TRANSFER SEZONU VE ALTYAPI
Futbolda ligler sona erdi ve tüm seyirciler, Avrupa Şampiyonası’na kilitlenmiş durumda. Turnuvada gerçekten çok güzel maçlar oluyor ve futbol gibi futbol oynanıyor çoğunlukla. Zaten atılan gol sayıları ile önceki turnuvalarda atılan gollerin sayısı karşılaştırılınca bu fark rahatlıkla anlaşılabilir durumda.
Bir taraftan da tüm kulüpler önümüzdeki sezon için hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürüyorlar. Eldeki beğenilen futbolcuları kaçırmamak ve takımı başarıya ulaştırabilecek yeni transferler yapmak için her kulüp bu aylarda elinden gelenin fazlasını yapmaya gayret ediyor. Türk kulüplerinin de bu uğurda harcadığı rakamlar, ayrılan bütçeler hiç de küçümsenecek meblağlar değil işin açıkçası. Milyon dolarlar havada su gibi uçuşuyor…
Kulüplerimizin harcadığı milyon dolarların karşılığını alabiliyor muyuz, sorusu yıllardır benim aklımda gidip geliyor. Rakamlar gerçekten çok büyük ve bir taraftan baktığımızda bu paralar da millî servet dediğimiz toplama dâhil aslında. Bizim büyük kulüplerimiz 10 birim harcama yapıp Avrupa kupalarında ikinci tura çıkabilirken bir başka ülkenin takımları 3 birim harcamayla yarı finaller, finallere ulaşabiliyorlar. O zaman nerede yanlış yapıldığını düşünmeliyiz galiba.
İşi dönüp dolaştırıp altyapıya getirmemiz gerekiyor kanaatimce. Eğer bizim kulüplerimiz de kendi altyapılarında günümüzün modern tekniklerini kullanarak başarılı sporcular yetiştirebilirlerse spordaki ülke olarak durumumuz çok daha ileri bir noktaya gelecektir. Hiç yetiştirmiyor değiliz. Arda Güler, bugün hepimizin gurur duyduğu son örneklerden birisi. Neden başka Arda Güler’ler olmasın? Bence fazlasıyla olabilir; istersek olacaktır da…
Yorumlar
Kalan Karakter: