Turdakla Sart Kalesinden ÇamurhamamınaTurdak, Turgutlu Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü 2016 yılının son parkurunu Sart- Çamurhamamı-Sart arasında gerçekleştirdi. Sabah ezanından önce yollara düşüp, dağlara tırmanmak kimilerine göre delilik, çılgınlık gibi görülse de. Turdak sporcuları için keyiflerin en güzeli olarak görülüyor. Alışkanlık, tiryakilik gibi bir şey.
Otuz kişilik ekip Sart’ta her zamanki kahvelerinde birleştirilen masalarda kahvaltımızı yapıp yürüyüş için dışarı çıktıklarında henüz sokak lambaları yanıyordu. Artemis tapınağına varmadan önce soldaki piknik alanından tırmanış başladı. Hedef Sardes antik şehrinin akropolüydü. Zorlu bir tırmanıştan sonra Kurtuluş savaşı şehidi Nazmi Efe’nin mezarı ziyaret edildi. Akropol zamanın aşındırmasıyla peribacası bir şekil almış, adeta askıda kalmıştı. Gurup fotoğrafları çekilip yola devam edildi. Daha sonraki durak Sart Kalesiydi. Toprağın yüzlerce yıl içinde aşınmasıyla iç kale ya da garnizon olduğunun sandığımız burçları askıda kalmış yıkılmak üzere olduğunu gördük. Belki de bir daha ki gelişimizde bu burçları göremeyeceğiz. Kale üzerindeki düzlükte üzerinde meyve molası verildi, fotoğraflar çekildi. İniş çok hızlı oldu. Hatta öyle hızlı ki bir arkadaşımız yuvarlanarak inmeyi tercih etti. İyi ki de sorunsuz atlatıldı. Karşımıza çıkan Şirinyer Köyü’nün, Çamurhamamı binalarının altından geçip Paktolos Çayı üzerindeki köprüyü aştık. Karşıya geçip bizi her yıl evinde Çay ikramı yapan konuk ailenin köyden uzaktaki evlerine yürüdük. Çok sıcak bir karşılamadan sonra çantalarımızdan çıkardığımız yemeklerimiz çıkarıp gönül zengini ailenin hazırladığı semaverde çaylarla açlığımızı giderdik. Bu harika ev sahipleri ile vedalaşıp yola devam edildi. Öyle eğlenceli, keyifli bir yürüyüştü ki Artemis tapınağı yakınlarına indiğimizde bitirmiş olduğumuza neredeyse üzüldük.Tapınak çevresi dikenli tellerle çevriliydi. Bilet almadan girmek olanaksızdı. Tuvaleti kullanmamıza bile izin verilmedi. Bu kötü uygulamayı protesto ediyoruz.Rabia-Orhan Mert arkadaşlarımızın tatlı ikramından sonra Sart’a doğru yürüdük. Cömert Anadolu insanı ile dolu ülkemiz iyi ki. Bizleri köydeki hayır yemeğine davet ettiler ısrarla. Tok olduğumuzu söylesek de ısrarlara dayanamayıp sofralarına oturduk. Yerel yemekleri topalak çorbasına bayıldık. Etli kuru fasulye, pilav, üzüm hoşafı derken irmik helvası ile yemeği bitirip aracımızda yerimizi aldık. Mutlu ve huzurlu bir parkuru daha sonlandırdık.HABER MERKEZİ