1984 Yılında Turgutlu
Bugünden itibaren yeni bir yazı dizisi paylaşacağız sizlerle. Halen faal olarak çalışmaya devam eden Turgutlu’nun en tecrübeli muhabirlerinden birisi olan Doğan Çizmeci tarafından hazırlanan yazı dizisi, 1984 yılında ulusal bir gazete olan Günaydın’da yayınlanmış. O dönemde Günaydın gazetesinde ‘Gittik, Gördük, Konuştuk’ başlığıyla Türkiye’nin ağırlıklı olarak Ege ve Marmara Bölgeleri olmak üzere pek çok il ve ilçe merkezi tanıtılırken Doğan Çizmeci’ye de yaşadığı yer olan Turgutlu’yu da diziye dâhil etme görevi verilmiş.
İlçeye dair pek çok konunun işlendiği yazı dizisindeki farklı bölümler, her biri birer haber yazar gibi hazırlandığı için birbirinden bağımsız olarak da okunabilir. Ancak o günleri tam olarak idrak edebilmek için bütünün incelenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Muhabirlik hayatında ilk ciddi telif gelirini de bu gazeteden aldığını ifade eden Doğan Çizmeci, yazı dizisini çok yorucu bir çalışma süreci sonucunda hazırladığını, yazıları temize çekerken parmaklarının daktilonun tuşlarına basmaktan neredeyse yara olduğunu ifade ediyor.
Sekiz bölümden oluşan yazı dizisi, dönemin Turgutlu’sunun neredeyse eksiksiz olarak her yönüyle fotoğrafını çekmiş durumda. Diziyi yayına hazırlarken bugünün okurunun daha rahat karşılaştırma yapabilmesi adına her bir günlük yazının ardından o bölümde anlatılanlara bir de günümüzden bakmaya çalıştık. Böylelikle yaklaşık 40 yıl öncesi ile günümüzün Turgutlu’sunun arasındaki farklar, geçen zaman içerisinde yaşanan değişim veya dönüşüm, öyle sanıyoruz ki, daha rahat anlaşılabilecektir...
1
Arazinin yüzde 54’ü orman, yüzde 3’ü çayır, mera ve otlak, yüzde 1’i akarsu yatağı ve yüzde 42’si ise tarım arazisi
Manisa iline bağlı Turgutlu ilçesi İzmir-Ankara karayolunun 63’üncü kilometresinde Manisa’nın doğusunda kurulu yemyeşil, şirin bir yerleşim merkezi.
Turgutlu 1442 yılında Dalbahçe civarında Turgut Bey aşireti tarafından kurulmuş. İsmi İstiklal Savaşı’na kadar “Kasaba” olarak İstiklal Savaşı’ndan sonra da Turgutlu olmuş. 1922 yılında Yunanlılar kaçarken o da nasibini alarak büyük bir yangına sahne olmuş.
Tarihî eserleri arasında Tatar Camii (1617), Piyaleoğlu Camii (1653) önemli bir yer tutuyor.
1980 yılına kadar ilçede kurulu bulunan toprak sanayi fabrikaları, Gediz Ovası’nın ‘Azmak’ kısmından tuğla için toprak çekiyorlardı. Ancak ilgili merciler, zengin ova toprağının kaybolmasını önlemek için fabrikaların bu bölgeden toprak çekimini durdurdu. Böylece yılda birkaç kez ürün verebilen Gediz Ovası’nın zarar görmesi önlendi.
Fabrikaların kum çektiği Azmak bölgesinde zamanla oluşan çukurlarda şimdi balıkçılık yapılıyor ve ilçe ekonomisine katkıda bulunuluyor.
Edinilen bilgiye göre ilçede 19 bin 100 hektarı tarla arazisi ve 11 bin hektarı bağ, bahçe olmak üzere toplam 30 bin 100 hektar ekilebilir arazi var.
Tarım arazisinin verimli olması nedeniyle ilçenin büyük bir bölümü tarım ile uğraşıyor.
Yaz aylarında yurdun çeşitli kesimlerinden gelen işçiler, pamuk, çeltik, tütün, bağ ve tarım alanlarında emeklerini harcayarak nüfusun artmasına, kasabanın canlanmasına neden oluyor.
Turgutlu ilçesinin en önemli ürünü şüphesiz çekirdeksiz üzüm. Ancak “üzüm fiyatlarının düşük olması” nedeniyle ürünün büyük çoğunluğu üreticinin elinde kalıyor.
Sebze ve meyve üretimi ise, gün geçtikçe artıyor ve iç tüketime yettiği gibi ihraç da ediliyor.
İlçede konum itibariyle hayvancılık önemli bir gelişme gösteriyor. Büyükbaş hayvancılık yetiştiriciliğinin yanında tavukçuluğa da giderek büyük bir önem veriliyor. Tavuk çiftliklerinin sayısı gün geçtikçe artıyor. Yılda 15 milyon adet yumurta alınıyor. Bunun yanında et tavukçuluğu da yapılıyor.
Turgutlu Veteriner Hekimliği’nden Turgutlu ilçe merkezi ve köyleri dâhil hayvan sayısı şöyle:
At 3.600
Merkep 1.554
Koyun 15.319
Keçi 7.240
Sığır 8.449
Kanatlı 289.327
Toplam 325.489
Aradan geçen yaklaşık 40 yıllık süre içerisinde istatistikî bilgiler, rakamlar elbette değişmiştir. Onların dışında da yazı dizisinin ilk bölümünde yapılması gereken son yılların popüler söyleyişiyle bazı ‘güncellemeler’ bulunmaktadır.
Turgutlu’nun tarihi, hâlâ bazı meçhuller, bilinmezlikler barındırmaktadır. Hele burasının hangi dönemde yerleşim yeri haline geldiği hususu net olarak cevaplandırılabilmiş değildir. Hal böyleyken dizinin bu ilk bölümünde Turgutlu’nun 1442 yılında Dalbahçe dolaylarında kurulduğu ifade edilmektedir. Bu ve benzeri bilgilere, günümüzde de rastlanmaktadır.[1] Bugünkü bilgimizle Turgutlu’nun 15. yüzyılda ortaya çıkan bir yerleşim yeri olduğu ve bir ‘Turgut’ ya da ‘Turgutlu’ aşiretinin var olduğu bellidir. Ancak bir şehrin kuruluşu ile ilgili bu kadar net tarih verebilmek açıkçası pek mümkün değildir. Dalbahçe dolayları olarak yer belirtilmesi ise temkinli yaklaşılması gereken bir husustur. Doğan Çizmeci’nin bu kısımla ilgili olarak Turgutlu Çevre İnceleme Komitesi imzasını taşıyan Turgutlu Çevre İncelemesi isimli kitaba ya da benzeri bir kaynağa dayanmış olabileceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla başlangıçta üretilen bir verinin tekrarıdır bu durum.
Turgutlu, tarihin en eski dönemlerinden, bölgede insan faaliyetinin başladığı binlerce yıl öncesinden itibaren tarımsal faaliyetlerle, verimli arazileri ile ön plana çıkmış bir konumdadır. Tarımsal ürünler, hayvancılığın türü ya da hayvan sayıları değişmiş olsa da günümüzde de tarım ve hayvancılık ilçenin en önemli geçim kaynakları arasında varlığını sürdürmektedir. Yazıda bahsedilen akarsular, birkaç yıldır yağışsız geçen mevsimlerden dolayı eski günlerinden uzak olsa bile bugün de Turgutlu Ovası’nın can damarlarını oluşturmaktadırlar.
O günlerde yükselen değerler arasında olan çeltik ve tütün üretimi günümüze gelememiştir. Sıtma tehdidi dolayısıyla Turgutlu Ovası’nda çeltik ekimi yasaklanmıştır.[2] Tütün ise devletin koyduğu kotalardan dolayı bu bölgede üretilemez hale gelmiştir. O dönemin önde gelen tarım ürünlerinden birisi olan pamuk da zaman içerisinde eski önemini yitirmiştir. 2020 yılında yalnızca 4.000 dekar arazide pamuk ekimi yapılmış ve 600 ton ürün elde edilmiştir.[3] Günümüzde Turgutlu’nun öne çıkan tarım ürünleri arasında o dönemde de olduğu gibi üzüm, erik, kiraz, domates ve zeytin ile çeşitli sebze ve meyvelerdir.
İlçenin bir diğer önemli geçim kaynağı durumundaki hayvancılıkta ise 1984’ten bugünlere bahsedilen rakamlarda çok ciddi değişiklikler gözlenmektedir. 2020 yılı itibariyle ilçedeki hayvan sayıları şöyledir:
Yukarıda aktarılan hayvan türleri ve sayıları ile 2020 yılına ait veriler karşılaştırıldığında yaşanan değişim açıklıkla görülecektir. Yaşanan değişim belki de en çok at ve merkep sayılarında kendisini göstermektedir. İlçedeki at mevcudu onda birinden daha da düşük seviyeye gelmiş; merkepler ise tamamen kaybolmuştur. Bu durum elbette tarımın ve taşımacılığın giderek modernize olmasından, makine kullanımının devamlı olarak artmasından kaynaklanmaktadır. 2020 yılına ait verilerde 285 adet olarak belirtilen atların da çok muhtemelen önemli kısmı, özel olarak yetiştirilmekte; herhangi bir çıkar amacı taşınmamaktadır.
Doğan Çizmeci / Mehmet Gökyayla
Bugünden itibaren yeni bir yazı dizisi paylaşacağız sizlerle. Halen faal olarak çalışmaya devam eden Turgutlu’nun en tecrübeli muhabirlerinden birisi olan Doğan Çizmeci tarafından hazırlanan yazı dizisi, 1984 yılında ulusal bir gazete olan Günaydın’da yayınlanmış. O dönemde Günaydın gazetesinde ‘Gittik, Gördük, Konuştuk’ başlığıyla Türkiye’nin ağırlıklı olarak Ege ve Marmara Bölgeleri olmak üzere pek çok il ve ilçe merkezi tanıtılırken Doğan Çizmeci’ye de yaşadığı yer olan Turgutlu’yu da diziye dâhil etme görevi verilmiş.
İlçeye dair pek çok konunun işlendiği yazı dizisindeki farklı bölümler, her biri birer haber yazar gibi hazırlandığı için birbirinden bağımsız olarak da okunabilir. Ancak o günleri tam olarak idrak edebilmek için bütünün incelenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Muhabirlik hayatında ilk ciddi telif gelirini de bu gazeteden aldığını ifade eden Doğan Çizmeci, yazı dizisini çok yorucu bir çalışma süreci sonucunda hazırladığını, yazıları temize çekerken parmaklarının daktilonun tuşlarına basmaktan neredeyse yara olduğunu ifade ediyor.
Sekiz bölümden oluşan yazı dizisi, dönemin Turgutlu’sunun neredeyse eksiksiz olarak her yönüyle fotoğrafını çekmiş durumda. Diziyi yayına hazırlarken bugünün okurunun daha rahat karşılaştırma yapabilmesi adına her bir günlük yazının ardından o bölümde anlatılanlara bir de günümüzden bakmaya çalıştık. Böylelikle yaklaşık 40 yıl öncesi ile günümüzün Turgutlu’sunun arasındaki farklar, geçen zaman içerisinde yaşanan değişim veya dönüşüm, öyle sanıyoruz ki, daha rahat anlaşılabilecektir...
1
Bereketli Topraklar İlçe Halkının En Başta Gelen Geçim Kaynağını Oluşturuyor
Arazinin yüzde 54’ü orman, yüzde 3’ü çayır, mera ve otlak, yüzde 1’i akarsu yatağı ve yüzde 42’si ise tarım arazisi
Manisa iline bağlı Turgutlu ilçesi İzmir-Ankara karayolunun 63’üncü kilometresinde Manisa’nın doğusunda kurulu yemyeşil, şirin bir yerleşim merkezi.
Turgutlu 1442 yılında Dalbahçe civarında Turgut Bey aşireti tarafından kurulmuş. İsmi İstiklal Savaşı’na kadar “Kasaba” olarak İstiklal Savaşı’ndan sonra da Turgutlu olmuş. 1922 yılında Yunanlılar kaçarken o da nasibini alarak büyük bir yangına sahne olmuş.
Tarihî eserleri arasında Tatar Camii (1617), Piyaleoğlu Camii (1653) önemli bir yer tutuyor.
Gediz Nehri İlçenin Can Damarıİlçenin 8 kilometre güneyindeki Gediz Nehri, batısındaki Irlamaz Çayı, doğudaki Akçapınar ile Karacalı Dereleri ilçenin can damarını oluşturuyor. İlçenin Çal Dağı eteklerinde bulunan Gediz Nehri bu toprakların oluşmasına ve köylerin kümelenmelerine, sayılarının artmasına neden oluyor.
1980 yılına kadar ilçede kurulu bulunan toprak sanayi fabrikaları, Gediz Ovası’nın ‘Azmak’ kısmından tuğla için toprak çekiyorlardı. Ancak ilgili merciler, zengin ova toprağının kaybolmasını önlemek için fabrikaların bu bölgeden toprak çekimini durdurdu. Böylece yılda birkaç kez ürün verebilen Gediz Ovası’nın zarar görmesi önlendi.
Fabrikaların kum çektiği Azmak bölgesinde zamanla oluşan çukurlarda şimdi balıkçılık yapılıyor ve ilçe ekonomisine katkıda bulunuluyor.
Halkın Çoğunluğu Tarımla UğraşıyorArazinin yüzde 54’ü orman, yüzde 3’ü çayır, mera ve otlak, yüzde 1’i akarsu yatağı ve bataklık, yüzde 42’si ise tarım arazisi. Yaklaşık 30 bin 100 hektar tarım arazisi vardır.
Edinilen bilgiye göre ilçede 19 bin 100 hektarı tarla arazisi ve 11 bin hektarı bağ, bahçe olmak üzere toplam 30 bin 100 hektar ekilebilir arazi var.
Tarım arazisinin verimli olması nedeniyle ilçenin büyük bir bölümü tarım ile uğraşıyor.
Yaz aylarında yurdun çeşitli kesimlerinden gelen işçiler, pamuk, çeltik, tütün, bağ ve tarım alanlarında emeklerini harcayarak nüfusun artmasına, kasabanın canlanmasına neden oluyor.
Turgutlu ilçesinin en önemli ürünü şüphesiz çekirdeksiz üzüm. Ancak “üzüm fiyatlarının düşük olması” nedeniyle ürünün büyük çoğunluğu üreticinin elinde kalıyor.
Hayvancılık da Önemli Bir Yer TutuyorPamuk ve çeltik tarımı son yıllarda fazla gelir getirmesi nedeniyle son 5 yıldır ekim alanlarının arttığı gözleniyor.
Sebze ve meyve üretimi ise, gün geçtikçe artıyor ve iç tüketime yettiği gibi ihraç da ediliyor.
İlçede konum itibariyle hayvancılık önemli bir gelişme gösteriyor. Büyükbaş hayvancılık yetiştiriciliğinin yanında tavukçuluğa da giderek büyük bir önem veriliyor. Tavuk çiftliklerinin sayısı gün geçtikçe artıyor. Yılda 15 milyon adet yumurta alınıyor. Bunun yanında et tavukçuluğu da yapılıyor.
Turgutlu Veteriner Hekimliği’nden Turgutlu ilçe merkezi ve köyleri dâhil hayvan sayısı şöyle:
At 3.600
Merkep 1.554
Koyun 15.319
Keçi 7.240
Sığır 8.449
Kanatlı 289.327
Toplam 325.489
1984’ten 2022’ye
Aradan geçen yaklaşık 40 yıllık süre içerisinde istatistikî bilgiler, rakamlar elbette değişmiştir. Onların dışında da yazı dizisinin ilk bölümünde yapılması gereken son yılların popüler söyleyişiyle bazı ‘güncellemeler’ bulunmaktadır.
Turgutlu’nun tarihi, hâlâ bazı meçhuller, bilinmezlikler barındırmaktadır. Hele burasının hangi dönemde yerleşim yeri haline geldiği hususu net olarak cevaplandırılabilmiş değildir. Hal böyleyken dizinin bu ilk bölümünde Turgutlu’nun 1442 yılında Dalbahçe dolaylarında kurulduğu ifade edilmektedir. Bu ve benzeri bilgilere, günümüzde de rastlanmaktadır.[1] Bugünkü bilgimizle Turgutlu’nun 15. yüzyılda ortaya çıkan bir yerleşim yeri olduğu ve bir ‘Turgut’ ya da ‘Turgutlu’ aşiretinin var olduğu bellidir. Ancak bir şehrin kuruluşu ile ilgili bu kadar net tarih verebilmek açıkçası pek mümkün değildir. Dalbahçe dolayları olarak yer belirtilmesi ise temkinli yaklaşılması gereken bir husustur. Doğan Çizmeci’nin bu kısımla ilgili olarak Turgutlu Çevre İnceleme Komitesi imzasını taşıyan Turgutlu Çevre İncelemesi isimli kitaba ya da benzeri bir kaynağa dayanmış olabileceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla başlangıçta üretilen bir verinin tekrarıdır bu durum.
Turgutlu, tarihin en eski dönemlerinden, bölgede insan faaliyetinin başladığı binlerce yıl öncesinden itibaren tarımsal faaliyetlerle, verimli arazileri ile ön plana çıkmış bir konumdadır. Tarımsal ürünler, hayvancılığın türü ya da hayvan sayıları değişmiş olsa da günümüzde de tarım ve hayvancılık ilçenin en önemli geçim kaynakları arasında varlığını sürdürmektedir. Yazıda bahsedilen akarsular, birkaç yıldır yağışsız geçen mevsimlerden dolayı eski günlerinden uzak olsa bile bugün de Turgutlu Ovası’nın can damarlarını oluşturmaktadırlar.
O günlerde yükselen değerler arasında olan çeltik ve tütün üretimi günümüze gelememiştir. Sıtma tehdidi dolayısıyla Turgutlu Ovası’nda çeltik ekimi yasaklanmıştır.[2] Tütün ise devletin koyduğu kotalardan dolayı bu bölgede üretilemez hale gelmiştir. O dönemin önde gelen tarım ürünlerinden birisi olan pamuk da zaman içerisinde eski önemini yitirmiştir. 2020 yılında yalnızca 4.000 dekar arazide pamuk ekimi yapılmış ve 600 ton ürün elde edilmiştir.[3] Günümüzde Turgutlu’nun öne çıkan tarım ürünleri arasında o dönemde de olduğu gibi üzüm, erik, kiraz, domates ve zeytin ile çeşitli sebze ve meyvelerdir.
İlçenin bir diğer önemli geçim kaynağı durumundaki hayvancılıkta ise 1984’ten bugünlere bahsedilen rakamlarda çok ciddi değişiklikler gözlenmektedir. 2020 yılı itibariyle ilçedeki hayvan sayıları şöyledir:
Sığır | 21.044 | Etlik piliç | 3.489.077 |
Koyun | 11.291 | Etlik hindi | 244.057 |
Keçi | 3.515 | Yumurta tavukçuluğu | 384.455 |
At | 285 |
Doğan Çizmeci / Mehmet Gökyayla
[1] Örneğin: https://tr.wikipedia.org/wiki/Turgutlu ; Erişim: 04.01.2022.
[2] Hatta dönemin Belediye Başkanı Mehmet Tüzel Gökyayla’nın 1989 seçimleri öncesindeki seçim vaatleri arasında, ovada çeltik ekimine yeniden müsaade edilmesinin sağlanması için gerekenlerin yapılacağı da sayılmıştır. Ancak o dönemden sonra çeltik ekimi için bir daha izin verilmemiştir.
[3] Turgutlu İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü 2020 Yılı Brifing Dosyası; s. 14. (Dosyayı bize ileten ve kullanmamıza izin veren İlçe Tarım ve Orman Müdürü Sayın Musa Çallı’ya çok teşekkür ederim.)