TZOB Başkanı Bayraktar: "Ayçiçeği üretimimiz kuraklıktan etkilenmiş görünüyor"
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Ayçiçeği üretimimiz kuraklıktan etkilenmiş görünüyor" dedi.
TZOB Başkanı Bayraktar, kuraklıktan etkilenen Tekirdağ'da yaptığı nicelemelerin ardından Ergene İğneler köyünde bir açıklama yaptı.
Üretilen yağlı tohumluk bitkiler içerisinde ayçiçeği tohumu üretiminin Türkiye’de ilk sırada olduğunu hatırlatan TZOB Başkanı Bayraktar, Trakya bölgesi için ayçiçeği üretiminin önemine dikkat çekerek, "Türkiye üretiminin yaklaşık olarak yüzde 35’ini bu bölge karşılıyor. Çok önemli bir ürünümüz yüzde 40-45’inden yağ temin ediyoruz ve Türkiye yağ tüketiminin yüzde 80’ini ayçiçeği yağı olarak tüketiyoruz. Son beş yılda ayçiçeği üretiminde bir artış söz konusu yüzde 29 oranında bir artış oldu son iki yıla baktığımızda. Yani 2023- 2024 yıllarını değerlendirdiğimizde 2 milyon 500 bin ton olan üretimimizin 2,2 milyon tona düştüğünü görüyoruz. Kuru alanda ayçiçeği üretimi yapıyoruz en büyük sıkıntımız bu. Ayçiçeğini sulama imkanımız yok geçen sene ayçiçeği üretimimiz kuraklıktan etkilendi şimdi yine bu sene yine ayçiçeği üretimimiz kuraklıktan etkilenmiş görünüyor. Şu açıdan da çok önemli Türkiye küspe, tohum ve yağ ihtiyacının tamamını karşılayamıyor yani yüzde 28’i yurtdışından ithal olarak geliyor. Dolayısıyla yerli üretimi artırmak zorundayız tohum, yağ ve küspe ithalatına 2024 yılında 1.6 milyar dolar para ödedik. Bu ciddi bir rakam. Hem üretici için hem de bu ürünü tüketen vatandaşlarımız için çok önemli olan ürünümüz bu sene ciddi bir kuraklık tehdidi ile karşı karşıya" ifadesini kullandı.
Bayraktar şöyle devam etti:
"Bahçelerde gördüğümüz tarlalarda gördüğümüz kadarıyla şu an kuraklığın stresini bu ürün yüklenmiş durumda ve bugünlerde üreticimiz yağış bekliyor bu yağışlar bugünlerde gelirse ürünlerin bir kısmını kurtarmak mümkün olabilir. Üzülerek ifade ediyorum bazı bölgelerimizde kuraklık nedeniyle ayçiçeği tarlaları sürüldü yani yağışlar gelmezse bu bölgede de belli ki ayçiçeği tarlaları sürülecek.
Burada özellikle üreticilerimizin iki tane beklentisi var birincisi yağış bekliyorlar inşallah yağışlar bugünlerde gelir ikincisi üreticimiz fiyat bekliyor. Yağış ve fiyat bekliyoruz yağış gelirse iyi bir fiyat olursa üreticimiz üretimine devam eder, mutlu olur, tarlasında kalır. Aksi takdirde ayçiçeği üretiminden vazgeçecek bu net olarak görünüyor geçen sene de fiyatlardan memnun kalmadılar. Geçen sene de geldim bahçelerden bir takım açıklamalar da yaptım bazı sıkıntılar vardı. Onların bir kısmını açıklamalar sonrasında hallettik yardımlar aldık. Bu sene de benim gördüğüm yağışlar gelir, fiyat alırız, üreticimizi memnun ederiz aksi takdirde ayçiçeği üretiminden çiftçimiz bazı yerlerde vazgeçti, bu bölgede de vazgeçmek zorunda kalacak."
Doğal afetlerin çiftçiyi fevkalade zorladığını vurgulayan Bayraktar, "10 sene evvel 500 civarında olan afet sayısı 2024 yılında 1557’ye kadar geldi şimdi afetlerin sayısı artıyor fakat çok daha önemli olan bir şey var afetlerin şiddeti artıyor
Buraya gelene kadar 50 vilayeti ziyaret ettim 50 ilimize gittim ilçelere gittim 2,5 ay içinde bahçelerde çiftçilerimizle buluştuk açıklamalar yaptık ama gördüğüm manzara iç açıcı değil. Bir defa özellikle dondan çok büyük bir zarar görmüş durumda çiftçilerimiz bunu net söylüyorum yüzde 100’e varan oranda zararlar gördük sadece don değil dolu zararları oldu, aşırı yağışlar oldu, bazı yerlerde fırtına oldu ama her gittiğim yerde şuna işaret ettim dedim ki Türkiye’yi daha büyük bir afet bekliyor. Dona takılıp kalmayalım tamam büyük bir afet tarihte gördüğümüz en büyük don afetini yaşıyoruz ama daha büyük bir afet bizi bekliyor. Bu afetin adı da kuraklık önümüzdeki yıllarda Türkiye su fakiri bir ülke olacak bugün 1300 metreküp olan kişi başı su tüketim miktarı 1000 metreküpün altına düşecek Akdeniz Havzası’ndaki bütün ülkeler bundan etkilenecek. Üç beş sene sonra Türkiye su fakiri ülke olacak bunun tedbirlerini almamız lazım dedim. Sahada gördüklerimi Ankara’da iki defa sayın cumhurbaşkanımızla bir araya gelerek arz ettim. Hazine ve Maliye bakanımız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız, Tarım Bakanımız'a arz ettim. sahadaki sorunları çiftçilerimize destek istedim. sulama yatırımlarının Türkiye’de hızlı bir şekilde bitirilmesi gerektiğini ifade ettim" değerlendirmesini yaptı.
Sulama randımanınının artırılmasının önemine işaret eden Bayraktar, "Kaynağından tarlaya kadar suyun yarısını kaybediyoruz açık sistemler üzerinde bu kanalları muhakkak kapalı sistemler haline getirmemiz lazım suyun yüzde 77’sini tarım sektörü kullanıyor. Yani tasarruf tedbirlerinin önce tarım sektöründe alınması lazım. Bazı yerlerde görüyorum vahşi sulama yapıyoruz vahşi sulamadan vazgeçmemiz lazım ve bütün çiftçilerimizin zorunlu olarak basınçlı sulama sistemlerine geçmesi lazım. Vereceğimiz desteklerle. Burası aynı zamanda bir sanayi bölgesi toprak altındaki suya hepimiz göz koyduk. Sanayiciye toprak altına giriyor su çekmeye çalışıyor, çiftçimiz kuru alanda üretim yapıyor toprak altına iniyor su çekmeye çalışıyor. Bugün sordum kaç metreden çıkıyor su dedim 600 metre dediler 600 metre Türkiye’de gezdiğim yerlerde 300 400 metrelerde su bulamaz hale geldik yani yeraltı su kaynaklarımızı kaybetmiş durumdayız. Eğer tedbirlerimizi almazsak yeterli yağış almayan tamamen yağışa bağlı iklim şartlarına bağlı üretim yapıyoruz başka bir çaremiz yok yeraltı sularını da tüketmeye başladık burada eğer gerekli tedbirlerimizi almazsak bazı ürünlerden önümüzdeki yıllarda ekiminden vazgeçmek zorunda kalacağız. Bunu dondan zarar gören bölgelerde açıkladım başkan dona geldi kuraklıktan bahsediyor dediler çok geçmedi iki ay içinde kuraklık yaşamaya başladık önümüzdeki yıllarda daha yoğun bir şekilde bunu Sayın Cumhurbaşkanımız ve ilgili bakanlarımıza ilettik tedbirlerin alınması noktasında onlardan da bir takım talepler bulunduk. İnşallah bu taleplerimiz yerine gelir. Ayçiçeğimiz burada stres yüklenmiş inşallah yağış gelir arkasından da inşallah fiyat gelir fiyat konusunda ziraat odası başkanlarımızla takip ediyoruz inşallah çiftçimizi memnun eden bir sonuçla karşılaşırız üreticilerimize Allah kolaylık versin" diye konuştu.
Bayraktar şunları kaydetti:
"Türkiye’de üretim kolay değil yüksek maliyetlerle üretim yapıyoruz yapısal sorunlarımız var işletmelerimiz çok büyük değil parçalı ekonomik faaliyette bulunmak zor para kazanmak fevkalade zor iklim şartlarına bağlıyız zaman zaman dolu sel fırtına hortum yoktu o da var şimdi.
Ankara’da köyleri gezdim hayvan hastalıkları başladı şap hastalığı var hem hastalıklarla hem zararlılarla hem iklim şartlarıyla boğarak üretim yapıyoruz bundan sonra net söylüyorum tarım çok stratejik bir ürün haline geldi çok önemli bir ürün haline geldi. Bazı ürünleri önümüzdeki yıllarda belki bulamayacağız bulursak da çok pahalı almak zorunda olacağız yelkenleri artık tarıma çevirmekten başka çaremiz kalmadı. 18- 32 yaş arasındaki çiftçimizin yani gençlerimizin oranı yüzde 5’e kadar düştü gençlerimizi tarımda tutamıyoruz. gençlerimize destek vermemiz lazım asgari ücretle gidip büyükşehirlerde çalışıyorlar ama buradan kopuyorlar bugün Suriyelilerle Afganlarla idare ediyoruz ama onlar da kendi memleketlerine döndüklerinde biz üretimi neyle sağlayacağız? Dolayısıyla çiftçimizi desteklemekten başka çaremiz yok çiftçimizin arkasında duracağız, çiftçimizin tarlada üretim yapmasını sağlayacağız bu manada Ziraat Odası başkanlarımızla beraber elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Hem sahadayız sahada gördüğümüz sıkıntıları sorunları gidiyoruz Cumhurbaşkanımız ve bakanlarımıza anlatıyoruz çiftçimize destek alma noktasında her türlü mücadeleyi veriyoruz. Ben tekrar sizlere geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Allah hepimizin yardımcısı olsun bu süreçte."
Yorumlar
Kalan Karakter: