleridir.
Akut pyelonefrit, böbrek iltihabı olup ultrasongrafide böbrekte fokal ya da yaygın ekojenite kaybı, böbrek boyutlarında artış şeklinde izlenebilmekte olup böbrek kitleleri ile karışabilmektedir. Bu durumda yine Batın BT ile de inceleme gerekmektedir.
Karaciğer apsesi ve enfekte kistleri aslında akut gelişen bir tablo olmamakla birlikte neden olduğu karın ağrısı akut oluşabilmektedir. Ultrasonografide karaciğerde apse veya kist demonstre edilebilmekte olup batın BT tetkiki ile de incelenmesi gereklidir.
Akut apandisit, kalın barsak başlangıcında barsak kenarından çıkan apandisin iltihabı enflamasyonudur. Önce göbek etrafında sonra ise karın sağ alt kesimde ağrı ile kendini belli eder. Laboratuar bulgusu olarak lökositoz ciddi tanı koydurucudur. Ancak ultrasonografide karın sağ alt kadranda ulyrason probu ile komrese edilemeyene duvarı belirgin kalın ve ödemli, elonge görünüm almış çapı genişlemiş apandisin görülmesi akut apandisit tanısı koyulmasını kolaylaştırır. Ancak kalın barsak arkasına lokalize olan apandis söz konusu olduğunda ultrasonla görülemeyebilir ki bu durumda Batın BT ile inceleme kaçınılmazdır.
Barsak obstrüksiyonu birçok nedenle olabilmekte olup en sıklıkla invajinasyon dediğimiz durumda ultrason inceleme barsak lümenlerinin birbiri içine geçtiği ve ‘çörek’ veya ‘hedef tahtası’ dediğimiz tipik konsantrik kitle görünümü ile tanınabilmektedir. Ayrıca obstrüksiyona sekonder barsak lümenlerinde genişleme, sıvı retansiyonu ve barsak peristaltizm durumu da ultrasonografi ile değerlendirile bilmektedir.
Divertikülit bir diğer akut karın ağrısı nedeni olup barsak duvarından dışarıya uzanan baloncuk şeklindeki keseleşmenin tıkanması ile oluşan iltihabi durumdur. Bu durumda yine ultrason ile barsak duvarına komşu heterojen kitlenin saptanması hekime divertiküliti düşündürebilmektedir.
Karın içi boşluklarda apse veya kistlerde de veya uzun sürede gelişen fakat sesiz kalabilen tümörlerde tümör içine kanama veya nekroz gelişimlerinde de akut karın ağrısı ortaya çıkmaktadır kit bu patolojilerde de ultrasonografi ile karın içinde kitle saptanabilmektedir. Ancak barsak gaz gölgelemesinde kalabilen kitleler ultrasonografi ile saptanmayabildiği durumlarda Batın BT gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
Gastrit, mide ülseri ve perforasyonu da akut karın ağrısı sebepleridir. Ancak perforasyon durumunda batın içerisinde sıvı tespitinde ultrason faydalı olabilmektedir. Gastrit tanısı ultrasonografi ile konulmayıp karında bu bölgede benzer ağrıya neden olan hastalıkların ekarte edilebilmesi amacıyla ultrasonografik inceleme yapılabilmektedir. Zira endoskopik incelemeye göre daha ucuz daha tolere edilebilir ve hazırlık gerektirmeyen bir incelemedir.
Pelvik enflamatuar hastalık kadınlarda görülen genital sistem enfeksiyonu durumudur ki bu durumda overlerde ödematöz genişleme, tüplerde genişleme, pelvik boşlukta sıvı gibi ultrason bulguları saptanabilmektedir.
Bu saydıklarımız ve bahsettiklerimiz oldukça özet ancak hastalarımızı aydınlatıcı kısa bilgiler olup rastlanılan sıklıklarına göre bahsedilmiştir. Bunlar dışında kronik hastalıkların ani akut atakları durumunda da karın ağrısı bulguları ortaya çıkabilmektedir. Bunlar Kolitis ülseroza, Crohn’s hastalığı gibi barsağın iltihabi hastalıkları olabildiği gibi, hepatit nefrit-glomerülonefrit gibi renal hastalıklarda, splenomegali durumu gibi birçok nedenli olabilmektedir.
Akut karın ağrısı ciddi bir hastalığın öncü semptomu olabileceğinden hafife alınmayıp mutlaka bir hekime danışılmalıdır. Ve bu rahatsızlıkta ultasonografi hem uygulamanın kolaylığı hem maliyeti nedeniyle hem de organlarda saptanabilen birçok bulgunun saptanabilmesi nedeniyle hekim tarafından öncelikle istenen güvenilir bir tetkiktir.” ifadelerini kullandı. Haber Merkezi
Yorumlar
Kalan Karakter: