Protestolar devam ediyor
Turgutlu Aktif Eğitimciler Sendikası Turgutlu Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ve Samanyolu yayın grubu başkanı Hidayet Karacan’ın gözaltına alınmaları sonrasında Turgutlu’da Zaman Gazetesi okurları Pazartesi günü Adliye önünde toplanarak gözaltlarını protesto ile kınadılar.Bugün ise Adliye Sarayı önünde Turgutlu’da faaliyetini sürdüren Aktif Eğitimciler Sendikası bir basın açıklaması yaptı.
Sendikanın bu açıklamasına Turgutlu iş adamları derneği , Vuslat Derneği ve Turgutlu Eğitim Gönüllüleri Derneği destek verdiler. Bu arada Turgutlu Adalet ve Kalkınma Partisi’nin eski başkanlarından avukat Hüseyin Azman’da destek verenler arasındaydı.
500’ün üzerinde bay ve bayanın katıldığı basın açıklamasında çeşitli sloganlar atıldı.
Basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Yaşadığımız ülke her geçen gün nefes almanın biraz daha zorlaştığı bir yer haline geliyor. Devlet olarak tarafı olduğumuz, uluslararası sözleşmelerle garanti altına alınmış, neredeyse bütün temel insan hak ve özgürlükleri ihlale uğruyor.İşin kötü tarafı ise bu vahim ihlallerin bizzat yöneticiler eliyle gerçekleştiriliyor olması.
Biz inanıyoruz ki, yeryüzünde bir insanın veya başka bir canlının hakkını ihlal eden, Yüce Yaratıcı'nın hakkını da gasp etme kabahatini işlemiş olur.
Bugün eğitimde, adliyede, emniyette hemen hemen kamunun tüm alanlarında, haksız ve hukuksuz uygulamalara imza atılıyor. Tasfiyeler, sürgünler ve haksız biçimde görevden almalar birbirini takip ediyor. Bütün bu yapılanların güzel ülkemize neler kaybettirdiği, hiç ama hiç önemsenmiyor. Yetişmiş devlet kadroları hızardan geçiriliyor-muşçasına kesilip, biçiliyor.
Türkiye her geçen gün biraz daha fazla kan kaybediyor, yarın ne olacağı kimse tarafından kestirilemiyor.
Bu ülkenin okullarında görev yapan, 7 binin üzerinde tecrübeli ve başarılı idareci; siyasal ya da sendikal taassup taşımadığı için, daha yalın bir ifadeyle "yandaş" olmadığı için göstermelik puanlamalarla tasfiye edilmiş durumda.
Baskıcı anlayış Anayasayı ve uluslararası tüm hukuki metinleri hiçe sayarak, milyonlarca öğrencimizin yararlandığı eğitim yuvalarının kapısına kilit vurma arayışında.
Dershaneler, kurslar kapatılıyor. Fakat bu yapılırken; buralarda görev yapan, hayatını idame ettiren on binlerce eğitimcinin ve çalışanın akıbetinin ne olacağı hiç mi hiç düşünülmüyor. Demek ki, saraylarda yaşayanlar; toplumun sesini duyamaz, derdini bilemez hale geliyor.
Yoksul öğrencilere ücretsiz eğitim veren ve bu yönüyle milli-eğitimimize ciddi oranda katkı sağlayan "okuma salonları" hangi akla hizmet kapatılıyor? Nasıl bir makul gerekçeyle gençlerimizin sokaklarda kalmasının önüne geçen yurtların kapısına kilit vuruluyor?
Bunlar yanlış şeyler.
Zaten, 17-25 Aralık'tan bu yana Türkiye'de bir asra yetecek kadar yanlış yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor.
Bunları yapan irade öylesine fütursuz ki, yaptığı hataları söyleme, sorgulama konumunda olan medya organlarını da susturmak ve sindirmek için her şeyi yapıyor.
İstatistikler bir kısım siyasi aktörlerin medyaya yönelik doğrudan ve dolaylı baskıları yüzünden son bir yılda 2 bine yakın gazetecinin işsiz kaldığını söylüyor. Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü verilerine göre, Dünya Basın Özgürlüğü sıralamasında Türkiye, 180 ülke içinde 154. sıraya gerilemiş durumda.
Öte yandan kamu çalışanları siyasi görüş ya da etnik kökenlerine göre fişleniyor, ayrımcılığa tabi tutuluyor, hakları ellerinden alınıyor.
Bütün bu yapılanlar birer utanç ve ibret vesikası olarak tarihin karanlık sayfalarında yerini alacaktır.
Ama insanlık onuru, her devirde olduğu gibi, bu devirde de insan hakkı ihlallerine, hukuksuzluklara, baskılara, zorbalıklara, zulümlere karşı direnmeye devam edecek ve eninde sonunda kazanacaktır.: Biz de Aktif Eğitimciler Sendikası olarak, bu onurlu, haklı, vicdanlı mücadelenin daima arkasında ve yanında olacağız. Üyelerimizden ve aziz milletimizden aldığımız güçle gerçekleri korkmadan söyleyecek ve haksızlıklar karşısında asla susmayacağız.
İnancımız gereği çok iyi biliyoruz ki, zulmün ayyuka çıktığı bir yerde, zalimler kadar zulme rıza gösterenler de sorumludur.
Biz babalarımızdan ve dedelerimizden hür ve bağımsız bir Türkiye emanet aldık. Evlatlarımıza ve torunlarımıza da aynı şekilde, hür ve bağımsız bir Türkiye teslim edeceğiz.
Aktif Eğitimciler Sendikası olarak hakkın ve hukukun üstünlüğüne inanan kamuoyumuzu saygıyla selamlarız.”TUNCEL YILMAZ
Yorumlar 2
Kalan Karakter: