Ziraat Odası: Çifçimiz ve köylümüz madeni istemiyor

Bileşenlerine yönelik bilgilendirme ve istişare toplantılarını sürdüren TURÇEP, bu kez Turgutlu Ziraat Odası’nın konuğu oldu

Bir süredir bileşenlerine yönelik bilgilendirme ve istişare toplantılarını sürdüren TURÇEP, bu çalışmasının son turuna yaklaşırken bu kez Turgutlu Ziraat Odası’nın konuğu oldu. 9 Eylül Salı günü saat 15.00’de dönem sözcüsü Yıldız Aktaş’ın refakatinde 10 kişilik bir heyetle Ziraat Odası Başkanı Abdullah Şenol’u makamında ziyaret eden TURÇEP, oldukça sıcak bir ve yoğun bir ilgi ile karşılandı.

Çiftçimiz hem mağdur, hem dertli, hem endişeli

TURÇEP’in bir bileşeni de olan Ziraat Odası’ndaki toplantıda, TURÇEP yönetimi tarafından TURÇEP’in yeni dönem çalışma takvimine ilişkin yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verilirken, Ziraat Odası Başkanı Abdullah Şenol da çiftçinin yaşadığı sıkıntılara değindi ve özellikle üzüm üreticisi ile domates üreticisinin bu yıl en dertli üreticilerin başında geldiğini kaydetti. Yaşanan sıkıntıların nedeninin yurt genelinde tarımı kalkındırmaya ve üreticiyi kollamaya yönelik bir tarım politikası uygulanmamasından kaynaklandığını vurgulayan oda başkanı Şenol, “Bu insanlar geçimini toprağa bağlı sürdürüyor. Yanlış tarım politikası nedeniyle hep mağdur olan, ürününün ve emeğinin karşılığını alamayan çiftçimiz, bir de topraklarını ciddi bir zararla tehdit eden bu maden dolayısıyla, gelecekleri için büyük endişe içindeler” şeklinde konuştu.

Bu maden kesinlikle çalışmayacak

Çaldağı’ndaki maden şirketinin 2. ÇED sürecine karşı başlatılan kampanyadan ve bu konuya ilişkin bir süredir yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi aktaran TURÇEP, Turgutlu halkının bu madeni kesinlikle istemediğini net bir mesajla ortaya koyduğunu da belirterek, bileşenleri ile bu sürede yürütülen istişare toplantıları sonucunda bu madenin kesinlikle çalıştırılmaması konusunda ortak bir tavır ve konsensüs oluştuğunu da bildirdi. “Düşünceleri ve siyasi görüşleri ne olursa olsun halkımızın madene karşı ortak tutumu, bu madenin kesinlikle zararlı ve tehlikeli olduğu yönünde. Bu nedenle TURÇEP, toplumun her kesimini temsil eden 40’ı aşkın bileşeni ile birlikte bu madenin kesinlikle çalıştırılmaması yönünde tavrını belirlemiş durumda. ÇED raporu onaylansa da, istedikleri her türlü izni alsalar da bizler bu madenin çalıştırılmasına izin vermeyeceğiz. Bundan sonra tek bir ağacın bile kesilmesine göz yummayacağız. Bu maden Çaldağı’nda barınamayacak” şeklinde açıklamada bulun TURÇEP, zaten maden şirketinin halkı kandırabilmek için de son kozunu oynamaya çalıştığına değindi.

Çiftçimiz ve köylümüz madeni istemiyor

Çiftçinin ve köylünün madene karşı düşünceleri konusunda kendi gözlemlerini aktaran Ziraat Odası Başkanı Abdullah Şenol, “Odamız üyesi üreticilerimizle sık sık madenle ilgili konuları görüştüğümüz oluyor tabii. Bu nedenle şunu kesinlikle söyleyebilirim ki, çiftçimiz ve köylümüz bu madeni istemiyor. Çünkü zararlı olacağını biliyorlar ve 18 milyon sülfürik asitin kullanılacağı tepelerindeki böyle bir tesisin sadece varlığı bile onları ürkütüyor. Anlayamadıkları tek şey, dünyada böyle bir madenciliğe izin verilmezken, bizde ve böylesi tarım harikası bir yerde neden izin verilmeye çalışıldığı. İlk başta bazıları çocuklarına iş vaadi dolayısıyla kararsız kalıp bir süre izlemeye çalıştı. Ama kesinlikle söyleyebilirim ki, 10 yıldır devam eden bu dönemde artık onların da madene ne inancı ne de güveni kaldı. Hayatını tamamıyla toprağa bağlamış bu insanlar zaten emeklerinin ve ürününün karşılığını alamayarak mağdur edilmişken, bir de her şeyleri demek olan toraklarına zarar verecek bir madencilik faaliyetini kabul edemezler” açıklamasında bulundu. HABER MERKEZİ