ŞEKER TADINDA BİR BAYRAM İÇİN…
Ramazan bayramı yaklaşırken Diyetisyen DENİZ ZÜNBÜLCAN ramazan bayramında beslenme ile ilgili önerilerde bulundu.
Sağlığın korunması ve geliştirilmesinde yeterli ve dengeli beslenme en önemli faktörlerden biridir. Ramazan ayı boyunca oruç tutan kişilerin, günlük öğün sayılarındaki azalma ve beslenme düzenlerinde meydana gelen değişiklikler nedeniyle, bayramda normal yeme düzenine geçtiklerinde genelde kişiler psikolojik olarak daha fazla yemek yeme isteğinde olurlar. Bazı kişiler hala kendilerini oruç tutuyor zannederken, bazı kişiler bayramı ‘yeme zamanı’ olarak görürler ve aşırı yemek yeme eğiliminde olurlar. Bayram sonrası aşırı yemek yeme ile bazı sağlık sorunları da kaçınılmaz olur. Hazımsızlık ve mide hastalıkları en çok karşılaşılan sorunlardandır.
Dini bayramımız olan ramazan bayramının bizler için manevi değeri büyüktür. Bayram yaklaşırken kişileri saran telaş bayram boyunca devam eder. Bayram ziyaretleri beslenme alışkanlıklarımızın değişmesine neden olur. Obezite, mide hastalığı, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları gibi rahatsızlıkları olan kişilerin bu dönemde beslenmesine daha çok dikkat etmesi gerekmektedir.
Peki, Bayramı şeker tadında geçirmemiz için dikkat etmemiz gerekenler nelerdir?
En çok karşılaştığımız sorun bayramda tatlı tüketimi... İkram edilen hamurlu-şerbetli tatlılar, çikolatalar, şekerlemeler yerine sütlü tatlıları tercih etmek ve porsiyonları küçültmek iyi bir çözüm olacaktır. Tatlı tüketimi kan şekeri dengesinde bozulmalara neden olabilir, kan şekerini dengede tutmak için tatlının yanında protein içeren bir besin tüketmemiz gerekmektedir. Bir dilim baklava tüketildiği zaman yaklaşık 280 kalori alınmış olur. Gün boyunca her evde bir dilim baklava yiyorum zaten bundan ne olur ki diyorsanız en az 3 eve gittiğinizi düşünsek bile yaklaşık 840 kalori almış olursunuz… Meşrubat ve diğer tatlıları saymıyorum bile… Bu nedenle önemli olan tatlı yememek değil hangi tatlıdan ne zaman ve ne şekilde tüketeceğinizi bilmektir…
Yeterli ve dengeli beslenme sağlığın korunması için en önemli faktörlerdendir. Bu nedenle, dört besin grubunda bulunan çeşitli besinler en az 3 ana ve 2 ara öğünde yeterli miktarlarda tüketilmelidir.
Hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalıdır. Evde öğün atlamayarak bayram ziyaretine gitmek gereğinden fazla tatlı tüketimini önlemenize yardım edecek bir yöntemdir.
Çay, kahve ve asitli içeceklerin tüketimi oldukça önemlidir. Artan çay, kahve, asitli içeceklerin tüketimi beraberinde uykusuzluk, kalp ritim bozuklukları gibi hastalıkları getirir. Bu içecekler yerine ıhlamur, ada çayı, rezene gibi doğal bitki çaylarını tüketmek iyi bir alternatif olacaktır.
Su tüketimi bayramda da dikkat edilmesi gereken bir konudur. Çünkü çay, kahve diüretik (idrar atıcı) içeceklerdir. Günde 2-2,5 litre su tüketmeye özen gösterilmelidir.
Yaşam kalitemizin devamlılığı için sağlıklı olmak şarttır. Sağlıklı yaşamının temelinde de yediklerimize dikkat etmemizin yanında fiziksel aktivitede gelmektedir. Bayram boyunca günlük yürüyüşlere dikkat edilmelidir.
Ramazan ayı boyunca atlanmaması önemli olan sahur ramazan sonrasında gece yemek yeme alışkanlığına dönüşmemelidir. Gece yemelerinden vazgeçilemiyorsa, meyve-yoğurt gibi besinler tercih edilmelidir. Ve yavaş yavaş gece yeme alışkanlığı bırakılmalıdır.
Şeker tadında az şekerli bir bayram diliyorum
DİYETİSYEN DENİZ ZÜNBÜLCAN
Yorumlar
Kalan Karakter: