SİYASETTE KESKİNLİK
Tuncel Yılmaz
Daha önce de yazmıştım. Seçim yaklaştıkça belki çoğunluğumuz siyasetin doğrudan içerisinde yer almıyor olsak da toplumda bir gerginlik ve ne yazık ki bir kutuplaşma oluşuyor. Maalesef birçoğumuz, bizden farklı düşünen, bizden farklı partilere oy veren veya verecek olanlara hoş bakmıyoruz, bakamıyoruz.
Mansur Yavaş, geçtiğimiz günlerde Turgutlu’daydı. Yaptığı konuşmada üzerinde durduğu konulardan bir tanesi özellikle dikkate değerdi. Özet olarak söylediği, seçimlerin demokrasilerin en temel özelliği olduğuydu. İktidarın yerini korumaya çalıştığını, muhalefetin ise iktidara gelmeyi hedeflediğini, bunların da son derece ‘tabii’ olduğunu vurguladı Yavaş konuşmasında. Dolayısıyla bu sürecin sonucunda oluşacak parlamentoya ve seçilecek cumhurbaşkanına da hepimiz saygı duymalıyız, sonucunu çıkarabiliriz bu konuşmadan.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Mansur Yavaş’ın söyledikleri, nedensiz değil elbette. Mansur Yavaş, bu cümleleri iktidarın bazı söylemleri üzerine kurdu. Fakat maalesef her iki tarafta da öne çıkan propaganda cümleleri, çoğunlukla bizzat liderler tarafından dile getirilmiyor olmasına rağmen yaşadığımız süreçte giderek keskinleşti.
Daha önceki yazımı okuyanlar için belki de tekrar olacak ama yeniden ifade etmeden geçemeyeceğim. Politik söylemin keskinleşmesinin hiçbirimize faydası olmaz. Aksine bu surum, tüm topluma zarar verme potansiyeli taşır. Siyasetçiler zaman zaman belki de istemsizce sert cümleler kurabilir. Fakat biz seçmenler olarak seçimden sonra da diğer partileri destekleyen dostlarımızla, komşularımızla yüne yüz yüze bakacağımızı aklımızdan çıkarmamalıyız. Gönül ister ki siyasetçiler de bu kadar sivri cümleler kurmasa, daha az gergin bir süreçle bu seçimi de atlatsak ve ülke olarak bir an önce önümüze baksak…
Yorumlar
Kalan Karakter: