GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TURGUTLU’NUN HASTANELERİ
Mehmet Gökyayla
Kamuyu ilgilendiren en önemli hususlardan birisi de bireylerin ve dolayısıyla toplumun sağlığıdır. Bu ihtiyaç, ilk çağlardan itibaren adı ister şifacı, ister hekim olsun toplumdaki belirli kişiler tarafından karşılanmış ve zaman içerisinde sağlık hizmetleri, kurumsallaşmaya başlamıştır. Osmanlı Devleti bünyesinde de İslam dünyasından alınan gelenek doğrultusunda şifahane, bîmarhane, dârüşşifa gibi isimler verilen kurumlarda sağlık hizmetleri sürdürülmüştür.[1]
19. yüzyıldan itibaren ise toplumun tüm alanlarında görülen batılılaşma rüzgârları ile birlikte Osmanlı Devleti’nde modern sağlık kuruluşlarının ortaya çıkmaya başladığı ve eski isimlerin yanında ‘hastahane’ adının da söz konusu kurumlarla birlikte yaygınlık kazandığı görülecektir.[2]
Turgutlu’da 19. yüzyıl öncesinde herhangi bir sağlık kuruluşu olduğuna dair bilgi sahibi değiliz. Daha önceki dönemlere ait kayıtlarda birçok kurum ve yapı belirli özellikleriyle, en azından sayılarıyla belirtilmiş olsalar dahi, ilgili arşiv belgelerinde herhangi bir sağlık kurumuna dair bu tür bir ifadeye rastlamadığımız için önceki dönemlerde burada kurumsal anlamda sağlık hizmetlerinin verildiği bir mekânın var olmadığını temkinli olmak şartıyla öne sürebiliriz.
Burada bir hastahane inşasına dair Osmanlı arşivlerinde karşımıza çıkan ilk belge 19.08.1286 (31 Ekim 1870) tarihini taşımaktadır. Anılan belgede aralarında Manisa, Alaşehir ve Turgutlu’nun bulunduğu bazı şehirlerde inşa edilecek kütüphane, okul ve hastahane gibi çeşitli yapılardan bahsedilmektedir. Buna göre Turgutlu’da da bir hastahane inşa edilecek ve bu işin masrafı, yereldeki hayırseverler (masarifinin erbab-ı himmet tarafından tesviye olunacağına…) tarafından karşılanacaktır.[3]
Osmanlı Devleti’nin klasik döneminde pek çok kamu hizmeti devlet tarafından değil de; vakıflar eliyle ve vakıfların gelirleriyle yürütülmüştür. Ancak erken dönem diyebileceğimiz 16. yüzyıldan itibaren çok çeşitli nedenlerle vakıf sisteminde sıkıntılar ortaya çıkmaya başlamış ve bu maddi problemler sonraki yüzyıllarda artarak devam etmiştir.[4] Dolayısıyla öncesinde bu kurumlar eliyle yürütülen pek çok hizmetin işleyişi, zaman içerisinde devletin müdahil olmasını, hizmetlerin yürümesi için devlet kaynaklarının kullanımını zorunlu kılmıştır.
Turgutlu’da 1870’li yıllarda inşa edilen bu hastahanenin de herhangi bir vakıftan değil de ‘erbab-ı himmet’ yani hayırseverler eliyle inşa edileceği hakkındaki ifade, devletin, bu kurumun ilk ortaya çıkacağı andan itibaren konuya yaklaşımı açısından önemlidir. Bahsi geçen sağlık kurumu, Kasaba Gureba Hastahanesi adını taşımaktadır.
İlerleyen dönemlerdeki belgelerden, günümüzde ‘Urganlı Kaplıcaları’ dediğimiz alanın gelirinin Turgutlu’daki bu hastahaneye bırakılmış olduğunu görmekteyiz. Ilıca Hamamı olarak anılan kaplıcaların gelirinin Kasaba Gureba Hastahanesi’ne ait olduğuna dair ifadeler, örneğin, İttihad gazetesinin 7 Mayıs 1326 (20 Mayıs 1910) ve Ahenk gazetesinin 8 Mayıs 1326 (21 Mayıs 1910) tarihli nüshalarında mevcuttur.[5] Yani Kasabalı hayırseverler tarafından inşa edilen Gureba Hastahanesi, Urganlı Kaplıcalarından elde edilen gelirle sağlık hizmetlerini sürdürmekteydi.
Kasaba Gureba Hastahanesi’nin ardından bir hastane de Urganlı’da hizmet etmeye başlamıştır. 1326 (1908) yılında var olan[6] ve akıbetini bilmediğimiz Urganlı Gureba Hastahanesi’nin Yunan yangınında yıkıldığını ve bir daha ayağa kaldırılamadığını zannediyoruz çünkü yangında Urganlı da tıpkı Turgutlu gibi neredeyse tamamen küle dönmüştür ve sonraki yıllara ait hiçbir kayıtta bu kurumdan bahsedilmemektedir.
Halen ‘Hastane Sokak’ adını taşıyan ve Pazar Camii’nin güneyinden geçen sokağın Selçuk Sokak ile kesiştiği köşede bulunan[7] Kasaba Gureba Hastahanesi, Yunan yangınında tamamen yanarak yıkılmış ve bir daha kullanılamaz hale gelmiştir.[8]
Yangının hemen sonrasındaki dönemde sağlık hizmetlerinin yeniden yürütülebilir hale gelmesi, en büyük zorunluluklardan birisidir. Belediye Meclisi’nin 20 Kânunuevvel 1338 (20 Aralık 1922) tarihli toplantısında “dairemize ait olan Gureba-i Müslime Hastahanesi”ne[9] atıfta bulunulmaktadır yani iki ay gibi bir zaman zarfında bu hususta belediye eliyle teşkilatlanmaya başlanmıştır. Bir buçuk ay sonraki Belediye Meclisi’nin bir başka kararı, anılan dönemde hastanenin bir başka işlev yüklendiğini de göstermektedir. Buna göre, “Memlekette yangın dolayısıyla birçok kimseler açıkta kaldığından ve hastahaneye müracaatlar vaki olmakta idüğünden Gureba Hastahane yataklarının elliye iblağına”[10] karar verilmiştir. Anlaşılacağı üzere yangını takip eden aylarda hastane, hem bir sağlık kurumu hem de evleri tamamen yanan ve henüz sığınacak bir yapı inşa edemeyen Kasabalıların da sığınacakları bir tesis halindedir.
Yangından sonraki günlerde, anladığımız kadarıyla geçici süreyle ve emaneten kullanılan bir binada sağlık hizmetleri sürdürülmüştür. Yangının hemen sonrasında Ermeni Kilisesi, bir süre sonra da Şakir Bey Camii, hastane olarak kullanılmıştır. Belediye Meclisi’nin 9 Mart 1340 (1923) tarih ve 97 numaralı kararında, “Hastahane ittihaz edilen Şakir Bey Cami-i Şerifi’ne yapılan gasilhane ile halâ masrafı 6.470 kuruşun”[11] ödenmesi söz konusu olmuştur.
Turgutlu Kaymakamı Seraceddin Bey, Anadolu gazetesine verdiği ve 9 Temmuz 1924 tarihli gazetede yayınlanan beyanatında, bir hastane binası inşa etmeyi tasavvur ettiklerini söylemiştir.[12] 1925 yılının nisan ayında da bir hastane kurulması için 2.000 lira tahsis edilmiştir.[13]
Dönemin kaymakamı tarafından zikredilen hastane inşasına dair tasavvurun tam olarak hangi tarihte gerçekleşebildiğini tam olarak bilemiyoruz ancak bahsedilen kurumun Belediye Hastahanesi olması gerektiği ve bu kurumun 1925 ya da 1926 yılında hizmet vermeye başladığı kanaatindeyiz. Yukarıda bahsi geçen ödeneğin de Belediye Hastahanesi için kullanılmış olması muhtemeldir.
Bugüne ulaşmayan ve Turgutluluların eski devlet hastanesi olarak adlandırdıkları yapının hizmete başlamasına dek ilçedeki tek hastane, Atatürk Bulvarı’nın üst kısmında yer alan Belediye Hastahanesi olacaktır. Doğrudan belediye eliyle yürütülen söz konusu hastane, 12 yataklıdır[14] ve bu hastane, Anadolu gazetesinde yayınlanan haberdeki ifadeyle ‘görülmeye değer’dir.[15]
1934 doğumlu Ali İhsan Kırgız’ın anlatımıyla “Şimdiki Carrefour binasının olduğu yerde iki katlı yığma bir hastane binası vardı. İkinci katına çıkan merdivenleri tahtaydı. Dört alt katta, dört üst katta karşılıklı sekiz odası vardı. Ortaları salondu. Altta iki doktor ve hemşireler kalırdı. Bir oda acil hastalar içindi. Üst oda yatalak hastalar içindi.”[16]
Belediye Hastahanesi, 1955 yılına kadar ilçenin sağlık hizmetlerini üstlenen yegâne kurum olarak varlığını sürdürmüştür. Bu tarihte Devlet Hastanesi’nin devreye girmesiyle işlevlerini kaybetmeye başlayan Belediye Hastahanesi, çok kısa süre içerisinde ihtiyaç dışı kalır. Bina, ilk olarak ilçede yeni açılan Çocuk Kütüphanesi’ne tahsis edilmiştir.[17] Bunun ardından İlçe Kaymakamlığı tarafından 22/07/1958 tarihli yazı ile ilçede artan ilkokul ihtiyacının karşılanabilmesi için yeni bir ilkokul inşa edilmesi amacıyla halen Çocuk Kütüphanesi olarak kullanılan binanın bulunduğu arsanın tahsisi talep edilmiştir. Konu, 01/08/1958 tarihli belediye meclisi toplantısında görüşülerek sözü edilen arsanın yeni bir okul inşası için tahsisi kabul edilmiştir.[18] Böylelikle dönemindeki yazışmalardan eskimiş ve depreme dayanıksız olduğu anlaşılan bir dönemin Belediye Hastahanesi’nin binası yıkılmış; yerine Ülkü İlkokulu inşa edilmiştir. Hatırlanacağı üzere Ülkü İlkokulu da 2006’da yıkılarak yerine bugün var olan apartman yapılmıştır.
Belediye Hastahanesi, hizmet vermeye devam ederken 1930’ların ikinci yarısından itibaren yeni bir hastane ihtiyacı, hissedilir durumdadır ve bunun için planlamalar yapılmaktadır. 1939’da Haber gazetesinde yayınlanan bir habere göre, “Turgutlu’nun muhtaç olduğu hastahane binası için belediye fidanlığı yanında ve şehrin en mutena bir mevkiinde belediye tarafından münasip bir yer ayrılmış ve bu hususta icap eden muamele de tekemmül etmeğe başlamıştır.”[19] Ancak muhtemelen II. Dünya Savaşı’nın getirdiği sıkıntılar, bu hastanenin yapılabilmesine engel olmuştur. Yeni bir bina inşa etmek yerine mevcut sağlık tesisi, yani Belediye Hastahanesi bir süre sonra esaslı bir tadilat geçirmiş ve kullanılmaya devam etmiştir. Bununla ilgili detaylı bilgiyi de yine bir gazete haberinde görmekteyiz. Turgutlu Hastanesi Açıldı başlığını taşıyan haberde:
“Kasabamızda İstiklal Savaşından sonra bir hastane yapılmıştı. Nüfusun her gün çoğalması, artan ihtiyacı bertaraf edemiyordu. 22 sene memlekete hizmet eden bu yurdu genişletmek veyahut yeni bir hastane vücuda getirmek mecburiyeti vardı.
Belediyemiz, mevcut hastaneyi genişletmeğe ve beş senelik mesai programının sonunda büyük bir hastane yapmağa karar vermişti.
İzmir’den gelirken, şehrimizden İzmir’e giderken herkese ihtiyarladığını saklamayan bu bina, bu defa yüksek bir azimle modern bir vaziyete getirilmiştir. Kaymakamımız Bay Sadi Sevincan’dan ilham ve direktifler alan Belediye Reisimiz Bay Osman Sümer bu ihtiyarlamış binayı tanınmayacak bir hale getirmiştir.
Birkaç gün evvel açılış töreninde bulunmak için gelen davetname üzerine törene gittim.
Binanın içi, dışı genişlemiş, yeni balkon, modern banyo yerleri, İzmir fuarının bir parçasını andıran bahçe, her davetlinin kalbine müstesna bir zevk serpiyordu…..”[20]
Günümüzün Devlet Hastanesi’nin ilk hali olarak kabul edebileceğimiz Sağlık Merkezi ise ancak 1955 yılında hizmet vermeye başlayabilmiştir. Yapının inşa edileceği eski Alankuyu Mezarlığı’nın 10.893 metrekarelik kısmı[21], 1949’da belediye tarafından Sağlık Bakanlığı’na devredilmiştir.[22] Burada yapımı tamamlanan binada 1955’te faaliyete başlayan Turgutlu Sağlık Merkezi, 1956’da Devlet Hastanesi’ne dönüştürülmüştür.[23] İlk başta tek bir yapıda hizmet veren Turgutlu Devlet Hastanesi, zamanla söz konusu binanın ihtiyacı karşılayamaz hale gelmesiyle Turgutlulu hayırseverler tarafından inşa edilen ek binaları da kullanır hale gelmiştir. Şadi ve Ferdi Turgutlu kardeşler ile Ahmet Yılmazmaden tarafından yaptırılan binalar ve ilerleyen süreçte yapılan poliklinikler ve acil servis binaları, hastanenin kapasitesini giderek arttırmıştır. Ancak tüm eklemelere, yeni binalara rağmen Turgutlu’nun nüfusunun çok kısa sürede hayal edilemeyecek derecede artması ve sağlık hizmetlerinin tabana yayılması sonucunda buradaki binalar, 2000’li yıllara gelindiğinde ihtiyacı karşılayamaz duruma gelmiştir.
Devlet Hastanesi, faaliyetlerini sürdürürken ilçede sağlık hizmeti vermeye başlayan bir diğer kurum da SSK Turgutlu Hastanesi olmuştur. Hatırlanacağı üzere, 2000’li yıllara kadar Sosyal Sigortalar Kurumu, sigortalılarına sağlık hizmetlerini kendi sağlık kuruluşlarında vermekteydi. İşte bu amaçla Turgutlu’da ilk olarak 1969’da SSK Sağlık İstasyonu kurulmuştur. İstasyon, 1970’te dispansere dönüşmüş; 1994’te de SSK Turgutlu Hastanesi adını almıştır. Cumhuriyet Mahallesi Akçakmak Yolu ve Karaca Sokak’a cepheleri olan hastane, 120 yatak kapasitesine sahipti. 2006’da SSK hastanelerinin devlet hastaneleriyle birleşerek tek bir yönetimde toplanmasının ardından bu kurum Turgutlu Devlet Hastanesi B Blok olarak adlandırılmıştır.[24]
Günümüzdeki Turgutlu Devlet Hastanesi’nin inşaatına ise 2009 başlanmış ve bina 2012’de tamamlanarak 17 Eylül 2012 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı bir törenle hizmete açılmıştır. Bugünkü Devlet Hastanesi’nin hizmet vermeye başlamasının ardından önceki binalar terk edilmiştir.
Bugün ‘eski devlet hastanesi’ dediğimiz Yıldırım Mahallesi’ndeki binalar yıkılmış ve bulundukları arsada inşa edilen yeni binada Prof. Dr. Necmettin Erbakan İmam Hatip Ortaokulu eğitime başlamıştır. Aynı şekilde eski SSK Hastanesi ya da sonraki döneme ait kurumsal isimlendirmeyle Devlet Hastanesi B Blok da birkaç yıl içerisinde yıkılmıştır ve arsanın bir tarafına hayırseverler tarafından hem İlçe Sağlık Müdürlüğü’nün hem de bulunduğu mahalleye hizmet eden bir aile sağlık merkezinin kullandığı yeni bir bina inşa edilmiştir. Arsanın geri kalan kısmına da halen Sağlık Bakanlığı tarafından yeni bir sağlık tesisi yaptırılmaktadır.
[1] “Bîmâristan”; Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi; 6. Cilt; 1992; İstanbul; s. 163
[2] a.g.e.; s. 177
[3] BOA. ŞD. 1375-68, s. 1
[4] İlber Ortaylı; Türkiye Teşkilat ve İdare Tarihi; 2008; Ankara; s. 314
[5] Nejdet Bilgi; “1908-1913 Yıllarında İzmir Basınında Kasaba (Turgutlu)”; 20. Yüzyılda Turgutlu; 2019; Turgutlu; s. 203
[6] Aydın Vilayeti Salnâmesi; 1326; s. 666.
[7] Gureba Hastahanesi’nin yeri, babam Mehmet Tüzel Gökyayla’nın büyüklerinden duyarak aktardıklarına dayalı olarak noktasal olarak belirtilmiştir. Bu yer, Abdül Ekmekçi (D. 1945) tarafından da çeşitli konuşmalarımızda teyit edilmiştir.
[8] 7 Mart 1339 (1923) tarih ve 5 numaralı Turgutlu Belediyesi Meclisi kararında: “Muhterik olan hastahanenin” ifadesi geçmektedir. (Muhterik: Yanmış olan)
[9] Turgutlu Belediyesi Meclis-i İdare Karar Defteri; 20 Kânunuevvel 1338; Karar No: 59. Bunun dışında Belediye Meclisi kararlarında hastane masraflarının ödenmesine dair 30 Teşrinisani 1338 (30 Kasım 1922) tarihinden itibaren kararlar mevcuttur.
[10] Turgutlu Belediyesi Meclis-i İdare Karar Defteri; 5 Şubat 1339; Karar No: 135.
[11] Haz.: Hasancan Eralaca-Mehmet Gökyayla, Turgutlu Belediyesi Meclis-i İdare Karar Defteri 1, Turgutlu 2022, s. 162.
[12] Nejdet Bilgi; a.g.m.; s. 263.
[13] Nejdet Bilgi; a.g.m.; s. 265.
[14] T. C. Manisa Vilayeti Hakkında: Tabii, Coğrafî, Tarihî, İdarî, İktisadî, İctimaî Malumatı Câmî Mecmuadır; Manisa; 1932; s. 246.
[15] “Kasaba’da Mektep ve Yol İnşaatı Faaliyeti”; Anadolu gazetesi; 17 Temmuz 1932; s. 5.
[16] Ali İhsan Kırgız; 1940’lı Yıllarda Turgutlu / Çocukluk ve Gençlik Hatıralarım; Ankara; 2019; s. 8-9.
Bu hastanenin Rumlardan kalma bir yapının tadil edilmesiyle oluşturulduğunu bazı Turgutlululardan duymuş olsak da bu iddiayı teyit etme imkânımız olmadı.
[17] Turgutlu Belediyesi Meclisi Zabıtname Defteri; 01/02/1956 tarihli meclis toplantısı.
[18] Turgutlu Belediyesi Meclisi Zabıtname Defteri; 01/08/1958 tarihli meclis toplantısı.
[19] “Turgutlu’da Yeni Bir Hastahane Yapılacak”; Haber gazetesi; 11 Ocak 1939; s. 10.
[20] Rıza Kaya; “Turgutlu Hastanesi Açıldı”; Tanin Gazetesi; 27 Kasım 1945; s. 7.
[21] https://turgutludh.saglik.gov.tr/TR,111284/tarihce.html ; Erişim: 05.10.2021
[22] Mehmet Gökyayla; Turgutlu’nun Kaybolan Mezarlıkları; Ankara; 2021; s. 19.
[23] https://turgutludh.saglik.gov.tr/TR,111284/tarihce.html ; Erişim: 05.10.2021
[24] https://turgutludh.saglik.gov.tr/TR,111284/tarihce.html ; Erişim: 05.10.2021.