7 EYLÜL…
Ali Şentürk'ün arşivinden
Sayı-3
Tarihi kayıtlar, çekilen telgraflar Kurtuluş Savası sonuna doğru Atatürk’ün Kasaba’da bir gece kaldığını göstermektedir. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının Turgutlu’da Karpuz Kaldıran Parkı denilen yerde kaldıkları, bu tarihlerde bu alanın Bodos isimli bir Rum’un bahçesi olduğu belirtilmektedir. Atatürk’ün arkadaşları ile beraber geceyi geçirdikleri bu alanda, bundan sonraki stratejik planları gözden geçirdikleri kaçınılmazdır.
Halide Edip dıvar askerlerin Turgutlu’ya ulaşmasını şöyle aktarır:
“Sabahleyin Binbaşı Tahsin ile beraber Kasaba’ya doğru hareket ettik. Tozdan maskeli yüzlerimizle yollara düştük. Bu yol boyunca yalnız çeşmelerin başında duruyor, su içiyor fakat atlardan inmiyorduk.”
7 Eylül günü, ardı arkası kesilmeyen, boğuk bir uğultu içinde yayalar, atlılar, cephaneler, levazım kervanları, ağırlık katarları ile beraber Türk Ordusu Turgutlu’ya girer. Ancak, Kasaba’nın evleri barkları, camileri, dükkânları, bağları, bahçeleri, bir uçtan bir uca düşman eli ile birer birer kül edilmiştir.
Halide Edip Adıvar 7 Eylül gününü şöyle dile getirir:
“Süvari, topçu ve piyade alayları, bir sürü halk kalabalığı ve esir kafileleriyle beraber Kasaba’ya ulaştık. Vaktiyle on iki bin evli Kasaba şimdi bir yangın harabesiydi. Kasaba halkı kaçmıştı. Yunanlılar, Türk’ü Anadolu’dan çıkarmak için gereken insan unsurunu ne kadar yerinde seçmişlerdi. Burada ki Rumlar bütün mesuliyeti Lloyd George’a yüklüyorlardı. Bu yangın harabesindeki kadınlar, Hıristiyan yerlilerin ellerini kaldırarak onların Lloyd George’a küfürler atiklerini anlatıyorlardı. Onlarda “Kako Hronis Nahis Georgis” diye bağırıyorlardı.3
Karargâh o geceyi de Kasaba’da geçirecekken birdenbire Nif’e gitmeye karar verildi. Açlıktan bitkin bir haldeydik. Bir lokma ekmek bulmak imkânı yoktu. Yerden kirli bir kâğıt parçası alarak Kemalettin Sami Paşa’ya “Açlıktan ölüyoruz” diye yazıp gönderdim. Kemalettin Sami Paşa otomobiliyle bizzat geldi. Bize bir paket uzattı. Dedi ki;
“Benim karargâh hareket halindeydi. Ancak size bunu getirebildim. Birkaç saat önce Başkumandan buradaydı. Sizin bir otomobille gelmenizi söyledi.” Bu pakette bir okka ekmek, bir parça peynir vardı. Zabit arkadaşlar o günü Kasaba’da geçirmeyi karar verdiler. Karargâhın süvari alayı saat beşte gitti. Biz Kasaba’dan bu süvari alayından sonra hareket ettik. Her taraf garip ve korkunç yüzlü, yağma için gelmiş adamlarla doluydu. Yolda atlılar ve atlar Zabit arkadaşlar o günü Kasaba’da geçirmeyi karar verdiler. Karargâhın süvari alayı saat beşte gitti. Biz Kasaba’dan bu süvari alayından sonra hareket ettik. Yolda atlılar ve atlar büyük bir manzara teşkil ediyorlardı.” 1
(Devam edecek)
Yorumlar
Kalan Karakter: