KADIN OLMAK KADIN GİBİ BESLENMEK...Kadın dendiği zaman sizlerin aklına neler geliyor bilmiyorum ama benim aklıma öncelikle sevgi, paylaşımcılık, zorluklara göğüs germe, duygusallık tabi ki tüm bunların yanında biraz naz yapma [J] geliyor. Tüm bu özellikler dışında kadın olmanın yol haritasına bakacak olursanız fizyolojik ve biyolojik bir çok değişiklikleri yaşayan bir birey çıkar kaşınıza…Hep beraber bu yolculukta kadınların hangi fizyolojik ve biyolojik olaylar yaşadığına ve böyle durumlarda nasıl beslenilmesi gerektiğine bakalım…Ergenlik Dönemi: Bu dönemde genç kızların menstrüasyon döneminin başlaması ile birlikte demir minerali ihtiyaçlarında artış görülmektedir. Bu nedenle bu dönemde genç kızların organ etleri, kırmızı et, yumurta, kuru baklagiller, koyu yeşil yapraklı sebzelerden zengin beslenmeleri önemlidir. Demirin biyoyararlılığını arttırmak için ise bu besinlerin yanında C vitamininden zengin domates, biber gibi besinlerin tüketilmesi önemlidir. Bu dönemde psikolojik olarak birey çevresini ve kendini büyüdüğüne inandırmak ister. Yaşanan psikolojik sorunlar bireyin yeme davranışlarını da etkiler ve yeme davranışlarında bozukluklar görülebilir. Bu psikolojik sorunların oluşmasında cinsel kimlik kazanmama isteği, zayıflığın moda haline gelmesi ve genetik önemli rol oynar. Anoreksiya Nervoza ve Bulimiya Nervoza yeme davranışlarında görülen bozukluklardandır. Birey kendini olduğundan şişman görerek yemek yemek isterken kendini engeller veya istediği kadar yemek yer fakat daha sonra tüm yediklerini kusar. Böyle bir durumda diyetisyen ve psikolog ile çalışılması önerilmektedir.Premenstrual Sendrom (PMS): Nedir bu premenstrual sendrom??? Her ay adet döneminden 1 hafta önce meydana gelen ruhsal ve fizyolojik değişimlere premenstrual sendrom yani adet öncesi sendrom denir. Adetinizden yaklaşık 7-10 gün önce sizde bel ağrısı, kabızlık-ishal, aşırı yemek yeme ihtiyacı, ciltte akne oluşumu, abdominal bölgede kramplar, anksiyete, unutkanlık, gerginlik, duyarlılık-depresyon hali, baş ağrısı ve kilo artışı gibi sorunlarla karşılaşıyorsanız adet öncesi sendrom yaşıyorsunuz demektir. Bu dönemde yaşanan sorunların nedenleri arasında vitamin-mineral eksiklikleri, hormon değişiklileri ve psikolojik nedenler etkili olmaktadır. Peki, madem bu dönemi yaşıyoruz neler yaparak bu dönemi daha hafif atlatabiliriz?? Bu dönemde östrojen hormonunun azalması ile beraber kan şekerinde de düşüşler gözlenir ve tatlı krizleri baş gösterir. Aynı zamanda bu dönemde magnezyum ve çinko minerallerinin eksiklikleri de bu etkileri yapmaktadır. Bu nedenle magnezyumdan zengin kakao, yağlı tohumlar, kurubaklagiller, muz ve çinkodan zengin kas etleri, yumurta, deniz ürünlerinin tüketilmesine özen gösterilmelidir.Gebelikte Beslenme: Anne adayı anne olduğunu öğrendiği andan itibaren yavrusu ve kendisi için en iyi şekilde yaşamaya çalışır. Gebelik dönemi anneyi yavrusuna götüren kutsal bir yolculuktur. Bu kutsal yolculuk zaman zaman eğlenceli zaman zaman yorucuda olsa bir bayanın en önemli ve hassas duyguları yaşayacağı değerli bir zaman aralığıdır. Gebelik boyunca 9-12 kg alınması oldukça normaldir. Yeterli ve dengeli beslenilmesi, fiziksel aktivitelerinin yeterli yapılması hem anne adayının hem de yavrusu için oldukça önem taşımaktadır. Menapoz Döneminde Beslenme: Yumurtalıktan salgılanan hormonların azalması ile beraber doğurganlık döneminin sona erdiği dönemdir. Bu dönem genelde 48 – 55 yaşlarında görülür ve östrojen hormunun azalması beraberinde şişmanlık, kemik erimesi (osteoporoz), kalp ve damar hastalıkları, bel çevresinde yağlanma gibi sorunları getirir. Stres, aşırı alkol tüketimi ve sigara kullanımı bu dönemi olumsuz etkileyen faktörlerdir. Bu dönemde kalsiyumdan zengin süt, yoğurt, peynir gibi besinlerin tüketilmesi ise kemik kaybı ve yaşlanmanın önlenebilmesi için önemli bir yer tutar. Menapoz döneminde olan kadınların demir minerali gereksiniminde azalma olduğu gözlemlenmiştir bu nedenle bu dönemde kadınlarda anemi riski azalmaktadır. Bu dönemin vücuda verdiği diğer olumsuz etkileri en aza indirebilmek için beslenme uzmanından destek alınması oldukça önemlidir.Polikistik Over Sendormu (PCOS): Üreme dönemindeki kadınlarda görülen hormonal bir bozukluktur. Son zamanlarda adet düzensizliği, şişkinlik, ciltte sivilcelenme, kan şekerinizde-kan lipidlerinizde değişmelerden ve tüylenmeden şikâyetçi iseniz PCOS adayısınız demektir. PCOS adayı olmakla beraber insülin direnci, obezite ve bölgesel yağlanmaya da kapıyı aralamışsınız demektir.. Yapılan araştırmalar vücut ağırlığında ki %5-7 kaybın bile belirtileri azaltmada etkili olduğunu göstermiştir. Bu nedenle doktor ve beslenme uzmanı eşliğinde sağlığınızı gün geçmeden kontrol altına almanız önem taşımaktadır. Biyolojik ve fizyolojik yol haritamızın sonuna geldik. Tüm kadınların 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ kutlu olsun Jİnt. Diyetisyen DENİZ ZÜNBÜLCANİnstagram: @diyetisyendenizzunbulcanFacebook: sağlık DENİZİ
SAĞLIK
07 Mart 2016 - 23:52
Kadın olmak kadın gibi beslenmek
SAĞLIK
07 Mart 2016 - 23:52