Atatürk'ü anlamak

ATATÜRK’Ü ANLAMAK

Atatürkçü Düşünce Derneği Turgutlu Şube Başkanı Ali TEZCAN, Atatürk’ün 76. ölüm yıldönümü nedeniyle 

gazetemize bir demeç vererek, bizlerin bugüne dek Atatürk’ü sadece kitaplarda okuttuğumuzu, anlattığımızı, ancak 

anlamadığımızı belirtti.Son yıllardaki unutturma çabalarının da bu süreci hızlandırdığından kaygı duyduğunu belirtti.

Her yıl Ekim ayı ortalarından başlayıp, 10 Kasım ölüm gününü de içine alan 16 Kasım tarihine kadar okullarımızda 

Cumhuriyeti ve onun kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü çocuklarımıza anlatırız.

 Doğduğu yılı ve yeri, adını, anne ve babasının adlarını, tarlada karga kovaladığını, okuduğu okulları, matematik 

öğretmeni Mustafa Bey’in, çok zekî bir öğrenci olması nedeniyle kendisine “olgun kişi” anlamanın gelen “Kemal” adını 

verdiğini, o günden sonra da adının Mustafa Kemal olduğunu, subay olduktan sonra pek çok savaşa katıldığını, özellikle 

Çanakkale Savaşı’nda gösterdiği üstün cesaret ve başarıdan dolayı adının “Anafartalar Kahramanı” olarak anıldığını, 

düşmanın İzmir’e asker çıkarması üzerine köhne Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıktığını ,kongreler düzenlediğini,23 Nisan 

1920’de ilk TBMM’ni kurduğunu, Kurtuluş Savaşımızı buradan başlattığını,düşmanı her cephede yenerek 9 Eylül 1922’de 

İzmir’den denize dökerek yurdumuzu düşmanlardan kurtardığını, zaferden sonra 23 Nisan’ı Türk çocuklarına bayram olarak 

armağan ettiğini, bu bayramın da dünyada ilk ve tek olduğunu...

29 Ekim 1923’te cumhuriyeti kurduğunu, ilk cumhurbaşkanı seçildiğini, pek çok devrimler yaptığını. Soyadı 

kanunu çıktığında kendisine “ATATÜRK” soyadı verildiğini....10 Kasım 1938 Perşembe günü saat dokuzu beş geçe 

Dolmabahçe Sarayı’nda gözlerini kapadığını. Bütün ulusun arkasından ağladığını. Her an kalbimizde yaşadığını....Birkaç 

İşte çocuklarımıza anlattığımız ATATÜRK!

 O’nu anlatmanın zamanı çoktaaaan geçti. O’nu biraz da anlamaya çalışalım. Kimdir Gazi Mustafa Kemal 

1-O,çocukluğundaki oyunlarda bile eğilmeyen dimdik Mustafa’dır.2-O, bir matematik dehası “Kemal”dir.3- O, 

cephelerde savaşırken bile 4.000 kitabı satır satır okuyup, önemli yerlerin de altını çizen bir kitap kurdudur. 4-O,Çanakkale 

Savaşı’nda askerlerine “BEN SİZLERE SAVAŞMAYI DEĞİL, ÖLMEYİ EMREDİYORUM!” diyecek kadar dirayetli ve 

bu emrini uygulatacak kadar da askeri tarafından sevilen ve güvenilen bir komutandır. 5- Pek çok savaşa katıldığı 

halde,”Milletlerin hayatı tehlikeye düşmedikçe, savaş bir cinayettir, o halde yurtta barış,dünyada barış” diyebilen bir barış 

güvercinidir.6-Ancak O, “Mevzuu bahis vatan ise gerisi teferruattır” diyecek kadar da kartaldır.7-O,ülke topraklarında 

yaşayan hiç kimseyi,ırk,dil,din,cinsiyet ayrımına tabi tutmadan “TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ KURAN TÜRKİYE 

HALKINA TÜRK MİLLETİ DENİR.NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!” diyen Ulu Önder’dir. 8-O, bir harabeden saygın 

“al ananı da, git” demeyen, bütün gezilerinde yanında koruma taşımayan, halkının kendisini koruyacağına yürekten inanan 

kişidir. 15-Türk kadınının yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde taşınması gerektiğine inanıp söyleyerek, pek çok 

Avrupa ülkesinden önce kendilerine seçme ve seçilme hakkını tanıyan liderdir.16-Atatürk, Türk dilini ve tarihini tüm ulusun 

öğrenip anlaması için akademik kurullar oluşturan, gelirinin bir bölümünü bu kurumların yaşamasına ayıran kişidir.17-

Atatürk, bir bozkırdan modern bir başkent yaratan kişidir.Ayrıca o başkentin içindeki bataklık bir alanı modern bir çiftlik 

haline getiren, önceleri modern tarım yapılsın,halka bir yeşil alan ve mesire yeri olsun; sonra da içine KAÇ’AK SARAY 

yapılsın diye ulusuna armağan eden yüce gönüllü kişidir.18-Bizlere akıl ve bilimle çağdaş uygarlık düzeyine çıkmamızı 

emreden de O’dur, manevî miras olarak sadece akıl ve bilimi bırakan da O’dur.19-...99-...999-...9999-...Atatürk....O,hem 

en büyük ATA hem de en büyük TÜRK’tür...O,hepimizin ATATÜRK’üdür.

Düşman donanması İstanbul Boğazı’na demirlediği zaman “GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER!” demiş ve hepsini 

geldikleri gibi yanlarında Vahdettin hainiyle birlikte göndermişti. Şimdi sıra bizde! Ne kadar dahilî ve haricî bedhahımız 

varsa, geldikleri gibi ve geldikleri yere göndermenin zamanı gelmiştir.

Ruhu şâd olsun.Bugüne kadar yaptığı gibi ışıklar saçmaya devam etsin!