30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI VE
TÜRK SİLÂHLI KUVVETLER GÜNÜ ÜZERİNE
Günümüzden 91 yıl önce bugün, 30 Ağustos 1922 günü Dumlupınar Ovası’nda tarihin gördüğü en kanlı meydan muharebelerinden biri yaşanmış ve adına “Başkumandanlık Meydan Muharebesi” denilen bu savaşla , emperyalistlerin oyununa gelip güzel yurdumuzu işgal eden Yunan ordusu perişan edilerek kaçmaya mecbur bırakılmıştır.
26 Ağustos sabahı Kocatepe’den başlayan ve bizzat Başkumandan Gazi Mareşal Mustafa Kemal’in yönettiği savaş 5. günün sonunda Yunan ordusunun paramparça edilmesiyle son bulmuş, düşman, her türlü ağırlık ve cephanesini hatta başkomutanını bile terk ederek İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır.Ancak ne yazık ki geçtiği her yeri yakıp yıkarak, öldürerek, tecavüz ederek ve yağmalayarak… Turgutlu da bu yıkımdan payını almış, güzel ilçemiz baştan aşağıya yakılıp yıkılmıştır.Taa ki 7 Eylül günü kahraman ordumuz yetişip kurtarıncaya değin. Sonunda 9 Eylül 1922 günü, arkalarındaki kahraman süvarilerimizden kaçıp sağ kalabilenler kendilerini İzmir’de bekleyen gemilere atarak ülkemizi terk etmiş ve canlarını kurtarabilmişler,Kurtuluş Savaşımız da burada noktalanmıştır.
Cumhuriyetin kuruluşundan sonra 30 Ağustos günü Zafer Bayramı ve Türk Silâhlı Kuvvetler Günü olarak kutlanmaya başlanmıştır.Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, nasıl ki 23 Nisan’ı çocuklarımıza, 19 Mayıs’ı gençliğe armağan etmişse, 30 Ağustos’u da kahraman silâhlı kuvvetlerimize armağan etmiştir.Çünkü, O’na göre Ordumuz,
-Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir.
-Ancak bu ordu, istilalar yapmak veya saltanatlar yıkmak veya saltanatlar kurmak için şunun bunun elinde ihtiras aleti olmaktan uzaktır.(Özal dönemindeki Körfez Savaşı ve 1 Mart 2003 tezkeresi bunun en yakın ve canlı örneklerindendir.Ancak bugün Suriye’ye, belki de Mısır’a girmemiz için özel bir çaba harcanmaktadır.)
Yüce Atatürk, ordumuzdaki en yüksek rütbe olan mareşalliğe kadar yükselmiş, Kurtuluş Savaşımızı bizzat cephede yönetmiş gerçek bir başkomutan ve Cumhurbaşkanı olarak,ardından gelen cephe komutanı İsmet İnönü,27 Mayıs devriminin lideri Org.Cemal Gürsel,Gen.Kur.Bşk. Org.Cevdet Sunay,kuvvet komutanı Ora.Fahri Korutürk, hatta ve hatta 12 Eylül faşist darbesinin lideri Org.Kenan Evren bile 30 Ağustos’ları Çankaya’da kutlamayı asla düşünmemişler,stadyum ve hipodromlarda yapılan törenlerden sonra Genel Kurmay Başkanlığı’nın düzenlediği resepsiyonlara katılarak bayramlarını orada kutlamışlardır.O dönemin anayasalarında da cumhurbaşkanının başkomutan olduğu yazılıyordu.
Son iki yılda silâhlı kuvvetler komuta kademesinde yapılan ve bir disiplin mesleği olan askerlikte hiyerarşiyi de alt üst eden düzenlemeler ve atanan “Özel” komutanlar sayesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silâhlı Kuvvetler Günü, anayasamızda başkomutan olduğu yazılı, ancak,birlikte görev yaptığı genel kurmay başkanı ve pek çok kuvvet komutanı ile generallerin “silâhlı terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçlamasıyla cezaevlerinde tutsak olduğu cumhurbaşkanının makamında topuk selâmı verilerek kutlanmaktadır.Liderine inanmış bir top yekün halk ayaklanmasının zaferi olan bu ve diğer bayramlarımızın kutlanması ise iki yıldan bu yana halkımıza yasaklanmıştır.Daha önce binlerin katılımıyla kutlanan bayramımız, ilçemizde bu yıl, halkın olmadığı, protokol üyelerinin bile bir kısmının katıldığı 9 dakikalık çelenk sunma töreniyle geçiştirildi..Ne diyelim, ev ve iş yerlerinde zor zaptedilen %50’ye hayırlı olsun!
30 Ağustos Zafer Bayramı’mız , yine eski görkemiyle kutlanacağı günlere kavuşmamız dileklerimle başta Silâhlı Kuvvetlerimiz olmak üzere, Atatürk’ün izinden giden tüm halkımıza kutlu olsun.
Ali TEZCAN
Atatürkçü Düşünce Derneği
Turgutlu Şube Başkanı
Yorumlar 2
Kalan Karakter: