Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa'da katıldığı Vestel Yarı Maratonu'nda gündeme dair açıklamalarda bulundu. "Yenidoğan Çetesi" ile ilgili açıklamalarda bulunan CHP Lideri Özel, "Bugün Kanun Hükmünde Kararnameye gerek yok. Gelsinler bu işe kim karıştıysa bunların bütün hastanelerini ve bütün mal varlıklarına kamu adına el koyalım" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa'da düzenlenen Vestel Manisa Yarı Maratonu'na katıldı. Manisa Büyükşehir Belediyesi ve Vestel iş birliğinde düzenlenen maratonun başlangıç düdüğünü Manisa Valisi Vahdettin Özkan, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ve ilçe belediye başkanlarıyla birlikte çalan Özel, maraton sporcularını ilgiyle izledi.
Genel Başkan Özel, maratonda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Soruşturmayı yürüten savcıyı makamında tehdit eden ve 12 bebeği öldürdükleri belirlenen 'Yenidoğan Çetesi'yle ilgili açıklama yapan Özel, "Bugün memleketim Manisa'dayız. Manisa'da maraton düzenleniyor. Türkiye'nin bütün ağır gündemi ortadayken bugün Manisa'da Manisalılar siyah eşofmanlarıyla kadın cinayetlerine tepkilerini dile getirerek ve Türkiye'de yaşanan her türlü hukuksuzluğa, haksızlığa karşı özellikle de son günlerde yeni doğanlara yönelik olarak yaşanan utanç verici ve hiçbirimizin artık onlarla aynı ülkede yaşamaya bile tahammül etmediği bir çeteyle karşı karşıyayız. Buna karşı da bugün bir kez daha memleketim Manisa'dan bir çağrıda bulunuyorum ve diyorum ki ülkeyi yönetenler sorumluluktan kaçamazlar. Bu rezalete bulaşan kim varsa görevleri icabı kusur işlediler gibi görev suçundan falan yargılamak değil, bunları bilerek, kasten tasarlayarak ve örgüt kurarak ölüme sebebiyet verme suçundan yargılamak ve bir daha gün ışığına çıkarmamak lazım. Ayrıca bu işe karışan ne kadar hastane varsa öyle 'ruhsatlarını askıya aldık iptal ettik' değil bu hastanelerin kamulaştırılması, hastanenin bütün varlığına, binalarına, hastanenin tüm ekipmanlarına kamu adına el konup, Sağlık Bakanlığına kaydedilmesi lazım. Olağanüstü hal ilan edip, meclisin yetkililerini kullanarak 15 Temmuz darbesine karışan cemaatin tüm varlıklarına, tüm hastanelerine, okullarına, dershanelerine, arsalarına el konuldu. Bugün Kanun Hükmünde Kararnameye gerek yok. Meclis yerine görev yapıyor OHAL sırasında. Şu anda ben ana muhalefet partisi olarak teklifte bulunuyorum. Gelsinler bu işe kim karıştıysa bunların bütün hastanelerini ve bütün mal varlıklarına kamu adına el koyalım. İbreti alem olsun. Bir daha bir hastane sahibi 'böyle bir şey benim hastanede yaşanırsa hastane elden gider', bunu bilsin. En ağır tedbiri almamız gerekiyor. Bunu bir kez daha ifade ediyorum" dedi.
Özel sözlerine şöyle devam etti: "Mevcut bakanın sorumlu olduğu konu şu. O günlerde İstanbul İl Sağlık Müdürü kendisi ve haberdar oldukları konudan biz 19 ay sonra haberdar oluyoruz. Demek ki burada çok ciddi bir ihmal var. O günün il sağlık müdürü bugünün bakanı. Onun sorumluluğu bu yönde. Ama o günlerin Sağlık Bakanı da Sağlık Bakanlığı konunun üzerine yeterince gitmediyse o da sorumlu. Ama bir tane gerçek sorumlu var. Hani hep diyor ya, 'benim ben' diye kendini işaret eden iki bakanı da atayan kalemin sahibi aynı kişi. Gerçek sorumlu Recep Tayyip Erdoğan. Onun dışında bütün sorumluların üzerine gidilmeli. Ama onlar tali sorumluluklar. Bu ülkede sağlığı bu kadar metalaştıran, sağlık alanında verilen hizmeti ticarileştiren, hastanelerin performansa dayalı bir sistemle çalışmasını sağlayan ve bu çocukların sevk edilip kaldığı o özel hastanelerde özel hastanelere yenidoğan yoğun bakımın çok olması, devlet hastanelerinin az olmasına sebebiyet veren sistem ortada. Bu sistemin kurucusu ve bu Cumhuriyet Meydanı'nda insanlardan oy isterken bu sistemi kurmakla övünen kişi Recep Tayyip Erdoğan, gerçek sorumlu o."
Sığınmacılar konusuna değindi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Alman Şansölyesi Olaf Scholz ile görüşmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özel, "Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Alman Şansölyesi Olaf Scholz'u yolcu ederken basın toplantısında söylediği bir cümleye dikkat çekmek istiyorum. O da 'Lübnan'dan yeni sığınmacılar gelirse kapımız açık' diyor. Bunu bir soralım bakalım; bu ülkedeki Recep Tayyip Erdoğan dışında kim böyle düşünüyor? Hangi işsizimiz, hangi yoksulumuz böyle düşünüyor? AK Parti'ye MHP'ye oy verenler Tayyip Erdoğan'a bunun için mi oy verdiler? Diyor ki 'Suriye'den yeni sığınmacılar gelirdi. Lübnan'dan sığınmacılar gelirse kapımız yine açık' diyor. Ya bu memlekette biz Suriyelilerin Esad geçtiğimiz hafta genel laf çıkardı. Genel affa göre ülkelerine dönüyorlar. Artık korkmalarına gerek yok. Hızla teşvik edilip yollanmalarını beklerken bahsediyor. Gidip Esad'la konuşması ve bu işi çözmesi beklenirken yeni sığınmacılardan bahsediyor. Çıldırmamak elde değil. Kendisine oy veren herkese kendisini şikayet ediyorum. Ve şöyle bir şey var. Almanya'dan her gün bir uçak sığınmacı gelecek. O konuda anlaşmış. Ben Almanya siyasetini çok yakından takip eden Olaf Scholz'la defalarca görüşen, Almanya'da Olaf Sholz'un partisinin eş genel başkanını daha geçen hafta 10 gün önce Ankara'da ağırlayan birisiyim. Ve çok mutlular. Diyorlar ki 'Erdoğan Almanya'daki sığınmacıları da alıyor. Anlaştık.' Lübnan'dan gelenleri Türkiye'de tutacak şimdi dün de onu söylüyor. Buradaki temel mesele örneğin Eurofighter uçak almak karşılığında Almanya'dan sığınmacı alıyor. Daha önce F35 projesindeydik. F35 projesinden Türkiye çıkartıldı. Doğru, yeterli tepkiyi veremedi. F16 için yalvar yakar olduk, olmadı. Eurofighter için şimdi Almanya'daki sığınmacıları getirecek. Ayrıca Lübnan'dan gelene de kapımız açık diyor. Birkaç milyon Lübnan'dan gelse ne yapacağız, bunlar ne yapıyorlar? Tayyip Erdoğan'ın ekmeğini mi yiyorlar? Bu ülkenin, yoksulların ekmeğini yiyorlar. İşsizlerin yerine çalışıyorlar. Canımıza tak etmişken bıçak kemiğe dayanmışken çıldırmamak elde değil. Yeni sığınmacılardan bahsediyor. Ben kendisinin Olaf Scholz'la oturup yeni sığınmacılar getirmesini değil Esad'la oturup mevcut sığınmacıları ülkelerine yollamasını bekliyorum. Bu çağrımı bir kez daha yapıyorum. Kendisine oy veren her seçmene bu tutumunu şikayet ediyorum. Bundan hemen 3-5 sene önce de bu tip işler yaptı. Bugün halimiz ortada. O yüzden lütfen bu yalan yanlış tutumundan bir an önce vazgeçsin" şeklinde konuştu.
Maratona amatör kümede mücadele eden Manisaspor eşofmanlarıyla katılan Özel, "Biz doğuştan Manisasporluyuz. Benim bulunduğum yerden 250 metre aşağıdaki Manisa Doğuymevinde doğdum ben. 150 metre ileride de nüfusuna kayıtlı olduğum mahalle. Bizim kundağımız Manisaspor" diye konuştu.
Maratonla ilgili konuşan Özel, "Manisa Maratonu Manisa Büyükşehir Belediyesi ve sponsorları tarafından düzenlenen ve Manisa'ya güç veren güç katan, Manisa'yı hak ettiği yerlere ulaşmak için hem yurt içi hem yurt dışında tanınmasını sağlayan çok önemli bir etkinlik. Ona da kendi memleketim ve seçim bölgem olduğu için başkanların daveti üzerine geldik belediye başkanlarınızla birlikte biraz önce yarı maratonun açılışını yaptık. Birazdan da halk aşısının açılışını yapmak üzere buradayız" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel konuşmaların ardından eşi Dilek Özel, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, CHP İl Başkanı İlksen Özalper ile birlikte yürüyüş yaptıktan sonra İstanbul'a hareket etmek üzere Manisa'dan ayrıldı.
Yorumlar
Kalan Karakter: