Denizli’de taşınan gurbetçi Salih Aktaş, 14 yıl önce olduğu omurilik ameliyatı sonrasında kafatasında unutulan iğne parçacıklarıyla yaşıyor. Yurt içi ve dışında çare arayan gurbetçi, kafatasında unutulan iğne parçacıklarından kurtulmak istiyor.
25 Nisan 2007'de bir hastanede omurilik ameliyatı olan Salih Aktaş'ın kafatasında iğne parçacıkları unutuldu. Durumu yargıya taşıyan Aktaş'a ikinci şok bilirkişi heyetinden geldi. Olayda kusur bulunmadığı ifade edilen bilirkişi raporunda, iğne parçacıklarının insan vücuduna yararlı olduğu ifadeleri yer aldı. Doktorlara dava açan Aktaş, önce 8 bin TL kazandı. Ancak, doktorların konuyu Yargıtay’a taşımasıyla Aktaş, 20 bin TL borçlu çıkarıldı ve maaşına haciz konuldu.
Sağlığı ve psikolojisinin bozulduğunu aktaran Aktaş, iğne parçacıklarını kendisinde sürekli baş ağrısı oluşturduğu gerekçesiyle aldırmak istedi. Türkiye’de ameliyat olabilmesi için bütün kapıların yüzüne kapandığını öne süren Aktaş, çareyi yurt dışında aramaya başladı. Tedavi olabilmek için Almanya'ya taşınan Aktaş'ın başındaki iğne parçacıkları riskli bir ameliyat olacağı gerekçesiyle orada da alınmadı.
"Savcılığa gittim"
"Neredeyse beni suçlu çıkaracaklardı" diyen Aktaş, "Daha sonra ben savcılığı suç duyurusunda bulundum. Olay bilirkişiye gitti, bilirkişi de bu olayda bir kusur olmadığını beyan etti. Benim tek istediğim şey, bir an önce tedavimin yapılması. Benim istediğim şey zengin olmak değil, bu iğnelerden kurtulmak" diye konuştu.
"Hayatımın ikinci şokunu kulak ameliyatında yaşadım"
Kulak ağrısı nedeniyle gittiği başka bir hastanede izni olmadan kulak zarının alındığını öne süren Aktaş, şuan sağ kulağının hiç duymadığını söyledi. Şu anda Avusturya’da yaşadığını ve yaz döneminde Denizli'ye geldiğimi kaydeden Aktaş, şöyle konuştu:
“Umudumu yurt dışına taşımıştım. Kafamdaki iğneleri aldırmak istedim. Çok riskli olduğunu, ölebileceğimi söylediler, almadılar. Çok ağrılar yaşıyorum. Yetkililerden tek talebim derdime çare bulsunlar. Çok acı çekiyorum”.