Manisa'da TKDK destekli hindi çiftliği, örnek oldu
- Selendi ilçesinde kurulan hindi çiftliği başarılı olunca, bölgedeki 8 çiftçi daha TKDK'ya başvurdu
- TKDK Manisa İl Koordinatörü Uğur Uslu: - "Başvuruları inceliyoruz. Kuvvetle muhtemel 2 ay içinde sözleşmelerini imzalayıp bu yatırımları da Manisa'ya kazandıracağız" TEMEL geçim kaynağının meyvecilik olduğu Manisa'nın Selendi ilçesinde bir girişimcinin Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun (TKDK) desteğiyle hayata geçirdiği hindi çiftliği, ilçedeki diğer üreticilere örnek oldu. Selendi'ye bağlı Kabaklar Mahalles'inde yaşayan 39 yaşındaki Adem Kanyılmaz, İlçe Tarım Müdürü Ahmet Aslanalp'in önerisiyle hindi çiftliği kurmak için TKDK'ya başvurdu. Kuruma sunduğu 1 milyon 50 bin lira yatırım bedelli projesi onaylandıktan sonra yüzde 50 hibe desteği almaya hak kazanan Kanyılmaz, 5 ay gibi kısa bir sürede tesisini faaliyet geçirdi. Hindi eti işleyen önemli firmalarla üretim sözleşmesi yapan Kanyılmaz, tesisinde yılda yaklaşık 14 bin "Kanada cinsi" hindiyi yetiştirip, kesime hazır hale getiriyor. Kanyılmaz'ın yetiştirdiği hindiler, sözleşmeli üretim yaptığı firmalar tarafından alınarak, kesimi yapılıp işlendikten sonra piyasaya sürülüyor. İlçede ilke imza atan Kanyılmaz'ın başarılı girişimi bölgedeki diğer üreticilere de örnek oldu. Kanyılmaz'ın yatırımının ardından 8 çiftçi daha hindi çiftliği kurmak amacıyla TKDK'ya başvurdu. - "8 başvuru daha aldık" TKDK Manisa İl Koordinatörü Uğur Uslu, AA muhabirine, Avrupa Birliği fonlarını, Türk çiftçisiyle buluşturup, yüzde 40 ila 60 arasında hibe desteği veren bir kurum olarak girişimcilere destek olduklarını belirtti. Kanyılmaz'a 500 bin lira değerinde hibe desteği sağladıklarını dile getiren Uslu, "Adem Bey'in bu yatırımı bizim için de bir ilkti. Bu yatırımı gören bölgedeki diğer çiftçiler de yeni yatırım yapmak istediler. Şu anda Selendi ilçemizde 8 adet benzer yatırım teşvik başvurusu aldık. Dosyaları inceleniyor, kuvvetle muhtemel 2 ay içinde sözleşmelerini imzalayıp bu yatırımları da Manisa'ya kazandıracağız." dedi. - "Sözleşmeli üretim yapıyoruz" Girişimci Adem Kanyılmaz da projesine desteği için Tarım ve Orman Bakanlığı ile TKDK yetkililerine teşekkür ederek, şöyle konuştu: "Proje onaylanıp standartlar belirlendikten sonra uygulamaya geçtik. Sözleşmeli üretim yapıyoruz. Kuluçka süresi dolup yumurtadan çıktıktan sonra hindiler yavru olarak bize geliyor. Yemini ve veteriner hizmetini firmalar yükleniyor. Bakımı dişilerde 90-100 gün erkekler de ise 120-140 gün sürüyor." Kanyılmaz, Selendi ve çevresinde hindi çiftliği kurarak bir ilki gerçekleştirdiğine dikkati çekerek, "Benim bu girişiminin başarılı olduğunu gören çevremdeki arkadaşlarım nasıl yaptığımı soruyor. Hindi yetiştirmenin kazançlı bir iş olduğunu gören diğer çiftçi arkadaşlarım beni örnek aldı." diye konuştu. Kanada menşeli hindi türünün çok hassas olduğu için büyük bir özenle ilgilenilmesi gerektiğini aktaran Kanyılmaz, şunları kaydetti: "Gürültüye, sese ve bir hareketliliğe gelmiyorlar. Birbirlerini gagalıyorlar ya da belli bir kilogramın üzerine çıktıklarında stres yapıp, kriz geçirip telef olma durumları var. Bu yüzden sessiz ortamda olmaları gerekiyor. Mümkünse yerleşim yerlerinden uzak gürültüsüz ve hijyenik bir ortamda bakımının yapılması gerekiyor." (AA)
- Selendi ilçesinde kurulan hindi çiftliği başarılı olunca, bölgedeki 8 çiftçi daha TKDK'ya başvurdu
- TKDK Manisa İl Koordinatörü Uğur Uslu: - "Başvuruları inceliyoruz. Kuvvetle muhtemel 2 ay içinde sözleşmelerini imzalayıp bu yatırımları da Manisa'ya kazandıracağız" TEMEL geçim kaynağının meyvecilik olduğu Manisa'nın Selendi ilçesinde bir girişimcinin Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun (TKDK) desteğiyle hayata geçirdiği hindi çiftliği, ilçedeki diğer üreticilere örnek oldu. Selendi'ye bağlı Kabaklar Mahalles'inde yaşayan 39 yaşındaki Adem Kanyılmaz, İlçe Tarım Müdürü Ahmet Aslanalp'in önerisiyle hindi çiftliği kurmak için TKDK'ya başvurdu. Kuruma sunduğu 1 milyon 50 bin lira yatırım bedelli projesi onaylandıktan sonra yüzde 50 hibe desteği almaya hak kazanan Kanyılmaz, 5 ay gibi kısa bir sürede tesisini faaliyet geçirdi. Hindi eti işleyen önemli firmalarla üretim sözleşmesi yapan Kanyılmaz, tesisinde yılda yaklaşık 14 bin "Kanada cinsi" hindiyi yetiştirip, kesime hazır hale getiriyor. Kanyılmaz'ın yetiştirdiği hindiler, sözleşmeli üretim yaptığı firmalar tarafından alınarak, kesimi yapılıp işlendikten sonra piyasaya sürülüyor. İlçede ilke imza atan Kanyılmaz'ın başarılı girişimi bölgedeki diğer üreticilere de örnek oldu. Kanyılmaz'ın yatırımının ardından 8 çiftçi daha hindi çiftliği kurmak amacıyla TKDK'ya başvurdu. - "8 başvuru daha aldık" TKDK Manisa İl Koordinatörü Uğur Uslu, AA muhabirine, Avrupa Birliği fonlarını, Türk çiftçisiyle buluşturup, yüzde 40 ila 60 arasında hibe desteği veren bir kurum olarak girişimcilere destek olduklarını belirtti. Kanyılmaz'a 500 bin lira değerinde hibe desteği sağladıklarını dile getiren Uslu, "Adem Bey'in bu yatırımı bizim için de bir ilkti. Bu yatırımı gören bölgedeki diğer çiftçiler de yeni yatırım yapmak istediler. Şu anda Selendi ilçemizde 8 adet benzer yatırım teşvik başvurusu aldık. Dosyaları inceleniyor, kuvvetle muhtemel 2 ay içinde sözleşmelerini imzalayıp bu yatırımları da Manisa'ya kazandıracağız." dedi. - "Sözleşmeli üretim yapıyoruz" Girişimci Adem Kanyılmaz da projesine desteği için Tarım ve Orman Bakanlığı ile TKDK yetkililerine teşekkür ederek, şöyle konuştu: "Proje onaylanıp standartlar belirlendikten sonra uygulamaya geçtik. Sözleşmeli üretim yapıyoruz. Kuluçka süresi dolup yumurtadan çıktıktan sonra hindiler yavru olarak bize geliyor. Yemini ve veteriner hizmetini firmalar yükleniyor. Bakımı dişilerde 90-100 gün erkekler de ise 120-140 gün sürüyor." Kanyılmaz, Selendi ve çevresinde hindi çiftliği kurarak bir ilki gerçekleştirdiğine dikkati çekerek, "Benim bu girişiminin başarılı olduğunu gören çevremdeki arkadaşlarım nasıl yaptığımı soruyor. Hindi yetiştirmenin kazançlı bir iş olduğunu gören diğer çiftçi arkadaşlarım beni örnek aldı." diye konuştu. Kanada menşeli hindi türünün çok hassas olduğu için büyük bir özenle ilgilenilmesi gerektiğini aktaran Kanyılmaz, şunları kaydetti: "Gürültüye, sese ve bir hareketliliğe gelmiyorlar. Birbirlerini gagalıyorlar ya da belli bir kilogramın üzerine çıktıklarında stres yapıp, kriz geçirip telef olma durumları var. Bu yüzden sessiz ortamda olmaları gerekiyor. Mümkünse yerleşim yerlerinden uzak gürültüsüz ve hijyenik bir ortamda bakımının yapılması gerekiyor." (AA)